Süper Lig’in bitmesine yaklaşık 2-2,5 ay gibi bir süre kaldı. Geride bıraktığımız 23 haftanın verileriyle, ligde şu anki duruma bir göz atalım istedik.
Takım Verileri
Lig Sıralaması Olasılıkları
Opta, her sene olduğu gibi bu sene de liglerdeki takımların gösterdiği performanslara göre bir tablo hazırlamış. Aşağıdaki tabloda takımların ligi hangi sıralamada bitireceğinin ihtimalleri yer alıyor. Bu tabloya göre ligi şampiyon bitirmesi en kuvvetli aday %77,1 ile Galatasaray olurken, ligi sonuncu bitirme ihtimali en yüksek takım %45,9 ile Ümraniyespor. Bu tablo oluşturulurken takımların oynadıkları oyuna bağlı olarak elde ettiği sonuçlar, oyuncu kadrosunun kalite düzeyi gibi çeşitli faktörlerin bu tabloyu etkilediğini söylemek gerekiyor. Ligin bana kalırsa en dikkat çeken detayı 3,4 ve 5. sıralar için verilen ihtimaller. Üçüncülük için en kuvvetli aday Başakşehir olarak görünse de oyun olarak kendini toparlamaya başlayan Beşiktaş’ın da oranın gelecek haftalarda artacağını düşünüyorum. Dördüncülük için baktığımızda ise takımlara aşağı yukarı aynı şansın tanındığını görüyoruz. Burada bu şansı kaybedebilecek takımsa geçtiğimiz gün Abdullah Avcı ile yollarını ayıran Trabzonspor. Geçtiğimiz senelerin şampiyon takımlarının bu sezon neredeyse her ligde sallandığını gördük ama Trabzonspor’un ki ayrıca dikkat çeken bir olay oldu. Abdullah Avcı'nın topa sahip olma felsefesi belki de kalite olarak rakiplere göre geride olmanın getirdiği dezavantajla birlikte takımın ligi kötü bir sıralamada bitirmesine neden olacak gibi duruyor.
Üretilen Gol Beklentisi (xG)
Takımların geçtiğimiz 23 haftada ürettikleri gol beklentilerine bir göz atalım. Akan oyunda en çok xG üreten takım Fenerbahçe olurken en üreten takım ise İstanbulspor oldu. Ürettikleri gol beklentisini en fazla aşan takım Karagümrük olurken, gol beklentisine kıyasla daha az skor üreten takım Konyaspor oldu. Duran toplara baktığımızda ise, en çok gol beklentisi yaratan takım Galatasaray, en az gol beklentisi yaratan takım Kasımpaşa oldu. Bu verilerde dikkat edilmesi gereken önemli hususlar var. Bunlar; şutun kalitesi ve oyuncunun bitiricilik meziyeti. Bu iki unsur da aslında takımların bütçesiyle doğru orantılı şeyler oluyor. Çünkü takım bütçesinin fazla olması demek, daha kaliteli oyuncuyu kadroya katmak demek. Bu da ister istemez girdiğiniz pozisyonları gole dönüştürmenizi etkiliyor. Tabii bu verileri sadece bu iki hususa endekslemek de doğru bir analiz olmayacaktır. Bu noktada takımların sahip olduğu kadroya ve rakibine göre oynadığı oyunun da bir faktör olduğunun altını çizmemiz gerek.
Rakibe Verilen Gol Beklentisi (xG)
Futbol bir hücum oyunu olduğu kadar da bir savunma oyunudur. Siz skor bulmaya çalışırken, bir yandan da gol yememeye gayret etmelisiniz. Bu tabloda ise takımların rakiplerine verdiği gol beklentilerini görüyoruz. Akan oyunda rakiplerine en fazla şans tanıyan takım Ümraniyespor, en az şans tanıyan takım ise Galatasaray oldu. Duran toplarda ise rakiplerine en fazla şansı veren takım İstanbulspor, en az şans veren takım Fenerbahçe oldu. Bu verileri de takımların savunma yapabilme becerisi üzerinden okumak gerekiyor. Yollar hep Roma’ya çıkıyor gibi görünebilir ama burada bana kalırsa temel faktör yine oyuncunun kendisi. Savunma oyuncusunun yaptığı kademe hatası, ofsaytı bozma, pozisyon hatası, birebir savunma hatası gibi faktörler, rakibin atağını şut ve dolayısıyla golle bitirmesine sebep olabiliyor.
Alan Hâkimiyeti
Takımların bölgelere göre topla oynama verilerine bakalım. Mavi bölgelerin takımların %55’ten daha fazla topa dokunduğu, kırmızı bölgelerin rakiplerinin %55’ten fazla topa dokunduğu bölgeler olduğunu söylememiz gerek. Buna göre bu grafiklerde dikkat çeken 2 takım var biri Fenerbahçe diğeri ise Giresunspor. Fenerbahçe’nin rakiplerine oranla daha fazla dominant olduğunu ve kendi yarı sahasında rakiplerine topla oynama şansı vermediğini görüyoruz. Tabii bunun en önemli faktörlerinden biri savunma çizgisini oldukça yükseğe çekmeleri. Öte yandan rakiplerine topla oynayacak sadece ceza alanı ve hemen önünü bırakmış olduklarını da görüyoruz. Giresunspor ise Fenerbahçe’nin tam tersi gibi duruyor. Topla oynamakta oldukça sıkıntı çektiklerini söyleyebiliriz. Topa sahip olabildikleri bölgenin sadece kendi ceza alanı ve çevresi olması takımın hücuma çıkışlarını oldukça zorlaştırıyor.
Bu verilere göre dikkatimi çeken bazı noktalar var. Bunlar “Assist Zone” ve “Golden (Goal) Zone” bölgeleri. Kendi ceza sahasında asist bölgelerinde en az topla oynayan iki takım Giresunspor ve Trabzonspor. Aşağıda bölgeleri ve topla oynama oranlarını görebilirsiniz. %60 ve %63 gibi çok ciddi sayılara kadar düşmüş her iki takım. Bu sayıların günümüz futbolundaki önemi oldukça fazla keza atılan gollerin çoğunun asistinin bu bölgelerden geldiğini artık bilmeyen kalmadı. Her iki takımın da bu bölgelerde ciddi zafiyetinin olduğunu söylemek gerekiyor.
Geçelim ofansif kısma. Takımlar arasında gol bölgesinde yani ‘Golden Zone’da en çok topla oynayan takım Galatasaray olmuş. Asist bölgelerinde ise Fenerbahçe %38, Galatasaray %40 ile en çok topa sahip olmuş takımlar olarak görünüyor. Bu iki takımın neden ligin zirvesinde yer aldığının kanıtlarından biri de bu. Rakiplerinin ceza alanında bu kadar aktif olabilen, gol pozisyonuna giren ve bunları gole dönüştüren takımlar doğal olarak galibiyeti hak ediyor. Buraya kısa bir not düşmek istiyorum. Adana Demirspor’un maçlarına biraz dikkat ederseniz, ceza alanında ve bölgesinde özellikle şut pozisyonlarında oyuncuların sürekli topu bir başka takım arkadaşına attığını görüyoruz. Yani ekstra pas yapıyorlar. Bu bölgelerde önemli olan nokta en kısa sürede, en iyi ihtimali yaratmak ve onu gole dönüştürmektir. Adana ekibinin birçok maçta sonuca daha kolay ve daha hızlı gidebilecekken, ekstra pas yaparak hem zaman hem de pozisyon kaybetmesi üzerinde düşünülmesi ve çalışması gereken bir durum diye düşünüyorum.
Ligimizde bu haftaya kadar geçen serüvene Opta’nın yayınladığı veriler üzerinden göz attık. Okuduğunuz için teşekkür ederiz!
留言