Filenin Sultanları, Dünya Şampiyonası’na Hazır!
- Nazlı Arı
- 4 saat önce
- 4 dakikada okunur
Herkese merhaba! 2025 Kadınlar Voleybol Dünya Şampiyonası’na hepiniz hoş geldiniz. Milletler ligindeki bizim için beklenmeyen sonuçlardan sonra bir süreliğine hepimiz voleybola ara verdik sanırım. Final haftasına madalya alırız diye gitmek ve çeyrek finalde elenmiş olmak hepimiz için can sıkıcıydı. Beklentimiz ve sonuçlar bir süredir uyuşmuyor ama hep zirveyi hedeflediğimiz için bu durum gerçekleşiyor. 2022 yılında yani bundan bir önceki dünya şampiyonasında hepimizin konuştuğu şeyler ile bugün ulaşabildiğimiz yer arasında oldukça büyük bir fark var. Elbette o zamanlar da madalyalar alan bir takımdık fakat kazanmaya hep bir adım kala duran da bir takımdık. Hiçbir dünya şampiyonasında madalya alamamış olsak da o yılki turnuva çok canımızı yakmıştı özellikle olimpiyatlardaki sonuçlardan sonra… Değişimler, gelişimler ve yeniliklerle gelen ve sadece bir yıl sonrası olan rüya 2023 sezonu hepimizin aklında, kendimden biliyorum. Zordu ama daha önce diplerden çıkıp yapmıştık, şu an diple alakamız yokken neden yapamayalım?
Evet bunları hatırladığımıza göre şimdi bugünümüze dönelim ve gelecek için çalışmaya devam edelim. VNL finallerinden sonra açıklanan geniş kadrodan bazı seçimler yapıldı ve dünya şampiyonası için Tayland’a götüreceğimiz kadromuz aşağıdaki gibi oldu.

Pasörler: Cansu Özbay, Elif Şahin
Pasör Çaprazı: Melissa Vargas
Orta Oyuncular: Aslı Kalaç, Eda Erdem, Sinead Jack-Kısal, Zehra Güneş
Smaçörler: Derya Cebecioğlu, Ebrar Karakurt, Hande Baladın, İlkin Aydın, Yaprak Erkek
Liberolar: Eylül Akarçeşme Yatgın, Gizem Örge
Bu yıl VNL bizim için asıl turnuva oyuncularını dinlendirmek ve yeni gelecek oyuncular hakkında fikir sahibi olmak için oldukça verimli geçti. Kaptan Eda’nın yokluğunda yaşadığımız liderlik sorununda pek bir ilerleme kaydedemesek de Deniz ve Berka gibi genç yeteneklerimizin ne kadar önemli olduğunu öğrendik. Sinead Jack’e dünya şampiyonasına götürecek kadar ihtiyacımızın olduğunu fark ettik. Derya’nın sakatlığının ve İlkin’in yokluğunun etkisini gördük ve Yaprak’ın ışıltısını yaşadık. Dilay için önündeki bu iyi pasörlere rağmen ne zaman milli takımda as olabilir acaba diye de düşündük hepimiz. Güzel şeyler de oldu arada.
Hedef kazanmak olduğunda her zaman elinizdeki en güvenilir kartlara gidersiniz. Bildiğiniz üzere dünya şampiyonası 32 takımın katıldığı oldukça geniş bir organizasyon. 8 gruba 4’erli şekilde ayrılan takımlar önce gruptan çıkmak için sonra da madalya kazanmak için mücadele veriyor. Milli takımımız Kanada, İspanya ve Bulgaristan ile birlikte E grubunda yer alıyor. Her grubun ilk iki sırasını alan takımlar bir üst tura yükselerek son 16’da yarışıyor. Sonrası zaten bildiğiniz gibi…
Grubumuzdaki takımlar birbirinden değerli takımlar olsa da bizim seviyemizde değiller. Grupta maç kaybetmek oldukça şaşırtıcı olur hatta geleceği sorgulatır hepimize. Set kaybetmekten elbette bir şey olmaz. (sizinle bu konuda tartışanlar olursa siz de tartışın durmayın) Turnuva ağacına göz gezdirince olası final senaryomuzda sırasıyla Çekya, ABD, Japonya/Sırbistan, İtalya/Brezilya takımlarıyla karşılaşacağız.

VNL’deki Çekya maçı yakın tarih olduğu için aklımızda olsa da bu turnuvada aynısı olmayacaktır. ABD milli takımı ise bir kabuk değişimi içinde olduğu için bizimle rekabetçi bir karşılaşma oynar ama kazanan biz oluruz büyük ihtimalle. Sırbistan son şampiyon olarak geliyor. Şampiyon oldukları günden itibaren bizi kaybettikleri Avrupa şampiyonası finalleriyle birlikte dalgalı bir grafikte seyrediyorlar. Koç değişimleri, oyuncu emeklilikleri, yeni gelen jenerasyonun rekabetçi maçlara alışması derken buraya kadar pek parlak gelmediler ama bilirsiniz ki bir şampiyonun yüreğini asla hafife almamak gerekir. Japonya’da olimpiyat sonrasında Ferhat Akbaş’la çıktığı yolda beklentinin üzerinde bir oyun sergiliyor. Brezilya’da Ana Cristina’nın sakatlığı büyük maçlarda onları zora sokabiliyor çünkü baskın bir çaprazları yok. Orta oyuncularını yeniliyorlar ama kültürleri sağlam olduğu için hala üst seviyedeler. İtalya, son iki VNL’in ve olimpiyatın şampiyonu olarak buraya gelirken şüphesiz sadece kazanmayı düşünüyor.
Vargas VNL boyunca düşük bir ritimde oynadı, ondan görmeye alıştığımız şeyleri pek sergileyemedi. Eda’nın oyununu aradık ama kaptanlığını daha çok aradık. Hande’nin, Derya’nın sakatlıkları ve İlkin’in yokluğu- muhtemelen kendi adına en verimli turnuva olacaktı- oldukça etkiledi. Bloklarımız neredeyse tüm maçlarda dağınık kaldı. Bir oyuncumuz iyi oynadıysa ikincisi mutlaka kötü oynadı. Smaçörlerimizin en istikrarlısı hep Yaprak’tı ama yanında birine daha ihtiyacımız olduğu gerçeği hiç değişmedi. Cansu sakattı, Elif üçüncü haftanın başında sakatlandı. Dilay ilk turnuvasında büyük sorumluluklar aldı. Tüm bunları hafızamıza kazıdıktan sonra neler yapabiliriz kısmında ben hala çok da farklı bir şeyler bulamıyorum açıkçası. Pasörlerimizin kalitesi belli. Orta oyuncularımız da inşallah kendilerine gelmişlerdir artık. Aslı’nın da kötü oynadığı maçlar oluyor ama son iki yazdır alışık olduğumuz Zehra’yı iki üç maçta bir kısa sekanslar dışında göremiyoruz. Kaptan dinlendi, tazelendi geldi. Jack’de ona iyi bir yedek olacaktır elbette. Liberolarımızdan Simge bir operasyon geçirdiği için maalesef turnuvaya katılamadı, kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Gizem’in de kendisine gelmesiyle oradaki sorunlarımız da çözüldü sayılabilir. Vargas’ın medyadaki görüntüleri formda olduğunu gösteriyor, umarız öyledir.
Yıllardır en çok sıkıntı çektiğimiz kısım olan smaçör pozisyonunda Ebrar oynamaya başladıktan sonra özellikle Ebrar-Hande ikilisiyle kazanmanın formülünü bulmuştuk fakat ilerleyen turnuvalarda aynı formülü hiç işletemedik. Ebrar manşet alamadı Hande hücum edemedi. İlkin geçen yıldan beri sakatlıklarla boğuştu Derya da anlık patlamalar gösterdi. Kulüp sezonunu harika geçiren Yaprak istikrarını sürdürüyor ama hep bir basamak sonrasını başarmasına ihtiyacımız olduğu gerçeği değişmiyor.
Bu turnuvada ilk altımızda oynayan Ebrar-Hande ikilisi ya da bir ihtimal Ebrar-Yaprak ikilisinin yapacakları turnuvadaki kaderimizi büyük ölçüde belirleyecektir. Elbette herkes elinden gelenin en iyisini vermek için çabalıyor ama diğer takımlara göre avantajlı olabilmemiz için en önemli pozisyonlarımız smaçörlerimiz. Onlar iyi olunca -2023- kupalar, madalyalar bizimle oluyor zaten.
Benim turnuvayla ilgili görüşlerim bu kadardı. Son olarak sizlerle gruplardaki maç programımızı paylaşıyorum ve gelecekte, kazanılan maçların ardından tekrar görüşünceye dek hoşça kalın, Linesman’la kalın diyorum.
23 Ağustos 2025 Cumartesi 15.30 Türkiye – İspanya
25 Ağustos 2025 Pazartesi 15.30 Türkiye – Bulgaristan
27 Ağustos 2025 Salı 12.00 Türkiye – Kanada
Voleybol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!
Kommentare