Herkese merhaba. Sizlere bu yazımda Voleybol Milletler Ligi’ne (VNL) yeni yükselmiş ve olimpiyat bileti almaya çalışan Erkek Voleybol Milli Takımı nam-ı diğer Filenin Efeleri’ne neden sabretmemiz gerektiğini Kadın Voleybol Milli Takımı nam-ı diğer Filenin Sultanları üzerinden örnek vererek anlatmaya çalışacağım. Bu yazıda nesnel yargılardan ziyade öznel yargılara yer vereceğim. Bunun nedeni; takıma sabretme işinin kişiye bağlı olmasıdır. Hazırsanız başlayalım ve şimdiden keyifli okumalar!
Bildiğiniz üzere Filenin Sultanları günümüzde FIVB sıralamasında ilk sırada yer alıyor. Bu durum birden bire olan bir durum değil. Oldukça uzun bir maraton sayesinde kadın voleybolumuz şu anda bu noktaya geldi. 2003 Avrupa Şampiyonası’nda alınan gümüş madalya adeta bir dönüm noktası olmuştu. Bu turnuva sonrasında takımın bir şeyler başarabildiği görülmüş ve gerek altyapısal gerek takım özelinde yatırım ve sabretme zamanı başladı. O seneden sonra takım genelde aynı oyunculardan oluştu ve bu oyuncular birbirleriyle oynayarak alışkanlık kazandılar. 2003 yılından sonra bir duraklama dönemi yaşayan Filenin Sultanları 2012 Londra Olimpiyatları ile birlikte bu duraklama döneminden kurtuldu. Bu tarihte, olimpiyatlara katılma hakkı kazandılar ve ardından da Çin’de düzenlenen World Grand Prix’te (Şu anki VNL) bronz madalya kazandılar. Aynı yıl olimpiyatta dokuzuncu olan takımımız için bir dönüm noktası da burası oldu. 2017 yılında gelindiğinde ise Giovanni Guidetti ile anlaşıldı ve milli takımımız altın çağını yaşamaya başlayacaktı. Ardı ardına gelen başarılar, doğru yolda ilerlendiğini ve daha büyük başarıların geleceğini gösteriyordu. Yakalanan “altın jenerasyon” birlikte oynuyor ve birlikte oynadıkça alışkanlık kazanıyorlardı. Üzerine gelen başarılarla beraber bir nevi kazanma alışkanlığı da oluşmaya başladı takımda. 2018 yılında gelen VNL ikinciliği ve ardından 2019 yılında gelen Avrupa Şampiyonası ikinciliği ile birlikte takımda “final kazanamama“ hastalığı belirdiği düşünülmüştü. 2023 yılına geldiğimizde ise bir değişikliğin iyi gelebileceği düşünülerek Giovanni Guidetti ile yollar ayrıldı ve Daniele Santarelli ile anlaşıldı. Sonrası zaten herkesin malumu…
Şimdi geldik tekrardan Filenin Efeleri’ne… Onlar henüz bu yolun başında. Daha ilk kez VNL gibi büyük bir sahnede boy gösteriyorlar. Birbirleriyle uzun zamandır oynama alışkanlıkları da öyle çok sayılmaz. Buralara alışacaklar, yüksek seviyede oyunu görecekler ve oyunlarını buna göre revize edecekler. En son oynanan Slovenya maçı sonrasında (bu yazı yazılırken oynanan en son maç) röportaj veren Faik Samed Güneş de “Şu an biz VNL'in en yeni takımıyız. Bu kadar yüksek seviyede hiçbir zaman oynamadık. Bu seviyeye alışacağız. Maçlarda ya ilk setlere çok iyi başlıyoruz ya da kafa kafaya gidiyoruz. En basit şeyleri en zor hale getiriyoruz. Şu an alışık olmadığımız için zorlanıyoruz ama çalışıp en iyi seviyeye geleceğimize ben inanıyorum. Bu takım nerelerden nerelere geldi.“ şeklinde bir demeç verdi. Bütün bunları göz önüne aldığımızda benim düşüncem Filenin Efeleri’ne inanmamız ve sabretmemiz. İlerleyen yıllarda başarının geleceğini düşünüyorum. Sonuçta bize gurur yaşatan Filenin Sultanları da kolay yollardan geçerek bu noktaya ulaşmadı, Filenin Efeleri de aynı yollardan geçerek bizleri gururlandıracaklardır.
Voleybol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!
Comentários