Herkese merhaba. NBA’in Unutulmazları yazı dizimizde üçüncü bölümde konuğumuz 2011-12 Oklahoma City Thunder. Önceki yazılar gibi o sezon oluşan takımın nasıl oluştuğu üzerinde bir yazı oluyor. Bakalım 2011-12 sezonu Oklahoma City Thunder kadrosu hangi yollardan geçerek oluşmuş gelin hep beraber bakalım… Şimdiden keyifli okumalar dilerim!
Söz konusu kadroya bakmadan önce Oklahoma City Thunder’ın, Seattle Supersonics takımından dönüştürüldüğünü söylemekte fayda var. Bunun nedenini yazı ilerledikçe anlayacağınızı düşünüyorum. Söz konusu kadroda Kevin Durant, Russell Westbrook, James Harden ve Serge Ibaka bulunmakta. Bu dört oyuncudan üçü kariyerlerinin ilerleyen safhalarında MVP (En Değerli Oyuncu) ödülünü kazandı.
2006–07 sezonundan başlıyor bu yazının hikayesi. Söz konusu sezonda Seattle Supersonics kadrosunda Ray Allen’ı barındırıyordu. Bu sezon sonunda takım 31-51 sezon sonu derecesiyle 2007 NBA Draftı 2. sırasını kazanmayı başardı. Bununla beraber yeniden yapılanma sürecine giren takım Ray Allen’ı Boston Celtics’e takasladı ve karşılığında Jeff Green ve birkaç oyuncuyu kattı. (Ray Allen ile birlikte Glen Davis de gönderildi.) 2007 NBA Draft’ında 2. sıradan Kevin Durant’i (1.sıradan Greg Oden draft edildi.) draft eden takım, takımı üstüne kuracağı oyuncuyu bulmuş oldu. Kevin Durant 2007 sezon sonunda ROY (Yılın Çaylağı) ödülünü kazandı.
2007–08 sezonu başında ise Rashard Lewis’i Orlando’ya takaslayan Seattle Supersonics, karşılığında 2. tur hakkı elde etti (aynı hakla Emir Preldzic draft edildi daha sonra.), daha sonra aynı hak Phoenix Suns takımına gönderildi ve karşılığında Kurt Thomas ve 2008 1. tur draft hakkı elde edildi. Böylelikle takım 2008 NBA Draft’ine için 2 tane 1. tur hakkı ile girecekti. Sezon sonu 20-62 sezon sonu derecesi ile 2008 NBA Draft’ında 4. sırayı elde eden Seattle Supersonics bu sıradan Russell Westbrook’u kadrosuna kattı (1. sıradan Derrick Rose seçilmişti). Yapılan takaslar sonucunda elde edilen draft hakkı ise 1. tur 24. sıraya tekabül ediyordu. Takım bu sıradan ise Serge Ibaka’yı kadrosuna kattı. Böylelikle takım oyun kurucusunu ve pota altı savunucusunu bulmuş oldu. Ayrıca bir bakıma takım iskeleti de kurulmuş oldu; Kevin Durant, Russell Westbrook, Serge Ibaka…
2008–09 sezonuna gelindiğinde ise Seattle Supersonics takımı Oklahoma City’e taşınmış ve ismi de Oklahoma City Thunder olmuştu. Sezon içerisinde yapılan takaslarla takıma Thabo Sefolosha katıldı. Sezon içerisinde mevcut koç P.J. Carlesimo ile yollar ayrıldı ve Scott Brooks göreve getirildi. Bu sezon sonunda elde edilen 23-59 sezon sonu derecesi ile 2009 NBA Draft’ında 3. sıra elde edildi ve 3. sıradan (1. sıradan Blake Griffin seçilmişti.) James Harden takıma kazandırıldı. Bu sezonla birlikte takımın çekirdeği tamamlanmış oldu. Sırada bu isimlerin birlikte oynayarak uyum yakalamaları ve tecrübe kazanmaları vardı.
2009-10 sezonunda takım ilk meyvelerini veriyordu. James Harden’ın savunmadaki ağır zaafı nedeniyle 6. adam olarak sahne alıyordu. Kevin Durant ve Russell Westbrook takımın yıldızları ve Serge Ibaka da takımın savunmadaki generaliydi. Birlikte oynadıkları ilk sezonda 50-32 sezon sonu derece ile Play-off yapma başarısı gösterdiler. 8. sıradan girdikleri Play-Off’un ilk turunda Batı Konferansı birincisi Los Angeles Lakers ile karşılaştılar. Kobe Bryant’ın liderlik ettiği kadroya fazla direnç gösteremediler ve 4-2 mağlup oldular. Böylelikle bu dörtlünün ilk sezonu da bitmiş oldu…
2010-11 sezonunda ise daha tecrübeli bir Oklahoma City Thunder vardı. Takımın tek eksik noktası sayılabilecek pivot pozisyonuna sezon içerisinde Jeff Green’in bulunduğu bir takasla birlikte Kendrick Perkins transfer edildi. Ayrıca yine sezon içerisinde Charlotte Bobcats (Şu anki Charlotte Hornets) takımından Nazr Mohammed takıma alındı. Koç Scott Brooks ve öğrencileri önceki sezonlara nazaran daha tecrübelilerdi. Oynadıkları hücum basketbolu bir seviye daha yukarı çıkmış ve her maçı yüksek skorlar ile tamamlıyorlardı. Bu oyun onların sezon performanslarına da yansıdı. Sezonun en iyi üç hücum takımından biri olmuşlardı. Bununla birlikte elde ettikler 55-27 sezon sonu derecesi ile birlikte konferansı 4. olarak bitirdiler. İlk turda Denver Nuggets’ı zorlanmadan 4-1 ile geçen takım, konferans yarı finalinde Memphis Grizzlies ile eşleşti. Memphis Grizzlies o sezonun en iyi savunma takımlarından bir tanesiydi ve bu da eşleşmenin oldukça zorlu geçmesine sebep oldu. Oklahoma City Thunder 7 maçın sonunda seriyi 4-3 geçerken konferans finalinde rakipleri Dirk Nowitzki’li Dallas Mavericks oldu. Dirk Nowitzki’nin muazzam performansına engel olamayan Oklahoma City Thunder rakibine 4-3 mağlup oldu.
Geldik yazının ana konusu olan 2011-12 sezonuna… Önceki sezonlardan ders alan Oklahoma City Thunder’ın bana göre en üst seviyeyi gördüğü sezon denilebilir. Meşhur 2011 Lokavt’ı nedeniyle sezon Aralık ayında ancak başlayabilmiş ve 66 maç oynanmıştı. Oturmuş kadroya ekleme yapılmamış aksine geçen sezon kadroda bulunan Nate Robinson ile yollar ayrılmıştı. Sezon sonuna doğru Derek Fisher ile anlaşıldı. Takım, ligin en iyi hücum takımlarından birisi olarak yine yüksek skorlar bulmaya devam ediyordu. Savunmasını da bir seviye yukarıya taşıyınca ortaya çok iyi bir takım çıkmıştı. Her oyuncu rolünü biliyor ve ona göre oynuyordu. Kevin Durant ve Russell Westbrook ana skorerlerdi. James Harden ise 6. adam olarak muazzam bir oyun ortaya koydu. Bu da ona Yılın En İyi 6. Adam Ödülü’nü kazandırdı. 47-19 sezon sonu derecesi ile konferansı ikinci olarak bitirdi. İlk turda son sezon konferans finalinde elendikleri Dallas Mavericks ile eşleştiler. Konferans finalinde elendikleri rakiplerini 4-0 ile süpürdüler ve konferans yarı finalinde Los Angeles Lakers ile eşleştiler. Onlarla da yarım kalmış bir hesapları vardı. O hesabı da 4-1 gördükten sonra konferans finaline yükseldiler. Orada rakipleri; Kawhi Leonard ile birlikte tekrardan yükselişte olan San Antonio Spurs oldu. Çekişmeli geçen finali 4-2 kazanan Oklahoma City Thunder, Batı Konferansı Şampiyonu olarak NBA Finali’ne yükseldi ve Miami Heat’in rakibi oldu. LeBron James, Dwyane Wade ve Chris Bosh’ı bünyesinde bulunduran takım son sezonda NBA Finali’nde Dallas Mavericks’e mağlup olmuşlardı. Ne yazık ki Oklahoma City Thunder bu eşleşmede tam olarak sürklase oldu ve 4-1 mağlup olarak şampiyonluk şansını kaçırdı. Bu da bu ekibin gördüğü en üst seviye oldu.
Sonraki sezonda James Harden ve Serge Ibaka ikilisi arasında tercih yapması gereken takım Serge Ibaka’yı seçti ve James Harden’ı takasladı. Bunun nedeni takımın sahip olduğu “Salary Cap”in dört oyuncuya maksimum kontrat vermesini engellemesiydi. Bu karar ara ara olsa da halen tartışılıyor. Bana kalırsa o zaman için doğru karar verilmişti çünkü Ibaka takım için daha doğru isimdi. Malum Harden’ın savunması çok zayıftı ve o zamanlar hücumu da bu zamanki kadar çok üst seviye değildi. Ayrıca takımda kalsa aynı seviyeye ulaşır mıydı ya da Ibaka takaslansa Harden’ın seviyesine çıkabilir miydi bunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz. Bildiğimiz şey bu dörtlünün bir yüzük alamayışı oldu…
Yazı dizimizin üçüncü bölümünün sonuna geldik. Umarım okurken keyif alırsınız. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere… Sağlıkla kalın, Linesman’le kalın!
ความคิดเห็น