top of page
Mehmet Eren Savaşcı

Emel Cankaya Röportajı

Herkese merhabalar! McLaren F1 takımında Aerodinamik Uzmanı olarak görev yapan sevgili Emel Cankaya ile harika bir röportaj gerçekleştirdik. Değerli vaktini bize ayırdığı için sevgili Emel Hanım'a şahsım ve Linesman ekibi adına çok teşekkür ediyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim!


Sizi tanımayan arkadaşlarımız için kendinizden bahsedebilir misiniz? McLaren'de göreve başlama süreciniz nasıl ilerledi?

Merhabalar, ben Emel Cankaya. 1990 yılında Hollanda'da doğdum. Çocukluğumda uzay ile ilgili içerikleri izliyordum, hep ilgimi çekmiştir. O sebeple eğitimimde de o alana yöneldim. Üniversitede lisans programımı Uzay Mühendisliği üzerine yaptım. Lisans programının ardından Master programını da yine aynı bölüm üzerine yaptım.


Emel Cankaya
Emel Cankaya

Eğitimime devam ederken bir ders gördüm oldukça ilgimi çekti. Ders, "Yarış Arabası Mühendisliği" idi. Tabii orada Formula 1 ile tanışınca oldukça sevdim ve bu alanda ilerlemek istedim. 2015 yılında, okulun sonlarına doğru 5 takıma başvurdum fakat bu başvurular yanıtsız kaldı.


Tabii devamında boş kalmak istemediğim için bir bankada işe başladım. İşin bir kısmını Amerika'da, bir kısmını ise Hollanda'da yürüttüm. Yaklaşık 3 sene çalıştım ama aklım Formula 1'de kaldı. Öyle olunca işi bırakıp tekrardan Formula 1'e yöneldim. Tabii uzun zaman uzak kaldığım için bir öğrenci gibi oturup tekrardan her şeye çalıştım. Devamında ise 2019 yılında McLaren'de görev almaya başladım.


McLaren'de Aerodinamik Uzmanı olarak çalışıyorum. Aracın bir kısmını tasarlıyorum. Bu bahsettiğimiz kısım zaman zaman değişiyor. Önce tekerin yerleştirildiği kısımla ilgilendim, sonrasında tabanla ilgili çalışmalar yaptım. Şu anda 'bodywork' olarak adlandırılan kısımla ilgili çalışmalar yapıyorum.


Bu çalışmaları ilk olarak simülasyonda deniyoruz, sonrasında olumlu veriler alırsak rüzgar tüneline sokuyoruz. Ben kendimde orada çalışıyorum zaten. Orada da olumlu veriler alırsak piste yolluyoruz ve gerçek zamanlı test ediyoruz. Devamında her şey olunda ise yarışmak için hazır olmuş oluyoruz.


McLaren, sezona iyi giremedi. Herkes daha iyi bir gidişat beklerken alt sıralarda gördük İngiliz takımı. Bahsettiğiniz verileri incelerken aracın kötüye gittiğini anladınız mı? Medya içerisinde bu tarz haberler dolaşmıştı. Bu sezonun geri kalanında McLaren'den neler beklemeliyiz? Oscar, çaylak olmasına rağmen yetenekli bir pilot. Norris ise elindeki aracı her zaman iyi kullanabilen bir isim. McLaren'in bu sezonun geri kalanı ile ilgili hedefi nedir?

Teknik kurallar geçtiğimiz sezon değişti, Formula 1'i takip eden herkes bunu biliyordur mutlaka. Bazı takımlar aracı ilk denemelerinde iyi bir şekilde dizayn etti, bazıları ise edemedi. Biz edemeyen tarafta yer aldık maalesef. İlk tasarlanan araç kötü olunca da sonuç olarak geride kalıyoruz. Ben aerodinamik açıdan konuşuyorum ama genel pakete baktığımızda da bunu görüyoruz.


Emel Cankaya
Emel Cankaya ve ekip arkadaşları

Şu anda asıl amacımız diğer takımlara yaklaşmak. Avusturya ve Silverstone'da çok iyi güncellemeler getirdik. Aracın gelişimi ortada. Üst kademe de bulunan yöneticiler takımlar şampiyonasında 3. veya 4. olabileceğimizi düşünüyor. Benim düşüncem ise 5. sıranın kesin olduğu. Alpine'e yakınız, belki de daha iyiyiz ama Aston Martin, Mercedes ve Ferrari gibi ekiplere yaklaşmak zor olacaktır. Puan farkı fazlasıyla var diyebilirim.


Bahsettiğim gibi asıl amacımız takımları yakından takip etmek. Ama biz geliştirme yaptıkça onlarda yapıyor. Bu açıdan zaman zaman yaklaşmak zor oluyor.


Takvimde izlemekten en keyif aldığınız pist hangisi?

Monza pisti çok iyi. Ben daha çok geçişin bol olduğu pistleri seviyorum. Örnek vermek gerekirse Monaco'da çok nadir geçiş görüyoruz. Evet, prestijli bir yer. O konuda bir problem yok ama oldukça sıkıcı oluyor yarışlar. Heyecanı sebebiyle Monza'yı seviyorum diyebilirim.


Şu ana kadar Carlos Sainz, Lando Norris, Daniel Ricciardo ve Oscar Piastri ile çalışma fırsatı buldunuz. Sizin en çok sevdiğiniz pilot hangisi oldu?

Sevmekten ziyade işimle ilgili iletişim anlamında Carlos Sainz çok ön planda. Çok fazla bize uğrardı. Ne yaptığımızı sorardı, anlamak isterdi. Carlos, sanki bir mühendis gibi bizimle konuşurdu.


Emel Cankaya
Lando Norris, Emel Cankaya ve Carlos Sainz

Oscar, henüz çok yeni. O sebeple çok fazla bir iletişimimiz olmadı.


Lando ve Daniel ise oldukça keyifli ve eğlenceli isimlerdi. Konuşunca çok gülüp, eğlenebilirsiniz ama işle ilgili çok fazla iletişim içerisinde olmazdık. Bu kötü bir özellik değil bu arada. Sadece pilotun kişisel yapısına göre değişir.

Gelecek sezonlar ile ilgili hedefleriniz neler?

Benim başta da bahsettiğim gibi uzaya ilgim var, o sebeple astronot olmak benim çocukluk hayalim. Ama çok zor bir hedef olduğunun farkındayım. Formula 1'i de seviyorum, bu sektörde yükselmek isterim. Tabii nasıl olur, hangi takımla olur bilemiyorum açıkçası.


McLaren'i seviyorum. Çalışma şartları, yeri, iş arkadaşlarım hepsi birbirinden güzel. Mutluyum açıkçası. Farklı bir takım olabilir mi, şu an için bir şey demem zor ama neden olmasın.


Formula 1 tarihinin size göre en iyi pilotu kim?

Michael Schumacher ve Lewis Hamilton diyebilirim. Açıkçası bir numaram yok ama bu iki pilotun en üst seviye olduğunu dşünüyorum. Açıkçası Lewis'in bir şampiyonluk daha kazanmasını isterim.


Mevcut 20 pilota bakarsak ise Max Verstappen tam anlamıyla bir pilot. Asla pes etmiyor, hep daha fazlasını istiyor. Kariyeri bu ivmede geçecek gibi görünüyor. O sebeple az önce bahsettiğim iki pilotun kariyerine benzer bir gelecek onu bekliyor diye düşünüyorum.


Emel Cankaya
Bir Formula aracı içerisinde Emel Cankaya

Türkiye'de genç nesil ile yükselen bir motor sporları ilgisi var. Tabii Formula 1'de bunun en büyük parçası. Bu yükselişi nasıl buluyorsunuz?

Çok güzel bir kitle oluştu gerçekten. Formula 1'i tanıtan bir dizi var bildiğiniz üzere, Drive to Survive. Bunun etkileri dünya çapında fazla çok büyük oldu. Türkiye'yi de etkilediğini düşünüyorum. Sosyal medyadan da bu kitlenin ne kadar büyük olduğunu fark edebiliyoruz.


Tabii bir Türk takım, Türk pilot olsa her şey çok daha güzel olabilir. Aşırı eğlenceli ve keyifli olur ama o şartları sağlamakta gerçekten çok zor.


Türkiye, geçtiğimiz yıllarda uzun bir aranın ardından tekrardan Formula 1'e ev sahipliği yaptı. Sizde yakından takip ediyorsunuz. Sizce gerekli şartlar oluşursa Türkiye, Formula 1'e ev sahipliği yapmaya devam etmeli mi? Bunun eksileri ve artıları neler olur?

Kesinlikle devam etmeli. Eksiden ziyade fazla sayıda pozitif tarafı var. Özellikle ekonomik anlamda ve prestij anlamında süper bir etkisi olur. Türkiye ve Formula 1'in birleşimi prestij açısından çok büyük etki yaratır. Ekonomik anlamda da katkısı büyük olur. Çünkü bütün taraftarlar 3-4 gün boyunca ülkenizde yer alıyor. Oraya maddi destek sağlıyor. Her anlamda pozitif bir organizasyon olur kesinlikle.


Formula 1'de olmasa da farklı motor sporları serilerinde mücadele eden oldukça fazla pilotumuz var. Genç ve yetenekli isimlerimiz ile ilgili düşünceleriniz neler?

Evet, fazla sayıda olmasada mücadele eden isimler var. Red Bull'da yarışan Ayhancan Güven'i biliyorum, takip ediyorum. Onun daha iyi yerlerden olmasını çok isterim. Cem Bölükbaşı ile geçtiğimiz yıl Silvertsone'da tanışmıştım.


Kartingde de bazı isimler var ama en önemlisi destek. Desteğinizin de kuvvetli olması lazım. Maddi anlamda veya çevre anlamında önemli ihtiyaçlarınız olabiliyor. Hepsinin çok daha iyi yerlere gelmesini umuyorum.

Zak Brown, Andrea Stella ve Andreas Seidl gibi lider isimlerle çalıştınız. Birbirlerinden farklılıkları neler sizce?

Seidl ve Stella görev değişikliği yaptı bildiğiniz gibi. Stella, Seidl'ın yerine geldi. Seidl, benim komşumdu aynı zamanda. Birbirlerinden en temel farkları Stella daha açık birisi, Seidl ise daha kapalı birisiydi. Stella ile direkt olarak iletişim kurup, varsa sorunlarımızı çözebiliyoruz. Seidl ile görüşmeden önce onunla ilgilenen kişilere falan başvurmamız gerekiyordu. Temel anlamda en büyük farklılıkları bu diyebilirim. Bu değişimin bizim için pozitif olduğunu söylememe gerek yok sanırım. İş anlamında ise Stella'nın Seidl'a göre daha iyi bir geçmişi var. Seidl'da eminim iyidir ama Stella bana daha iyi gibi geliyor.


Emel Cankaya
Woking'de yer alan merkezde Emel Cankaya

Zak Brown ise daha çok iş adamı gibi, zaten CEO görevinde. Daha çok marketing işleri ile ilgileniyor. Takıma maddi anlamda destek getirmek için uğraşıyor. İyi oranda da başarıyor diyebilirim.


Sevgili Emel Cankaya ile sizler için güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyoruz. Umarım beğenmişsinizdir. Eğer beğendiyseniz paylaşarak bize destek olabilirsiniz. Önerilerinizi de yorum kısmına bekliyoruz. Linesman'le kalın!


Tüm motor sporları ve spor haberleri için bizi takipte kalın!

Comentarios


bottom of page