top of page
Eray Gür

Ethem Onur Bilgiç Röportajı

Güncelleme tarihi: 10 Tem

Herkes merhabalar. Türk illüstratör ve grafik tasarımcısı olan sevgili Ethem Onur Bilgiç ile bir röportaj gerçekleştirdik. Değerli vaktini bize ayırdığı için sevgili Ethem Bey’e şahsım ve Linesman ekibi adına çok teşekkür ediyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim!

 

Bizler sizi tanıyoruz ancak tanımayan Linesman okuyucuları için kendinizden bahsedebilir misiniz?

1986 yılında İnebolu’da doğdum. Sonrasında ortaokul ve liseyi Konya Ereğli Anadolu Lisesinde okudum. Lise bittikten sonra güzel sanatlar bölümlerine ilgi duyduğumu fark ettim. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Tasarım bölümüne girdim ve buradan mezun oldum. Okul dönemimde iş hayatıma başladım ve freelance illüstratör ve grafik tasarımcı oldum. Reklam ajansları, yayın evleri, dergiler, tiyatrolar, sinema filmleri, müzik ve sinema festivalleri için işler ürettim. Dört adet kişisel sergi açtım. Yurtiçi ve yurt içi ve yurt dışında çok sayıda karma sergiye katıldım. Çalışmalarıma İstanbul’da kendi atölyemde devam ediyorum.

 

Ethem Onur Bilgiç

Çizim sanatına kaç yaşında başladınız ve tamam artık ben bu işi profesyonel olarak yapacağım kararını ne zaman verdiniz?

Kendimi bildim bileli hep çizim yapıyordum. Çocukken de insanlar benim bu yönde yeteneğim olduğunu söylüyordu. Küçük bir ilçede büyümenin dezavantajı olarak güzel sanatlar ve tasarım bölümleri hakkında pek bir şey bilerek büyümedim. Bunları lise bittikten sonra öğrenebildim. Bu nedenle sevdiğim mesleği bulmak biraz geç oldu.

“Tamam, artık” nerede dedim, dedim mi gerçekten bilemiyorum. Çünkü her zaman değiştiğimi, geliştiğimi düşünüyorum. Mesleki anlamda kendime ilk “evet bu artık senin mesleğin oldu” demem sanırım bir sipariş üzerine para kazanmamla olmuştu. Bu da üniversite ilk yılım olan 2007’de oldu.

 

Başlangıçta çizer olarak sizi kimler etkilemişti? Bu sanatçıların hangi yönlerini kendinize örnek aldınız?

Çok fazla isim var. İlk aklıma gelenler Kent Williams, Ashley Wood, Dave McKean, Egon Schiele, Gustav Klimt, Oskar Kokoschka, Ralph Steadman, Barron Storey, Bill Sienkiewicz, Rei Kamoi, Robert McGinnis, Bob Peak.

 

Profesyonel olarak ilk yaptığınız çalışma hangisi? İlk çalışmanızın yayınlanması sonrasında neler hissettiniz?

Profesyonel olarak ilk çalışmamı; ismini hatırlamadığım, yayın hayatı kısa süren bir dergiye yapmıştım. Kafka illüstrasyonu hazırlamıştım. Sonrasında kendimi bulduğum ve halen de çalıştığım Bant Mag. gelmişti. Bant dergisine ilk çizimimi yolladığımda çok heyecanlıydım. Dergiyi basılı elime alıp işlerimi görmeden kimseye söyleyememiştim çizdiğimi.

 

Çizim yaparken özel olarak zihninizi açan veya sizi düşündüren destekleyici ögeler kullanır mısınız? (müzik, film vb.)

Tasarımın ilk eskizlerini yaparken müzik dinlemeyi seviyorum. Bazen de tamamen sessizlikte çalışıyorum. Ne yapacağımı bulduktan sonra daha rahat oluyorum. Yandan dizi, film, belgesel açıyorum.

 

Buradan itibaren spor ağırlıklı sorulardan devam edebiliriz. Öncelikle spor çalışmalarınızın yanı sıra özel olarak yakından takip ettiğiniz sporlar ya da takımlar varsa bizimle paylaşabilir misiniz?

Futbol ve kadın voleybolunu ilgiyle takip etmeye çalışıyorum. Futbol için hemen hemen her ligte bir favori takımım var. Türkiye’de Galatasaray’ı destekliyorum. Voleybolda milli maçları kaçırmıyorum. Takım olarak da Eczacıbaşı’nı takip ediyorum.

 

Bir tasarıma başlarken bitine kadar hangi aşamalardan geçiyor bizimle paylaşabilir misiniz? Mesela 2022-23 sezonunda Galatasaray’ın şampiyonluğu için bir çizim yapmıştınız ve bütün oyunculara da yer vermiştiniz. Gördüğümüz kadarıyla da yaptığınız en kalabalık çizimlerden bir tanesiydi. Yapım aşamasında neler yaşanmıştı?

O iş için anlatacaksam öncelikle takımdan fotoğraflar istedim. Her bir futbolcu için de 5-6 farklı kare geldi. Klasik bir kompozisyon tarzı olarak üçgen kompozisyonun bu tasarımda işleyebileceğini düşündüm. Oyuncuların birbiriyle olan etkileşimi ve yerleşimi biraz bulmaca gibiydi. 3 farklı dizilim ve kompozisyon kurdum. Bunları fotoğraflar üzerinden kolaj yaparak çalıştım. Kompozisyondan emin olduktan sonra çizime geçtim. Siyah-beyaz kısmında açık-koyu dengesi de hoşuma gidince boyama aşamasına geçtim. Takım erken şampiyonluğunu açıklamasaydı biraz daha ara tonlar katmak istiyordum. Tonlamalara devam edecektim ama olmadı. Biraz erken finalize etmek durumunda kaldım. Yine de içime sinen bir iş çıktı.

 

Turkish Airlines adına Lionel Messi çalışmanız vardı. İspanyol basınında da yer verilmiş ve toplu taşıma araçlarında da sergilenmişti. Bunlardan dolayı neler hissetmiştiniz?

Messi ciddi bir sakatlık döneminden geçmişti. Geri dönüşünü kutlamak için Türk Hava Yolları Barselona’ya özel bir kampanya yapmak istiyordu. Tüm şehrin sokaklarında ve çeşitli mecralarda sergilendi. Hangi şehir olursa olsun yaptığınız işi sokaklarda görmek gerçekten heyecan verici.

 

Turkish Airlines adına Lionel Messi çalışması

Türkiye’de özellikle sosyal medyanın daha fazla yayılmasıyla birlikte spor kulüpleri paylaşımlarına daha da önem vermeye başladılar. Çizimler, grafikler, videolar vb. içerikleri artık daha şık ve özenli görmeye başladık. Kulüplerin bu çalışmalarını nasıl yorumluyorsunuz?

Sosyal medya yüzünden uzun zamandır tüm kurumlar “özel” imgeler bulmaya çalışıyor. Çünkü insanların ilgisini çekmek zorlaştı. Türkiye özelinde konuşursak bence hala zayıfız. Çok iyi tasarımcılar ve çizerler var ülkemizde. Kulüplerin çalışabileceği, çok farklı stillerde işler çıkartabilirler ama genellikle kolaya kaçılıyor. Planlama yapılamamasından dolayı zaman hep sorun oluyor.

 

Birçok işbirliğiniz bulunuyor. Spor özelinde baktığımızda da Socrates dergiyle de çalışmalarınız oldu. Yaptığınız posterler birçoğumuzun evinde ve duvarlarında yerini alıyor. Bu size neler hissettiriyor?

Çok mutlu oluyorum. İnsanlar yaptığım işi beğenip evlerine asıyorlar. Bu gerçekten çok heyecanlandırıyor beni.


Socrates adına Arsenal tasarımı

Son olarak şunu sormak istiyorum. Bu alanda çalışmak isteyenlere verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?

Sevdiğiniz işi, sevdiğiniz tarzı, sevdiğiniz mecrayı bulun ve bunun için işler üretin. Elbet bir gün birilerinin dikkatini çekecektir. Çok çalışmak önemli.

 

 Sevgili Ethem Onur Bilgiç ile sizler için güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyoruz. Umarım beğenmişsinizdir. Eğer beğendiyseniz paylaşarak bize destek olabilirsiniz. Sağlıkla kalın, Linesman'le kalın!


Röportaj içeriklerimize ulaşmak için bizi takipte kalın!

Comments


bottom of page