Söz konusu Dünya Kupası olunca sansasyonlar sona ermiyor. Her anı başka bir hikaye olan bu turnuvanın unutulmaz anlarına göz gezdirmeye devam ediyoruz. Serimizin 2. yazısında sizlerleyiz. Keyifli okumalar!
1) Şampiyona Soğuk Duş
Ülkesinde düzenlenen Dünya Kupası'nı şampiyonlukla bitiren Fransa, turnuva tarihinde ilk defa kupayı müzesine götürüyordu. 2000 senesinde Belçika-Hollanda ortaklığında düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nı da Trezeguet'nin attığı altın golle kazanıyordu Horozlar. Tüm bu başarılar yetmezmiş gibi, 2001 Fifa Konfederasyon Kupası Şampiyonu da yine Fransa oluyordu. Bu kadar önemli milli başarıdan sonra, tüm otoritelerin ortak düşüncesi Fransa'nın 2002 Dünya Kupası'nın favorilerinden olduğuydu. Fakat futbol istatistiklerden ve beklentilerden ibaret değildi. Afrika'nın yağız delikanlılarının Fransa'ya bir sürprizi olacaktı.
31 Mayıs 2002 tarihinde, Senegal mucizeyi gerçekleştirecekti. Seoul'de oynanan mücadele, Fransa'ya soğuk duş niteliğindeydi. Senegal, son şampiyon Fransa'yı alt etmişti. Bu sonuç kadar Senegalli oyuncuların birlikte yaptığı gol sevinci de unutulmazlar arasına girmişti. Bu maç adeta Fransa'nın turnuvasının nasıl geçeceğinin özeti niteliğindeydi. Son şampiyon Fransa; Senegal, Danimarka ve Uruguay'lı gruptan 1 puan ile sonuncu olarak ayrılacaktı. Ee işte hayat her zaman arzularımızı ve beklentilerimizi karşılamıyor...
2) Telefon Kulübesinde Bile Adam Çalımlar
O dönemler sahada görmeye alışık olmadığımız kırmızı kramponlar, kimilerine göre Bundesliga tarihinin en güzel golünü atmış, yolu ülkemizden de geçmiş bir efsane, Jay Jay Okocha...
İtalyan futbolu dendiği zaman insanın aklına tek bir şey gelir; katı savunma ekolü. Ve bu ekol, Okocha karşısında oldukça çaresiz kalmıştı. 1994 Fifa Dünya Kupası'nda Nijerya'nın rakibi olan İtalya, Okocha'dan tam tamına 15 çalım yemişti. Bu, Dünya Kupası rekoruydu. Ne demişler? Okocha telefon kulübesinde bile adam çalımlar..
3) Futbol Evine Dönecek Dedik Beckham Evine Döndü
David Beckham. Tam anlamıyla bir ikon. Yaptığı her hareket, saç stilleri, giyim tarzı... Hepsi birçok insan tarafından kopyalanıyor. Kendisinin bulunduğu ortamda deklanşörler patlıyor, olaylar eksik olmuyor. Yine Beckham kadar sansasyon yaratabilen bir isim daha var, o da eşi Victoria Beckham.
Bu ikili kadar sansasyon yaratabilecek başka ne vardı? Tabii ki İngiltere-Arjantin eşleşmesi! 1998 Dünya Kupası'nda eşleşen bu iki takım, tarihlerinde var olan rekabetle yeşil sahalarda arz-ı endam ediyorlardı. 47. dakikada kırmızı kart görüp İngiltere'nin penaltılarda elenmesinin faturası kesilen Beckham hakkında başka dedikodular ortaya çıkacaktı. Zaten oldukça sansasyon yaratan bu maç, bu dedikodularla birlikte adete dünya basınının manşetlerini süslüyordu. İddialara göre David Beckham, Victoria Beckham'la New York'ta görüşebilmek için kırmızı kart görmüş ve kupa serüvenini erken kapatmıştı. İngiliz basını ve halkı, Beckham'a öfke kusuyordu. Bu husumet, ancak Beckham'ın Yunanistan'a attığı frikik golüyle sona erecekti. Yapılan yolculuklar ve verilen görüntüler bu iddiayı kanıtlar nitelikteydi. Büyük aşklar fedakarlık gerektirir ama bizce bu biraz aşırıya kaçmış gibi.
4) Last Dance
Dans, Dünya Kupası...Elbette Roger Milla! 1990 Dünya Kupası'nda Kamerun'un çeyrek finale çıkması büyük yankı uyandırmıştı. Elbette Roger Milla'nın ikonik gol sevinci de öyle. 38 yaşında ve Dünya Kupası gibi prestijli bir organizasyonda attığı gollerle tüm futbolseverlerin sempatisini kazanmıştı Milla. 1994 Dünya Kupası'nda da 42 yaşında Rusya'ya attığı golle kendi rekorunu kırarak bir kez daha kupa tarihinin en yaşlı golcüsü oluyordu. Saygı...
5) Kurt Kocayınca
2006 Dünya Kupası'nda İspanya ve Fransa eşleşmesi ilginç bir hikayeye sahip bir eşleşmeydi. Başta İspanya basını olmak üzere dünya basını da Fransa'nın kadrosunun İspanya'ya nazaran yaşlı olduğunu düşünüyor ve Fransız futbolcularla dalga geçiyorlardı. Kurt kocadı fakat maskara olmadı, maskara etti. Roberto Rosetti'nin yönettiği maçta İspanya David Villa'nın attığı penaltı golüyle öne geçiyordu fakat Fransa akınlarını durduramadılar. Fransa maçı 3-1 kazandı ve dünyaya güzel bir ders vermiş oldu. Demek ki neymiş? Büyük konuşmamak lazımmış.
6) Calciopoli
Ülkenizin büyük bir şike skandalıyla sarsıldığını düşünün. Büyük bir mazisi olan kulüpler küme düşürülüyor, puanları siliniyor, bazı oyuncular, menajerler ve hakemler futboldan men ediliyor. Yerli ve yabancı futbolcular ülkeden adeta kaçıyor ya da şike skandalına karışmayan ezeli rakipleriyle anlaşma imzalıyorlardı. Bu ortamda İtalya Milli Takımı'nın ağır topları adeta kenetleniyorlar ve ülkelerinin prestiji için gerekeni yapıyorlardı. Almanya'da düzenlenen 2006 Fifa Dünya Kupası şampiyonu İtalya oluyordu. Basit bir şampiyonluk değildi, adeta ülkelerinin ve futbollarının prestijini kurtarmışlardı. Seneler geçse bile asla unutulmayacak...
7) Andrés Escobar
Dünya Kupası tarihinin en dramatik hikayelerinden biri. Kolombiya Milli Takımı'nın başarılı oyuncusu Andrés Escobar, 1994 Dünya Kupası'nda Amerika Birleşik Devletleri ile oynanan maçta kendi kalesine attığı gol sebebiyle günah keçisi ilan edilmişti. Kolombiyalılar bu elenmeden kendisini sorumlu tutuyordu. Dünya Kupası sonunda Medellin'e döndüğünde bir barda saldırıya uğruyor ve hayatını kaybediyordu. Futbol tarihinin en trajik olaylarından biriydi. İşin kartel bağlantıları olduğu hala Kolombiya halkı tarafından dillendiriliyor.
8) Cruyff Dönüşü
1974 Dünya Kupası'nda grup aşamasında İsveç ile mücadele eden Hollanda, rakibiyle 0-0 berabere kalacaktı. Bu maçta en çok akılda kalan hareket ise Johan Cruyff'un maçın 24. dakikasında İsveçli defans oyuncusu Jan Olsson'a karşı yaptığı 180 derecelik dönüş hareketiydi. Bu hareket, Cruyff dönüşü adıyla literatüre geçecekti. İsveçli Jan Olsson, yıllar sonra bu hareketin aktörlerinden biri olduğu için oldukça mutlu olduğunu açıklayacaktı. Johan Cruyff, gerçek bir dehaydı. Sarı Fare, sahada ve saha dışında yaptığı her hareketle bir şekilde konuşulmayı başarıyordu. Saygılar..
9) Dünya Kupası'nda forma giymiş en yaşlı futbolcu
Rusya'da düzenlenen 2018 Dünya Kupası, bir rekorla adından söz ettirecekti. 45 yaş ve 161 günle Dünya Kupası tarihinin forma giymiş en yaşlı oyuncusu Mısır kalecisi Essam El Hadary olacaktı. Mısır formasını 159 kez terletmiş El Hadary, grup aşamasının son maçında Suudi Arabistan ile oynanan mücadelede kaleye geçecekti. Bu maçla birlikte yolu ülkemizden de geçmiş Mondragon'un 43 yaş 3 günlük rekorunu da kırıyordu.
10) Efsaneden Beklenmeyen Son
2006 Dünya Kupası, Fransa ve Zidane için harika geçiyordu. Kendinden beklenmeyen bir performans gösteren Fransızlar, zorlu rakiplerini bir bir eleyerek final aşamasına gelmişlerdi. Rakip, Calciopoli Skandalı ile çalkalanan İtalya idi. Buffon'u panenkayla avlayan Zidane, iyi bir maç geçiriyordu. Uzatmalara giden maçın 110. dakikası Dünya Kupası tarihine geçen bir kırmızı kartla hafızalarımıza kazınacaktı.
Zidane'ı markaj eden Materazzi, Zidane'ın formasını çekiştiriyordu. Zidane, Materazzi'ye şaka ile karışık "Formamı istersen verebilirim." demişti. Materazzi ise "Kız kardeşini tercih ederim." diyerek Cezayir asıllı Fransız Zidane'ın damarına basmıştı. Zidane, milli takımıyla oynadığı son maçta hem de bir Dünya Kupası finalinde Materazzi'ye kafa atacaktı. Efsanenin kupanın yanından soyunma odasına gidişi oldukça dramatikti. Materazzi'nin bu hamlesi, belki de İtalya'ya Dünya Kupası'nı getiren en önemli hareketlerdendi. Efsane, keşke futbola daha farklı bir şekilde veda edebilseydi...
Comments