Kuzey Avrupa’nın eteğinde, soğuk bir Riga akşamında, İstanbul’dan fazla yeşillik barındıran stadyumda Galatasaray, Rigas Skola’nın konuğu oldu. Maç öncesi ağır favori olan temsilcimiz, kapalı kutu Rigas Skola karşısında, Kasımpaşa maçındaki rölanti oyununu hem unutturmak hem de 2’de 2 ile Avrupa Ligi’ne sağlam bir giriş yapma peşinde. Okan Buruk, herhangi bir rotasyona gitmeden (Fernando Muslera (cezalı) ve Victor Osimhen (sakat)) son milli aradan itibaren artık oturtmaya başladığı ilk 11 ile sahaya çıktı. Kâğıt üzerinde 4-2-3-1 olarak gözüken ancak hücumda 3-5-2, 2-5-2-1 gibi varyasyonlarla sete oturan Galatasaray bu maç planı olarak da ilk yarıda rakibe bunu uyguladı.
“Messi” Yunus
Galatasaray klasik bir Anadolu takımı ile Rams Park’ta oynuyormuşçasına başladığı maçın ilk yarısında sakin, temkinli ve sabırlı bir şekilde %70’lerde top çevirdi, kalesinde tehlike görmekten uzak bir ilk yarı geçiren Sarı-Kırmızılılar, dakikalar 12’yi gösterdiğinde geniş çaplı bir slalom ile merkezi delen Yunus Akgün’ün çabasında, Icardi’ye çevirdiği top ve taklacı Mertens’in tek dokunuşu ile perdeyi açtı. Yunus Akgün, gösterdiği teknik kalite ve vizyon ile golü adeta yarattı denilebilir. Maçın tek hâkimi olan Galatasaray çoğunluk hızlı ve yerden top çevirerek rakip kaleyi yokladı. Gabriel Sara’nın koordinat girerek ceza sahasına gönderdiği topa kafası ile vuruş yapan BAY, kaleciyi geçemediğinde dakikalar 22’yi gösteriyordu. Sakin top çevirmeye devam eden Sarı-Kırmızılılar, Davinson Sanchez’in, Pogba’yı veya Kasımpaşa maçındaki Ryan Donk’u anımsatan enfes bir pasında topu yumuşak biçimde önüne alan “Messi” Yunus’un golü ile farkı ikiye çıkardı. Hem taraftarlar hem de oyuncular rahat bir nefes aldık derken, golün hemen ardından bu sezonun Galatasaray için olumsuz anlamdaki “kronik” sorunu olan uzun top savunması yine baş gösterdi ve Ikanueks’in hemen cevabı ile skor 1 – 2 oldu. Takımlar bu sonuçla soyunma odasına gittiler.
Dirençli RFS!
Rigas Skola’nın ikinci yarıya bu denli diri ve etkili bir başlangıç yapacağını muhtemelen RFS teknik direktörü de düşünmüyordur. Galatasaraylı oyuncuların Kasımpaşa maçını affettirmek isteyeceği bir fırsatkeni adeta kabusa dönen bir ikinci yarı izledik. 45 – 55 arası oldukça net pozisyonlar ve etkili ataklar yakalayan Rigas, 55.dakika da Odisharia’nın direkten dönen topu tamamlaması ile skora eşitlik getirdi. Galatasaray yediği iki golde de seken top savunmasını yapamadı ve kalesinde 2 gol gördü. Toplamda 0.84 XG’den 2 gol yiyen Sarı-Kırmızılılar, maçı lehine çevirmek için dakika 55’ten sonra tekrar topa hâkim olmaya çalıştı. %70’lerde oynayan Galatasaray, istediği üretkenliği rakip ceza sahasına yansıtamadı. Yıldız oyuncu Mauro Icardi, topla buluşma sayısı olarak diğer maçların oldukça gerisinde kaldı ve geçirdiği mobil olmayan oyun ile etkisiz bir görüntü sergiledi. Maçın 2- 2’ye gelmesinden sonra topla daha fazla oynamaya başlayan ilk yarının yıldızı Yunus Akgün, defansın kilidini açmaya çalıştı. Galatasaray merkezden istediği etkiyi yaratamayınca sağlı sollu erken ortalar ile fırsat yakalamaya çalışsa da, Batshuayi’nin de oyuna girmesi ile birlikte, RFS’nin uzun savunması buna müsaade etmedi. 90 dakikanın sonuna eklenen 5 dakika da Galatasaray’ın yarasını kapatmaya yetmedi ve Sarı Kırmızılılar, RFS’nin direncini aşamayarak Kasımpaşa maçı ile birlikte büyük savunma zafiyetlerinin olduğunu gösterdi. Burada bırakılan puanlar, Lig Aşaması sonucunda temsilcimiz tarafından umarım aranmaz!
Futbol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!
Σχόλια