top of page
Burak Karadeniz

Genç Futbolcuların Avrupa'ya Erken Gitmeleri Doğru Mu?

Arda Güler… 18 yaşında, Fenerbahçe altyapısından yetişmiş, ilk profesyonel maçına 19 Ağustos 2021 yılında çıkmış bir oyuncu. Öyle bir yetenek ki, daha ilk kez düzenli forma şansı bulduğu 2022/23 sezonundan sonra şu sıralar tüm dünya devleri Arda Güler’in peşinde. Daha önce Türk futbolunun böyle bir potansiyele sahip bir oyuncu çıkardığını pek düşünmüyorum. Arda Güler’in adı dünya devleri ile anılırken, Türk kamuoyu ve taraftarlar ikiye ayrılmış durumda; Arda Güler 1 sene daha kalıp iyice pişmeli mi yoksa direkt olarak vitrine çıkmalı mı?


 Fenerbahçe Arda Güler
Arda Güler

Açıkçası bu konu fazlası ile gündemdeyken konu hakkında yazmak istedim çünkü konu hakkında geçmişte de bu tarz olaylar yaşadık.


Olaya kendi açımdan bakmak istiyorum, bence bu tarz bir ikilemde kalınınca şuna bakmak önemli; oyuncu Avrupa’da şans bulabilecek düzeyde mi? Ya da Avrupa’daki idman temposuna, oradaki hayata uyum sağladıktan sonra artık forma için hazır mı? Doğru bir projenin içinde mi? Bunlar bence önemli detaylar. Çünkü geçmişe de baktığımızda burada çok fazla oynamayıp direkt olarak yurt dışına çıkıp orada şans bulamayan, kariyerlerini düşüren isimler gördük. Genelde burada biraz forma şansı bulup oyununu biraz daha olgunlaştırıp giden isimlerin daha başarılı olduğu bir gerçek. Fakat şöyle bir durumda var ki ülkemizde futbola verilen değer ile de alakalı olarak buradaki idman temposu, futbolcuların yaşam biçimi, 2-3 maç iyi oynayan futbolcuyu ilahlaştırma derecesinde övüp, 1 maç kötü oynayınca yerden yere vuran taraftarları da düşününce belki de hızlı bir şekilde yurt dışına çıkmak, bu oyuncular için en doğru karar. Oradaki idman temposuna, yaşam biçimine hızlıca uyum sağlayıp kendilerini geliştirmek, ülkemizdeki sağlıksız futbolun yıldızları olmaktan onlar için daha iyidir diye düşünüyorum. Yazımı yazmayı düşünürken geçen sene Beşiktaş’tan, İskoç ekibi Rangers’in yolunu tutan Rıdvan Yılmaz da bazı açıklamalarda bulundu. Onlardan benim için önemli olanlarını buraya bırakıyorum.



"Rangers'ta her sabah aç karnına tartılıyorsun. Nasıl uyudun, işaretliyorsun. Ruhsal durumun nasıl, işaretliyorsun. Bunlara göre plan, program yapıyorlar. Kahvaltı zorunlu, öğle yemeği zorunlu. Zararlı yiyecek hiç yok restoranda. Buradaki gibi ekmeğin üstüne Nutella sürüp yiyemiyorsun."

Rıdvan Yılmaz Rangers
Rıdvan Yılmaz

"Rangers'ta bir kere ceza yedim. Orada sana bir işçi olarak bakıyorlar, ben bir işçiyim. Kramponumu gidip malzemeci toplamaz orada. Kramponunu sen yıkarsın, yerine koyarsın. Arkanı toplayan birileri olmaz yani. Ben ilk gittim, tabii geldiğim yere göre orası çok farklı. İdmanı yaptım, kramponları koydum. Ben gittim eve, ertesi gün maç var. Akşama malzemeci, 'Kramponlarını koydun mu' diye mesaj attı. Ondan sonra 2-3 hafta geçti, ben kramponları yine unuttum. Türkiye'de kramponları istediğin yerde çıkar, malzemeciler gidip alır onu."


Bakın bu açıklamalar çok önemli. Rıdvan’ın da bu olgunluğa ulaşıp doğru kararı vermesi de çok önemli. Açıklamalarda da yurt dışındaki oyuncuya bakışı, genç yaştan oyunculara katılan bu disiplini görüyoruz. Kendi ligimizde başarılı olan kulüplerin, Avrupa kupasındaki başarısızlıklarının da temellerini gösteriyor bence bu açıklama. Ligimizin dışına çıkmamış ve kendi ligimizde biraz olsun iyi oynayan oyuncular, “ben oldum” havasında takılıyorlar. Bunlar da doğal olarak genç oyuncularımızı zehirliyor ve onlar da burada iyice rahata alışıyorlar.


Bu sebeple ülkemizdeki genç yeteneklerimizde bu “ben oldum” havasındaki abilerinin de katkısıyla futbollarından uzaklaşıp saha dışı olaylarla daha çok anılmaya başlayabiliyor. Bu sebeple yurt dışına transfer olup hızlı bir şekilde oraya adapte olduktan sonra orada şans bulmak, genç yeteneklerimiz açısından en sağlıklısı...


Tüm futbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!

Comments


bottom of page