top of page
Arda Şahin

Estadio Do Dragao'da Bir Tur

Güncelleme tarihi: 26 Eki

Herkese merhabalar. Ben Arda Şahin. Sizlere geçtiğimiz haziran ayında Estadio Mestalla gezimden bahsetmiş ve sizlere deneyimlerimi paylaşmıştım. Geçtiğimiz haziran ayında Valencia’dan sonra Porto’daydım, kendim için gezerken siz değerli takipçilerimizi de unutmadım ve sizler için özel bir içerik hazırladım. Portekiz Ligi ekiplerinden Porto’ya ev sahipliği yapan ve ülkenin en güzel stadlarından Estádio do Dragão

 

 

Sizlere yine ulaşım bilgileri ile başlayayım. Havalimanından E metrosu ile merkezde yer alan Trindade durağında aktarma yapmalısınız. Havalimanı çıkışlı E metrosu Trindade durağında sona erer. Tekrardan E metrosu ile Trindade’dan çıkış yaparak Dragao’ya ulaşabilirsiniz. Bunun dışında kaldığınız yere bağlı olarak A metrosu ile de ulaşabilirsiniz. Biletlerin tarifesi seçtiğiniz metroya ve durağa göre değişkenlik gösterir. Fiyat tabloları bilet makinelerinde mevcuttur.

 

Stad biraz yokuşa inşa edildiği için görüş açınız oldukça kısıtlı. Stadın çevresini tam olarak göremiyorsunuz. Stadın etrafını dolaşmak isterseniz sizi oldukça yorucu bir rota bekliyor. Bu nedenle dolaşmayı önermiyorum. Bilet konusuna gelirsek, biletler 20 Euro. Turda rehber yok. Sesli rehber tutmak isterseniz 5 euro daha ödemeniz gerekir. Biletleri internetten veya gişeden alabilirsiniz. Tur biletleri stad turu ve müze turunu kapsar. Hangisinden başlamanız sizin tercihinize bağlı. Ben saat 10 civarı gitmiştim ve 5 dakika sonra tur başlayacağı beni stat turuna yönlendirdiler. Stat turuyla başladım.



Dış taraftan stada girişimiz yaptık. Stadın dış mimarisinin harika olduğunu söylemem gerek. Ejder çizimleri (Dragao Portekizcede ejder demek.), turnikeler üzerinde yer alan çizimler kapılarda yer alan sanat çizimleri oldukça etkileyici idi. Şehir manzarası da pek fena sayılmaz.



10 numaralı kapıdan giriş yaparak stada girdik. Porto tribünleri tek kelime ile harikaydı. Bir anlığına kendinizi maçta bir seyirci veyahut bir menajer olarak hissediyorsunuz. Tek kelime ile harika.



Sonrasında saha kenarına gelerek tribünleri daha yakından görme fırsatımız oldu. Özellikle stadın değişmez olan “box” kısmını yakından görmek ilgi çekiciydi.  

 

 

Sonrasında içeriye doğru geçerek oyuncu yemekhanesini, basın odasını ve otoparkı gördük. Stad turunda basın odasında yer alan masada fotoğraf çektirebiliyorsunuz. Evet menajerlerin oturduğu masaya. Jose Mourinho, Sergio Conceicao, Andre Villas-Boas ve daha niceleri o masaya oturup basın toplantılarında basın mensuplarının sorularını yanıtladılar. Otoparkın gösterilmesinin nedeni ise oradaki duvarlara Porto’nun tarihini anlatan tablolar, fotoğraflar ve resimlerin konulmasıydı. Bir nevi otopark açık bir müze haline getirilmiş.






 

Oradan sonra soyunma odalarına geçtik. Maalesef bizlere ev sahibi soyunma odası değil deplasman soyunma odası gösterildi. Porto’da deplasman ekibi de olsanız sizlere ev sahibi gibi davranıyorlar. Deplasman soyunma odası ekibi için modern duşlar, jakuzi ve sauna temin edilmiş. Ayrıca bize gözetmenlik yapan birisi havluların bile temin edildiğini belirtti. Bunun nedeni ise Porto ve Portekizlilerin oldukça misafirperver olması.

 

Oradan oyuncuların çıkış tüneline gittik. Orada giderken Fenerbahçe teknik direktörü Jose Mourinho ve onun Porto ile kazandığı UEFA Şampiyonlar Ligi kupasının fotoğraflarını görebilirsiniz.

 



 


Sonrasında ise protokol tribününe çıktık. Orada gözetmenimiz bizlere Andres Vias Boas’tan önce Porto’yu 42 yıl boyunca yöneten ve sayısız başarılara imza atan efsane başkan Jorge Nuno Pinto da Costa’nın 17 numaralı koltukta başkanlık dönemi boyunca bir kez bile iç saha maçlarını kaçırmadan izlediğini söyledi. Tabi ki o koltuğa oturdum ve oradan stadı fotoğrafladım.

 

 

Protokol tribünü ile stat turu sona eriyor. Tur’un en büyük eksiği bence ev sahibi soyunma odalarının gösterilmemesi ve sesli rehber saçmalığı. Onun dışında 10 numara idi. Şimdi müze turuna geçelim. Şunu söylemem gerek. Porto müzesi gördüğüm en iyi müzelerden bir tanesi…

 

Müze turu için verebileceğim en önemli bilgi turun tek yön olması. Girdiğiniz turnikelerden geri çıkamıyorsunuz. Alt kattan giriş yapıp üst kata çıktıktan sonra stadın içinde yer alan Porto mağazasına girerek müze turunu tamamlıyorsunuz.

 

İlk kısımda sizleri Porto tarihinde önemli yer tutmuş olan menajerlerin heykelleri karşılıyor. Tabii ki de Fenerbahçe menajeri Jose Mourinho’nun heykelini fotoğraflamadan içeriye giremezdim.


 

Sonrasında içeriye girerek tura başladım. İlk kısımda sizleri Porto’nun tarihi karşılıyor. Kulübün kuruluşundan günümüze kadar Porto ile alakalı bilgiler sizlere anlatılıyor.

 

Sonrasında sizleri görkemli bir merkez karşılıyor. Orada Porto’nun kazandığı tüm kupalar, başarılar, simge isimler, teknik direktörler hemen hemen hepsi sergileniyor. Tek kelime ile harikaydı.

 

Sola dönerseniz Porto’nun Avrupa’da kazandığı tüm büyük kupaları görebiliyorsunuz. Kupaların arkasında yer alan dev ekranda kupayı getiren maçların, finallerin özetlerini izleyebiliyorsunuz. Kupaların arkasında yer alan cam vitraylarda ise kupanın hikayeleri anlatılıyor ve o dönem giyilmiş formalar sergileniyor.



 

Porto’nun kazandığı tüm kupaların sergilendiği kısım kubbe şeklinde yapılmış. Oldukça harika bir yapıydı. Oradan sağa doğru yöneldim ve Sergio Conceicao’nun heykelini gördüm. Conceicao hem oyuncu hem de menajer olarak Porto ile lig şampiyonluğu yaşamış ender ve efsane isimlerden.

 

 

Müzede ayrıca dikkat çeken kısım Porto takımının diğer sporlarla olan ilişkisini anlatan müze kısmıydı. Dövüş sporlarından tutun basketbola basketboldan motor sporlarına kadar her şey mevcuttu.


Oradan çıktıktan sonra takım otobüsünü bir daha gördük. Ama bu sefer içinde heykeller vardı ve müze haline getirilmişti. Süper bir şeydi.


Sonrasında sizleri üst kat bekliyor ama üst kata çıkmadan önce “Şöhretler Müzesi” ekranını ve efsane başkan Jorge Nuno Pinto da Costa’nın başarımlarını anlatan dokunmatik ekranı görmelisiniz.

 


Gelelim üst kata. Üst katta sizleri Porto tarihinde önemli yer tutmuş efsane oyuncuların heykelleri ve formaları karşılıyor. Kimler yok ki? Deco, Ricardo Carvalho, Vitor Baia ve daha niceleri…

 

Sonrasında müzede yer alan ev sahibi soyunma odası şeklinde tasarlanmış sembolik müzeye geçiyoruz. Orası da süperdi. Porto’nun tüm başarımlarını anlatan gazeteler, Porto tarihindeki önemli maçlar ve görüntüleri vs. hepsi vardı.

 

Sembolik müzenin ardından bir tünelden geçiyoruz o tünel bizi ışık şovunun yapıldığı karanlık bir alana götürüyor. Orada ışık şovlarını izleyebilirsiniz. Ben bir 5 dakika kadar seyrettim. Süperdi.

 

Oradan aşağıya indik ve bizleri yukarıda bahsettiğim Porto tarihini anlatan son müzeye geldik. Orada dediğim gibi Porto’nun başarılarını anlatan gazeteler, medya haberleri hepsi vardı.

  


Turu tamamlamadan önce dikkatimi çeken son şey bizlerin aslında yakından tanıdığı iki ismi ilgilendiriyor. Vitor Pereria ve Jorge Jesus. Daha önce Fenerbahçe’yi çalıştıran bu iki tecrübeli teknik adam 2012-13 sezonunda Portekiz Ligi için şampiyonluk mücadelesi vermişti. Jesus’un diz çöktüğü o meşhur fotoğrafın hikayesi ve videosu bu müzede sergileniyor. O dönem Jorge Jesus Benfica’yı, Vitor Pereira ise Porto’yu çalıştırıyordu.

 

Böylelikle stat turumuz sona eriyor. Sonda statta çektiğiniz fotoğrafları baskılı ve dijital şekilde almak isterseniz 15 Euro’ya bir fotoğraf 30 Euro’ya tüm fotoğraflarınızı alabiliyorsunuz. Ben bütçem dahilinde basın odasındaki fotoğrafımı aldım ve 10 Euro’ya da atkı aldım. Dilerseniz forma vb. şeyleri de alabilirsiniz. İyi eğlenceler.

 

İŞTE KARŞINIZDA ESTADIO DO DRAGAO!

Eğer yolunuz Portekiz’e düşerse Lizbon’u boşverin ve muhakkak bu stadı ziyaret edin. Özellikle müzesi futbol tarihinin en büyük takımlarına taş çıkartacak cinsten. Bu nedenle ölmeden önce bu stadı kesinlikle ziyaret etmelisiniz. Linesman’de sizlere özel içeriklerimiz yıl boyunca sizlerle birlikte olacak. Sakın kaçırmayın…


Futbol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

Bình luận


bottom of page