top of page
Kerim Şakarcan

Union Berlin: Nereden, Nereye...

Union Berlin, bu sezon tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkı kazandı. Berlin sadece 4 yıl önce de yine tarihinde ilk kez Bundesliga’ya çıkmıştı. Biraz daha geriye gidersek, 2004 yılında bölgesel ligde mücadele eden ve artan borçları yüzünden kapanmanın eşiğinden dönen bir kulüptü Union Berlin. Peki 20 yıl gibi kısa bir sürede o günden bugüne nasıl gelindi ve bu başarının arkasındaki sır ne?

Union Berlin Tarihi

Union Berlin, (kuruluş adı ile FC Olympia Oberschöneweide) Almanya’nın başkenti Berlin’de 1906 yılında kuruldu. O dönemdeki lakapları, demir işçileri anlamına gelen ‘Schlosserjungs’du. Berlin’in Oberschöneweide bölgesinde faaliyetlerine başlayan kulübün taraftarının büyük çoğunluğunu, civarda çalışan demir işçileri oluşturduğu için bu lakabı almışlardı. Dönemin taraftarları stadyumda hep bir ağızdan ‘Demir Union (Eisern Union)’ diye bağırıyordu. Union Berlin, 1961 yılında inşasına başlanan Berlin Duvar’ının doğusunda kaldı. İşçi sınıfının temsil ettiği kulüp, dünyayı ikiye ayıran duvarın doğu tarafında kalarak aslında ideolojik olarak da yakın olduğu Sovyet Rusya bloğunun bir parçası haline gelmiş oldu.


Union Berlin

O yıllarda Doğu Berlin’i domine eden iki takım vardı. Bunlardan biri ordunun desteklediği ASK Vorwärts Berlin, diğeri ise polis ve istihbarat servisinin desteklediği Dinamo Berlin’di. 1966 yılında dönemin güçlü siyasi figürlerinden Herbert Warnke’nin Doğu Berlin’de sivil bir futbol takımının da olması gerektiği düşüncesi ile eski adı FC Olympia Oberschöneweide olan Union Berlin, bugünkü ismi ile kurulmuş oldu. Warnke Doğu Berlin merkezli Sosyalist Parti’nin yetkili isimlerindendi. Yani o yıllarda Doğu Almanya ligi, Asker-Polis-Sivil çekişmesinin bir yansıması haline gelmişti. Union Berlin her şeye rağmen yine de Doğu Almanya’nın hatırı sayılır takımlarından biri haline asla gelemedi ve diğer Berlin ekiplerinin hep gerisinde kaldı.


Ve Duvar Yıkılıyor

1990 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılması, dünya için olduğu gibi Union Berlin için de yeni bir başlangıç oldu. Liglerin Batı Almanya ile birleşmesi her doğu takımı gibi Union’a da yaramadı. Bundesliga’ya dahil edilen Union Berlin bölgesel ligden mücadelesine başladı. Alt liglerde mücadele eden Union Berlin için mali sıkıntılar da yavaş yavaş kendini gösteriyordu. İlk iflas krizi 1998’de yaşandı. Yöneticiler kulübün sağlık sigortası ve vergi borçlarını ödemekte bile zorlanıyordu. Film yapımcısı Michael Kölmel’in destekleri ile ayakta kalan kulüp, nakit akışını uzun vadeye yayamadığı için 2004 yılında bir kez daha iflasın eşiğine geldi. Bu kez ise devreye 12. Adam girdi.


Union Berlin

Yukarda kısa bir şekilde bahsettiğim Union Berlin taraftar profili, bölge insanlarının maddi açıdan güçsüz olduğunu gözler önüne seriyor. Dolayısıyla Union taraftarlarının, gönülden bağlı oldukları kulüpleri için maddi destekte bulunmaları imkansıza yakın. Ancak o dönem taraftarlar arasında seferberlik ilan edildi ve insanlar kanlarını satarak takımlarına destek oldular. Bu kampanya sonrasında Union Berlin hayata geri döndü. Ancak kulübün maddi açıdan sorunları devam etti. 2008 yılına geldiğimizde Union henüz Bundesliga 2’ye bile çıkamamıştı. Aynı yıl bir kriz daha patlak verdi. Union Berlin’in stadı Almanya Futbol Federasyon’un gereksinimlerini karşılamıyordu. Bu nedenle Union Berlin ya stadını tekrardan yapacak ya da artık maçlarını Berlin Olimpiyat stadında oynayacaktı. Taraftarlar, Olimpiyat Stadı fikrini hiç hoş karşılamadı. Ancak kulübün yeni bir stat yapacak parası da yoktu. Bu noktada devreye yine takımına gönül vermiş taraftarlar girdi. Bir çok farklı meslek ile uğraşan 2.500 tane gönüllü Union Berlin taraftarı, takımlarının stadını yenilemek için seferber oldu. Toplamda 140 bin saat çalışıp bu işlemi yerine getirdiler. 17 milyon Euro’ya mâl olan stadın, 1.8 milyon Euro’su kulüp tarafından, 3.2 milyon Euro’su eyalet bütçesinden ve geri kalan kısmı ise borçlar ile karşılandı. Yani stadın inşasında çalışan cefakâr taraftar sayesinde kulübün kasasından çıkan para en aza indirilmiş oldu. Ancak taraftar, emeğinin karşılığını bulması için 2018 yılını beklemek zorundaydı.

Union Berlin Bundesliga’da!

Stadın yenilemesi tamamlandıktan bir yıl sonra Bundesliga 2’ye çıkmayı başaran Union Berlin’in bir üst seviye olan Bundesliga’ya çıkması tam 10 yıl sürdü. 2018-2019 sezonunda Urs Fischer’i takımın başına geçiren sarı kırmızılılar o sezonu 3. Bitirerek Play-Out oynama hakkı kazandılar. Play-Out; Almanya’da uygulanan ve Bundesliga 16.’sı ile Bundesliga 2’nin 3.’sünün kendi arasında oynadığı, kaybedenin ertesi sezona alt ligde devam edeceğini belirleyen bir sistem. Union Berlin, o sezon Bundesliga’yı 16. tamamlayan Stuttgart ile Play-Out maçına çıktı. Mario Gomez, Ozan Kabak ve Pavard’lı Stuttgart’ı yenen Union, tarihinde ilk kez Bundesliga’ya çıkmaya hak kazanmış oldu.


Union Berlin

Beklenti, Union Berlin Bundesliga’taki ömrünün çok kısa süreceği yönündeydi. Ancak Union beklenenin aksine ilk sezonunda ligi 11. sırada tamamladı. Ertesi yıl ise Bayern Münih’ten 2 maçta 2 puan alarak büyük bir başarıya imza atan Union Berlin, 20/21 sezonunu 7. Bitirerek tarihinde ilk defa Avrupa’da oynama hakkı kazandı. Berlin ekibinin önlenemez yükselişi devam ediyordu. Bir sonraki yıl Konferans Ligi gruplarında 7 puanla 2. olarak bir üst turu kıl payı kaçırdılar. Ancak Union Berlin, başarısının sürdürülebilir olduğunu kanıtladı. 21/22 sezonunu 5. tamamlayarak, bu kez Avrupa Ligi’ne katılma hakkı kazandılar. Ertesi sezon Avrupa Ligi gruplarından çıkmayı başaran sarı kırmızılılar için peri masalı başlamıştı. İlk eleme maçlarında Ajax’ı 0-0 ve 3-1’lik skorlar ile elediler. Bir sonraki turda, grup maçlarında yenmeyi başardıkları Belçika ekibi Union Saint-Gilloise ile eşleştiler. Union Berlin gibi Saint-Gilloise da bir peri masalının içindeydi. Ancak bu eşleşmenin kazananı Belçika ekibi oldu. Böylece sarı kırmızılıların Avrupa macerası bu sezonluk sonlandı. Ama belki de Union için hayırlısı buydu. Çünkü Saint-Gilloise’a elendikten sonra Bundesliga’daki son 10 maçında sadece 3 kez kaybettiler ve 62 puanla ligi 4. Sırada bitirerek Şampiyonlar Ligi’ne direkt gitme hakkı kazandılar. Yani Union Berlin, Bundesliga’daki 4. sezonunda Şampiyonlar Ligi biletini almış oldu. Artık Avrupa’nın en iyi takımları ile mücadele edeceklerdi.


Bu sezonun Union için zorlu geçeceği çok açıktı. Şampiyonlar Ligi’nde boy gösterecekleri için Gosens, Bonucci ve Volland gibi tanınan isimleri transfer eden Berlin ekibi, yaz transfer döneminde yaklaşık 30 milyon Euro harcadı. Ancak Bundesliga’da çıktığı 7 maçta 5 mağlubiyet alarak sezona kötü başladılar. Şampiyonlar Ligi’nde ise ilk maçta Madrid deplasmanında 1-0 kaybettikten sonra iç sahada Braga’ya karşı 2-0 öne geçtikleri maçı 3-2 verdiler. Gruptan çıkmaları zor gözüküyor ancak 3. olup Avrupa Ligi’nde yollarına devam etmek için mücadele edecekler. Sezon başlangıcı onları biraz zorlamış gibi. Lig ve Şampiyonlar Ligi’ni aynı anda idare etmekte zorlandıkları çok açık. Peki Union Berlin ve Urs Fischer, geçtiğimiz 4 sezonda olduğu gibi bunun üstesinden gelebilecek mi, hep birlikte izliyor olacağız.

Комментарии


bottom of page