Bugün İngiltere Lig Kupası’nda Manchester United ve Newcastle United karşı karşıya gelecek. Son dönemde yükselen performanslarıyla oldukça dikkat çeken iki ekibi, final öncesinde mercek altına aldık.
Takımların oyun anlayışlarını göz atmadan önce takımlardaki eksikliklere bakmakta fayda var. Manchester United’da Eriksen, Greenwood, Martial ve van de Beek oynamayacak. Newcastle United’da ise Nick Pope, Emil Kraft ve Dubravka forma giyemeyecek. Durumu netleşmemiş oyuncular ise Rashford ve Joe Willock.
Manchester United
Manchester United şu anda Premier Lig’in en iyi form grafiğine sahip takımı gibi duruyor. Erik ten Hag’la birlikte ayrı kimlik kazanmaya başlayan takım, Dünya Kupası arasından sonra oynadığı 18 maçta sadece 1 mağlubiyet aldı. Son olarak hafta içi Barcelona’yı iç sahada 2-1 yendiler ve Avrupa Lig’inde tur atladılar. Peki United bunu nasıl başardı?
Sorunun cevabı aslında tek bir oyuncuya indeksli desek az olmaz. Takımın genel oyun planına bakıldığında göze çarpan bir oyuncu var ve her şey onun etrafında dönüyor desek az olmaz.
Bu isim Bruno Fernandes. Burada irdelenmesi gereken şey de doğal olarak ten Hag’ın Bruno Fernandes’i kullanım şekli.
M. United geriden oyun kurarken, Bruno Fernandes ve Eriksen ikilisinin sürekli olarak adeta bir ‘6’ ve ‘8’ numara gibi topu almaya geldiğini görüyoruz. Bekler genelde çizgide ilerde konumlanıp rakibi geride kalmaya zorluyor. İleriye çıkan merkez oyuncular da aynı görevi görmekte. Eriksen'i bu sezon derin oyun kurucu olarak izlemeye alışık olsak da Bruno Fernandes’in de buraya dahil olmasıyla aslında Fernandes’in ne kadar kritik bir rolde olduğunu görmüş olduk. Ayrıca oyun planın Fernandes üzerinden işlendiğinin göstergelerinden birisi. Tabii ten Hag’ın oyunu Fernandes üzerinden kurmasının çeşitli nedenleri var. Fernandes topu aldığında kanatlara mükemmel uzun toplar atabilen bir oyuncu ve oyunun yönünü çok iyi değiştiriyor. Bu sezon bunu Rashford’a sattığı paslarla sıkça gördük. Ayrıca 2. bölgeden 3. bölgeye geçişte savunma arkasına sarkan kenar oyuncularına attığı muazzam paslar da bunun bir diğer nedeni.
United sadece Fernandes üzerinden okunacak bir takım elbette değil ama Ten Hag’ın ona tanıdığı bu serbest oyun kuruculuk, hücumda çeşitli opsiyonların oluşmasının da temel faktörü. Fernandes, pozisyon alma ve hareketliliği sayesinde hem oyunun merkezinde hem de kanat organizasyonunda rahatlıkla hücum edebiliyor. Sağ kanatta Anthony ve Dalot ile birlikte diğer tarafta Rasford ve Shaw ile birlikte kurduğu üçgenlerle, takımın kanatta sayısal üstünlüğü kurmasına destek olduğunu da görüyoruz. Böylece kanat ve bek oyuncularına pas istasyonu olup onların atacağı koşuları veya içeriye devrilmelerine alan açtığını da söylememiz lazım.
Takımın hücum opsiyonları genel anlamda böyle şekillenirken, defansif anlamda da iş yükünü Casemiro ve Martinez çekiyor diyebiliriz. Merkezde Eriksen ve Fernandes’ten kaynaklı oluşan alanlara hem topa hem rakibe agresif baskıyı yapan oyuncu Casemiro oluyor. Stoper hattında ise bu işe Martinez’in destek verdiğini söyleyebiliriz.
Newcastle United
Yazımıza her ne kadar formda iki ekip diyerek başlasak da Newcastle United’ın son dönemde form grafiği biraz düşüşe geçti. Oynadıkları son 3 maçta galip gelemeyen ekip, bu maça önemli oyuncuları olan kaleci Nick Pope’dan yoksun çıkacak. Bunu neden vurguladığımı daha iyi anlatmak için takımın nasıl bir planı olduğunu irdelememiz gerekiyor.
Newcastle, takım olarak yorulmak bilmeyen bir kadroya sahip. Bunun nedeni inanılmaz bir baskı takımı olması. Takım halinde önde baskıyı benimseyen takımın öne çarpan birkaç defosu var. Takımın genel odak noktasının topun olduğu bölge olduğunu söylemeliyiz. Top nerdeyse 10 kişiyle birlikte o noktaya doğru yoğunlaştıklarını görüyoruz. Bunu özellikle top orta sahadayken sıkça izliyoruz. Tabii takım bunu yaparken stoper ve merkez üçlünün topları kesmek ve koşu atan rakip oyuncuyu durdurmak için öne çıkıyor. Böyle durumlarda genelde takım geride ciddi anlamda boşluklar yaratıyor. Bu boşluklara atılan topları genelde kesen oyuncu Nick Pope oluyor. Nick Pope’u vurgulamanın sebebi tam olarak buydu. Manchester United’ın her iki kanatta da iyi koşucuları var. Bruno Fernandes’in bu bahsettiğim boşluklara atacağı topları şimdiden hayal edebilirsiniz. Bu maçta Nick Pope’un olmayışı Newcastle adına büyük handikap olacağa benziyor.
Newcastle iyi bir pres takımı bunu biliyoruz ama iyi bir hücum takımı olduğunu da bu sene izleyen herkese gösterdiler. Takımın genel olarak hücum planı kanatlardaki dribbling yeteneği olan oyunlarına tanınan özgürlükte yatıyor. Saint-Maximin ve Almiron ikilisinin, üst düzey denebilecek dribbling yeteneklerini, Eddie Howe mümkün olduğunca kullanmalarını istiyor. Tabii bu onlara kenarda oldukça aktiflik ve yaratıcılık sağlıyor ama bunun aslında ana faktörleri merkez ve bek oyuncuları. Longstaff’ın merkezden dikine attığı yalancı koşulara, Trippier’in sağ kenarda sağladığı genişlikle birlikte merkezde Guimaraes’e topla oynayabileceği alanı yaratıyorlar. Böylece Guimaraes, Almiron’a derin topları bırakabiliyor. Böylece rahatlıkla kenardan gol pozisyonu üretebiliyorlar.
Takım bu şekilde agresif bir hücum yaparken geride ise bu durumu Manchester United’da olduğu gibi süpüren adam Guimaraes oluyor diyebiliriz. Tabii takımın tek savunma becerisi bu değil. Geride oldukça uzun bir stoper tandeminin olması, rakiplerin hava topu almasına izin vermiyor. Ek olarak oldukça hızlı ve mücadeleci beklerinin oluşu, kanat oyuncularının özellikle Almiron’un defansif katkısıyla birlikte rakip hücumu durdurmada da oldukça başarılar.
Özet
Takımların negatif ve pozitif unsurlarına baktığımda Manchester United bir adım daha önde duruyor. Newcastle’ın bu maça 3. kalecileri Karius’la çıkacak oluşu da oldukça büyük soru işaretlerini birlikte getiriyor. Newcastle, Bruno Fernandes’e karşı birebir savunma uygulamak zorunda kalabilir ama bunu yaparlarsa da rakibe oldukça fazla alan bırakacaklardır. Bu alanları Manchester’ın kanat oyuncuları kullanabilirse Newcastle istemediği bir sonuçla sahadan ayrılabilir. Newcastle ise, kadrosuna göre kıyasla bek oyuncuları daha sıkıntılı duran Manchester kanatlarını işlemeye çalışacak. Almiron’un son maçlarda duraksayan performansını bu maçta göstermemesi gerek.
Güzel bir maç olmasını diliyorum. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Comments