Ange Postecoglou, Yunan asıllı Avustralyalı 58 yaşındaki teknik direktör. Senelerdir aradığını bulamayan ve istenilen hedeflere bir türlü ulaşamayan Tottenham’ın bu sezon yeni teknik direktörü oldu. Son yıllarda; Jose Mourinho, Nuno Espirito Santo ve Antonio Conte gibi tecrübeli teknik direktörlerle hedeflenen başarıya bir türlü ulaşılamadı. Tottenham’ın umutlarını tazeleyecek, oyuncuları yeniden başarıya inandıracak bir çalıştırıcıya ihtiyaç vardı. Yaz sezonunda takımın başına getirilerek taraftarlar ve kamuoyu tarafından ilk başta birkaç soru işareti oluşmuştu. Acaba, Tottenham seviyesi için yeterli olacak mı, aradığımız hoca profili mi gibi soru işaretleri mevcuttu fakat Ange Postecoglou, şimdiden bu soru işaretlerini yıkarak Tottenham’daki ilk ayında Premier Lig’de Ayın Teknik Direktörü ödülünü kazandı. Takımın başında çıktığı 5 maçta; 4 galibiyet, 1 beraberlik alarak 13 puan topladı. İlk galibiyetini ise kendi sahasında Manchester United karşısında alarak, kamuoyuna ve taraftarlara büyük maçları kazanabilme özelliğini gösterdi. Önümüzdeki hafta hocayı oldukça zorlu bir Arsenal deplasmanı bekliyor. Arsenal-Tottenham, Kuzey Londra derbisinde hocanın nasıl bir performans göstereceği merak konusu.
KADRO YAPILANMASI VE TOTTENHAM’I BU SEZON NELER BEKLİYOR?
Tottenham’ın geçen sezonlara göre farklı bir yapılanmayla girdiğini söyleyebiliriz. Hücum futbolunu oyuncularına benimsetmeye çalışan, sürekli rakip sahada set kuran ve üçüncü bölgede pozisyon yaratmaya çalışan bir Tottenham izliyoruz. Tottenham adına sezon başı bazı sorunlar mevcuttu. Özellikle, Harry Kane’in Bayern’e transferi sonrası elindeki en güçlü silahını kaybeden Tottenham’da hücum hattı için soru işaretleri meydana gelmeye başlamıştı. Richarlison, o bölge için tek adaydı fakat geçen sezonki performansı ve oyuncunun ruh hali oynamaya uygun gözükmüyordu. Tottenham, sezona bir sürü yeni takviye ile başladı. Küme düşen Leicester’ın yıldız oyuncusu James Maddison, Empoli’den kaleci Vicario, Wolfsburg’tan stopere Van de Ven, Nottingham Forest’tan ileri hatta Brennan Johnson gibi isimleri kadrosuna kattı. Geçen sezon pek şans bulamayan Pape Sarr ve Yves Bissouma bu sezon şu ana kadar orta sahanın vazgeçilmezi konumunda bulunuyorlar. Bu ikilinin önünde James Maddison ile hem dinamik hem de hücum açısından fark yaratabilecek bir orta alan oluşturduğunu söyleyebiliriz. James Maddison, derine gelerek orta alanda sayı olarak takımı çoğaltıyor. Zaten, hücum kısmında yaptıkları ortada, derine gelerek oyun kurulumuna katkı sağlaması büyük avantaj. Bu performansını Premier Lig’de Ayın Oyuncusu ödülünü olarak taçlandırmış oldu. Kanat oyuncuları Kulusevski ve Son, bu sezon istedikleri alanı daha rahat buluyorlar ve bu durumda skor katkısı olarak yansıyor. Solomon’u da bu denkleme kattığı zaman Son’u en ileri uç hatta görebiliyoruz. Son’da arkaya yaptığı koşularla fark yaratabilecek bir hücum oyuncusu. Net bir forvet eksikliği gelecek maçlar için sıkıntı oluşturabilir fakat Richarlison son maç 1 gol, 1 asistle adeta “Ben de buradayım!” mesajını verdi. Böyle yıldız potansiyelli oyuncuları takıma geri kazandırmak çok önemli. Geçen sezon aynı şekilde zaman zaman eleştirilere uğrayan Pedro Porro, bu sezona daha diri bir başlangıç yaptı. Zaman zaman kendisi, oyun kurulumunda orta alanda Bissouma’nın yanında konumlanabiliyor. Son dönemlerde teknik direktörlerin beklere ‘Inverted fullbacks’ görevini verdiğini görebiliyoruz. Sol bek pozisyonunda oynayan Udogie’de, Pedro Porro gibi oyun kurulumunda bu görevde konumlanabiliyor. 2-3-5 formasyonuna dönerek, önde yüksek pres uygulayan takımlara karşı geriden hızlıca oyun kurarak rakip kaleye hızlıca ulaşmayı hedeflediğini görüyoruz. Ange’nin ana amacı, takımının rakip yarı sahada çoğalması ve bir set oluşturması.
Her sezon kadrosunda gücüne güç katan Manchester City, Arsenal ve Liverpool gibi takımlara karşı Tottenham’ın yarışta ne kadar ilerleyebileceği, geçen sezonu da 8. sırada bitirmiş bir takım olduklarından ötürü merak konusu fakat şu anki görüntüye bakarsak zor bir
hedef gibi durmuyor. Sahadaki oyun görüntüsü, büyük bir takımın oynayacağı sistem olduğunu gösteriyor. Set oyununa dönmüş ve oyunu rakip sahaya yıkmış bir takımın tek sorunu kontra atak olabilir. Zamanla çözülmeyecek bir sorun değil çünkü Tottenham’ın geri hattında süratli ve çabuk isimler bulunuyor.
Bu sezon sabırlı ve sisteme sadık bir takım olarak devam etmeleri gerekiyor. Ange, bu kısa sürede potansiyelini ve yapabileceklerini hissettirdi ama sakatlıklar ve eksikler olduğu zaman Tottenham bazı maçlarda sıkıntıya girebilir. Genel olarak ilk 11’i oturmuş bir takımdan bahsediyoruz. İlk 4 hedefi imkansız durmuyor fakat burası Premier Lig. Her zaman daha çok çalışmak ve rahata düşmemek gerekiyor.
Tüm futbol haberleri için bizi takipte kalın!
Comments