Herkese merhabalar! Çukurova Mersin, Fenerbahçe, Galatasaray gibi önemli takımlarda mücadele eden Melis Gülcan ile harika bir röportaj gerçekleştirdik. Değerli vaktini bize ayırdığı için Melis Hanım'a şahsım ve Linesman ekibi adına çok teşekkür ediyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim!
Basketbola başlama hikâyeniz nasıl gerçekleşti?
7 yaşında ilkokuldayken 2 yıl boyunca voleybol oynuyordum ve spor hayatıma böyle başladım. Bunun üzerine Fenerbahçe’nin okullarda öğrenci tarama yaptığı dönemlerdi. Bizde bir gün beden eğitimi dersindeydik ve Fenerbahçe’den antrenörler geldi. Okuldaki beden eğitimi öğretmenimle konuştular o beni çok severdi ve onlara beni tavsiye etmiş. Ben okulun bahçesinde arkadaşlarımla hırsız polis oyunu oynarken benim yanıma gelip dediler ki “basketbol oynamak ister misin?” ben de “ben size inanmıyorum, kim olduğunuzu nerden bileyim yabancısınız” demiştim. Bana kimliklerini göstermişlerdi ve anne babamın numarasını vermiştim. 1 hafta sonra aile yemeğindeyken aradılar beni. Seni antrenmana bekliyoruz dediler. Antrenman saat 8 gibiydi. Biz oradan apar topar çıktık. Dereağzı tesislerine gittik. O gün sadece görme imkânım oldu antrenmana girmemiştim. Herkesle tanıştım, gördüm derken hikâyem bu şekilde sıfırdan başladı ve böylece devam ettim. 20 yılı aşkındır da oynuyorum.
Kariyerinizde birçok takımda başarılar yaşadınız. Bunlar arasında en unutamadığınız anılarınızdan bahsedebilir misiniz?
Fenerbahçe’de oynarken son senemde aynı zamanda gelişim takımında ablalık yapıyordum hem de kontenjan oyuncuydum. Onlarla birlikte Adana’da bir üst lige çıkmak için finallere oynuyorduk. Finalde onlarla birlikte oynamak çok güzeldi. Orada namağlup şampiyon olup çok güzel bir başarı elde etmiştik. Onlarla birlikte o anı yaşamak, asla unutamadığım bir andı.
Bunun dışında Fenerbahçe’den sonra Kayseri’ye transfer olmuştum. Orada oynarken Nilay Kartaltepe gibi tecrübeli yerli yabancı oyuncularımız vardı. Onlarla birlikte güzel bir kadrodayken Galatasaray’ı evimizde yenmiştik. İlk defa o sahada gerçekten sorumluluk alıp oynamak ve o atmosferde iyi bir takımı yenmek unutulmazdı.
2 sezon üst üste Kadınlar Süper Ligi'nde final oynayan ÇBK Mersin Yenişehir Belediyesi kadrosuna dâhil oldunuz. Takıma transfer süreciniz nasıl gerçekleşti ve yeni takımınızla hedefleriniz neler?
Menajerim bu konuda yardımcı ve aracı oldu. Şu an ki antrenörümüz Roberto ile Fenerbahçe zamanında da çalışmıştım. Kendisi de kulüp de beni istemiş.
Burası büyük bir kulüp, büyük bir organizasyon, her zaman büyük kupalara ve şampiyonluğa hedefi olan bir kulüp. Bu yüzden ben de sıkı çalışıp onların istediklerini en iyi şekilde sahada vermeye çalışıyorum.
Aynı zamanda geçtiğimiz sezon Euroleague Women'da da final oynamayı başaran bir takıma geldiniz. Siz de 2017'de Fenerbahçe'nin finalde mücadele eden kadrosunda yer alıyordunuz. Ancak kupaya ulaşamamıştınız. Bu şanssızlığın bu sezon kırılacağını düşünüyor musunuz?
Bu şanssızlığı bu sene kırabileceğimizi tabii ki düşünüyorum. Olabilir sporun içinde kazanmakta var kaybetmekte o zaman böyle bir şanssızlık yaşamıştık sizin de söylediğiniz gibi ama umuyorum bu sene elimizden gelenin en iyisini yapıp güzel bir şekilde tekrardan ilk hedefimiz Türkiye Ligi’nde şampiyon olmak, sonrasında Euroleague’de Final-Four’a kalmak ve tabii ki de kupayı istiyoruz. Umarım bu şanssızlığı kırıp güzel başarılar elde etme şansım olur.
Milli Takımda hem alt yaş kategorilerinde hem de A takımda forma giydiniz. Milli takıma ilk seçildiğinizde neler hissetmiştiniz?
Basketbola sıfırdan başlayan bir insan olduğum için her zaman önümüzde Birsel Vardarlı, Esmeral Tunçluer ve Nevriye Yılmaz gibi büyük isimlerle erken yaşta tanışma ve antrenman yapma fırsatım olmuştu. Onları gördükçe Milli takımda oynayıp ülkeyi böyle temsil etmek, ay yıldızlı formayı giymek her zaman en büyük hayalimdi ve seçildiğim zaman da gerçekten mutluluktan ağladığımı hatırlıyorum. Aşırı heyecanlanmıştım. Ay yıldızlı formayı giyip ülkenizi temsil etmek, o maçları kazanmak, o yaşanılan duygular çok özeldir. Umarım uzun yıllar da giymeye devam ederim.
WNBA hakkında neler düşünüyorsunuz ve orada olmak hedefleriniz arasında var mı?
Üst seviye basketbol oynamaya çalışan ve üst seviye oyuncuların olduğu bir lig. Tabii ki de ülkemi orda temsil eden bir sporcu olmak her zaman hayalim. 2 kez elime böyle bir şans geldi ama bir tanesi sakatlık zamanımda diğeri ise Covid-19’a denk geldiği için değerlendirme şansım olmadı. Ama tekrardan bu şans gelirse de böyle bir şeyi değerlendirmek aşırı isterim ve dediğim gibi ülkemizi orada temsil eden bir sporcu olmak beni çok gururlandırır. Umarım böyle bir şey gerçekleşir.
Basketbolda yakından takip ettiğiniz başka ligler ve takımlar var mı?
Bizim ligdeki her maçı, onun dışında kadınlarda Euroleague ve Eurocup’ı elimden geldiği kadarıyla izlemeye çalışıyorum. Erkeklerde de en başta Euroleague olmak üzere sıkı bir takipçiyim. Çünkü basketbol maçlarını izleyerek öğrendiğimi düşünüyorum. O yüzden elimden geldiğince her maçı izleyip oralardan da bir şeyler kapmaya çalışıyorum.
İdol olarak kabul ettiğiniz oyuncular hangileri ve en çok hangi yönlerini örnek almaya çalışıyorsunuz?
Fenerbahçe’de başlayan bir sporcu olduğum için her zaman gördüğüm ve yıllarca aynı sahada
ter döktüğüm en başta Birsel (Vardarlı) abla. Aşırı severim, iyi bir abladır. Her zaman destekçim olmuştur. Onun dışında yabancı oyuncular olarak da oynadığım pozisyondan ötürü bana örnek olarak da gösterilen Alba Torrens ve Penny Taylor’ı söyleyebilirim.
Birçok takımda forma giydiniz, oynamaktan en keyif aldığınız 3 oyuncuyu söyleyebilir misiniz?
Yıllardır bu sporun içinde olduğum için çok oyuncuyla çalışma fırsatım oldu. Hepsini birbirinden ayırmak çok zor. Çünkü en üst seviyedeki oyuncularla forma giyme şansım oldu. Hepsini ayrı ayrı severim o yüzden buna ne diyeceğimi bilemedim. Ama Candace Parker ve Kelsey Plum mesela bu oyuncular forma giyme şansı bulduğum takım arkadaşlarımdı ve onlarla oynamak aşırı keyifliydi. Bunların dışında Jantel Lavender ve Elizabeth Williams da aşırı sevdiğim isimler arasında.
Basketbol haricinde takip ettiğiniz bir spor dalı var mı?
Voleybolun sıkı takipçisiyim ve ara ara futbol maçlarını da izlemeye çalışıyorum.
Son olarak şunu sormak istiyorum gelişen ve her geçen gün büyüyen bir kadın basketbol yönelimi var. Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz ve sizleri izleyerek basketbola başlamayı hedefleyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Gerçekten spor yapmak ve profesyonel sporcu olmak arasında çok büyük fark var ve eğer gerçekten profesyonel bir oyuncu olmak istiyorsak bunun için sıkı çalışıp elimizden gelenin en iyisi yapmak, başta kendi vücudumuza bakarak yani yediğimize içtiğimize dikkat ederek planlı bir şekilde ilerlememiz gerekiyor. Gerçekten her kız çocuğunun ülkemizde bunu yapabileceğini her branşta birçok sporcunun bunu gösterdiğini düşünüyorum. Basketbol açısından da bunu yapabileceklerini kendilerine iyi bakmalarını, sıkı çalışmalarını tavsiye edebilirim. Maçlardaki o atmosferi yaşamak, insanların sizi desteklemesi, maçı kazandığınızda hissettiğiniz o adrenalin, gurur çok başka bir şey bunu herkesin hissetmesini isterim ve tavsiye ederim.
Sevgili Melis Gülcan ile sizler için güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyoruz. Umarım beğenmişsinizdir. Eğer beğendiyseniz paylaşarak bize destek olabilirsiniz. Önerilerinizi de yorum kısmına bekliyoruz. Linesman'le kalın!
Comments