Merhabalar. Bugün sizlere 61.si oynanan Ziraat Türkiye Kupası Finali Fenerbahçe-Başakşehir mücadelesinden analizlerimi paylaşacağım. Keyifli okumalar dilerim.
Maç inanılmaz hızlı başladı. Daha takımlar sahadaki yayılımlarını bile oturtamamışken orta sahada kaybedilen top sonrası Arda’nın ara pasında Michy Batshuayi kaleciyi geçip topu boş ağlara yolladı ve henüz 1. dakika dolmadan Fenerbahçe golle başladı. Fenerbahçe yılların kupa hasreti ile maça çok hızlı bir giriş yaptı. Yaptıkları ön alan presine karşılık Başakşehir’in yaptığı basit top kayıpları kalelerine pozisyon olarak döndü. İlk on dakikada Başakşehir 4-4-2’lik saha yayılımını kullanmak isteyip hücuma çıkışlarda uzun toplar ve kanatlarını kullanmak istedi fakat Fenerbahçe, Başakşehir’de oyunu kuracak oyunculara çok iyi baskı yaparak Başakşehir’e atak olgunlaştırma fırsatı vermedi. Fenerbahçe’de ise hücum organizasyonlarında 3’lü savunmaya dönüp Ferdi ve İrfan’ın kanatlara yerleştiği hücum yayılımları gördük. Zaman zaman Arda kanatta, Ferdi ise biraz daha ortaya kayarak bindirmeler yapıp Caner’in kanadını zorlamak istedi ve bunu da çoğu denemede başardı. Özellikle Arda’nın attığı milimetrik paslar maça damga vurdu. Genç yaşına rağmen oynadığı olgun oyun inanılmaz dikkat çekti. Maç tempolu başlasa da sonrasında Fenerbahçe oyunun kontrolünü iyice aldı. Başakşehir’de sezonun aksine yerden kısa pas yerine uzun topla çıkma planları çok da tutmuşa benzemiyordu. Özellikle atılan her uzun topta Keny sürekli olarak ofsaytta kaldı. Caner Erkin'in de maça sürekli olarak top kaybı yaparak başlaması, Emre Belözoğlu’nun aklındaki planları sahaya yansıtamamasında önemli etken oldu. Maçın 30. dakikasında Fenerbahçe 2. golü buldu. Arao’nun ceza alanı içi sağ çaprazdan açtığı sert ortada kaleci Muhammed topu çelemedi ve top önünde kalan Batshuayi, topu boş ağlara yollayıp skoru 2-0’a getirdi. Caner’in kanadını ilk 30 dakikada zorlayan Fenerbahçe, istediğini aldı. Bu gol sonrası Emre Belözoğlu 3 değişiklik birden yaptı. Caner-Lima, Biglia-Karzev, Serdar-Januzaj değişiklikleri ile ilk 35 dakikadaki 2-0’lık skorun günah keçilerini bu 3. oyuncuyu oyundan alarak ilan etti. Yapılan değişiklikler Başakşehir’e yaramadı. Orta sahada çok zayıf bir görüntü çizdi Başakşehir. Fenerbahçe ne zaman gerçek bir baskı yapsa Başakşehir uzun toplar atarak topu Fenerbahçe’ye teslim etti. Aslına baktığımız zaman Emre hocanın uzun top taktiği Fenerbahçe’nin sezon boyunca yaptığı hatalara baktığımız zaman mantıklı duruyordu fakat oyuncuların planı sahaya yansıtamayışı ve özellikle de Keny ve Figueredo’nun yaptığı vasat koşular bu planı etkisiz kıldı. Emre Belözoğlu bu taktikte ilk yarı ısrar ederek koca bir 45 dakikayı boşa attı. Bu zayıflığın sebebini Mahmut’un olmayışına da bağlayabiliriz. Başakşehir’in orta sahasındaki o sertliği sağlayan Mahmut’un olmayışında Başakşehir orta sahası sahada resmen döküldü. Fenerbahçe’ye bakacak olursak ilk 45 dakika boyunca çok iyi ön alan presi yaparak birçok pozisyona girdiler. Arao özelikle kaptığı toplar ile sahada Arda ile fark yarattı. Bir diğer değinilecek nokta ise Fenerbahçe savunma oyuncuları ilk yarıda ofsayt taktiğini neredeyse kusursuz işledi ve Başakşehir’e şans tanımadılar. İlk yarının sonunda skor 2-0 biterken, Fenerbahçe bu skoru arttırabilecek olsa da hücumdaki oyuncuların bencil tavrı ilk yarıda farkın açılmasını engelledi.
İkinci yarının başında Başakşehir oyun planında değişikliğe giderek 4-2-3-1’e dönüp, uzun top yerine yerden pas ile başlayarak oyunu da biraz eşitler gibi gözüktü. İkinci yarıdaki oyun temposu ilk yarıya oranla hayli düşüktü. Başakşehir’in pozisyon denemeleri ilk 20 dakikada çok fazla ofsayta takıldı. Jesus’un sezonun ilk yarısında yaptırdığı ofsayt taktiği bu maçta da çok kusursuz işledi. 2. yarıda Fenerbahçe topu çok fazla Arda ile buluşturmayıp genel olarak İrfan ve Peres kanadından atak yapmaya çalışınca Fenerbahçe organize olmakta ve tempoyu yukarı çekmekte bir hayli zorlandı. Başakşehir’de her ne kadar ilk yarıya oranla topla daha fazla oynasada onlar da organize bir atak yapamadılar. İki takımda birbirine oyun üstünlüğü sağlayamadı. Başakşehir’de Keny ve Figueredo bu kadar kötüyken 75 dakikadır sahada kalmaları da ayrı bir eleştirilecek noktaydı. Emre Belözoğlu’nun maça çok iyi hazırlanamadığını düşünüyorum. Başakşehir’in bir final maçında bu kadar reaksiyonsuz kalmasında oyuncu seçimleri ve ilk yarıdaki uzun top ısrarı çok etkili oldu. Jesus ise çok doğru bir oyun taktiği ve doğru saha yayılımı ile sahadan Başakşehir’i adeta sildi. Özellikle Başakşehir orta sahasına yaptığı etkili baskı maçın çözülmesinde büyük rol oynadı. İkinci yarıda sahada futbol adına söylenebilecek çok şey yaşanmadı ve bu sonuçla Fenerbahçe 2-0’lık bir skor ve net bir oyun ile sahadan galip ayrıldı ve bu sonuçla beraber Fenerbahçe, 61. Ziraat Türkiye Kupası’nı 7. kez müzesine götürmüş oldu.
Maça genel bir bakış atacak olursak; Fenerbahçe’nin ilk saniyelerde bulduğu gol kesinlikle Emre Belözoğlu’nun planlarını etkiledi. İlk yarı boyunca uzun topta ısrar eden Başakşehir’e karşı Fenerbahçe ofsayt tuzağı ile karşılık verince Başakşehir bir şey üretmekte zorlandı. Orta sahada da çok yumuşak kalan Başakşehir sahanın hiçbir alanında Fenerbahçe’ye diş geçiremedi ve Belözoğlu’ da sahaya etki edemeyince Başakşehir ilk yarıdan nakavt oldu. Maçın oyuncusunu seçecek olursam, yaptığı 1 asist, oynadığı doğru oyun, attığı milimetrik paslar, sahada koymuş olduğu olgun tavır ile Arda Güler diyorum.
Tüm futbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!
Comments