2025 Milletler Ligi'nde Filenin Sultanları'nın İkinci Haftası
- Nazlı Arı
- 23 Haz
- 5 dakikada okunur
2025 Voleybol Milletler Ligi’nden herkese merhaba! İkinci haftanın sonunda yine galibiyetlerle dolu bir gündemle karşınızdayız. Eve dönmenin de etkisiyle kemik kadromuzla oynamaya başladığımız bu haftada güzel testler ve mücadeleler vardı. Vakit kaybetmeden maçlara geçelim elbette ama önce bu haftanın kadrosunu sizinle paylaşmak isterim:
Pasörler: Cansu Özbay, Elif Şahin
Pasör Çaprazı: Melissa Vargas
Orta Oyuncular: Aslı Kalaç, Berka Buse Özden, Deniz Uyanık, Zehra Güneş
Smaçörler: Ebrar Karakurt, Hande Baladın, Meliha Diken, Saliha Şahin, Yaprak Erkek
Liberolar: Gizem Örge, Simge Aköz (Kaptan)
Milletler Ligi'nin ikinci haftasında evimize tam 14 yıl aranın ardından İstanbul’a döndük. Sinan Erdem Basketbol Salonu’nda oynanan karşılaşmalar oldukça ilgi gördü. Sırasıyla Dominik Cumhuriyeti, Kanada, Güney Kore ve Brezilya ile oynadık. Şimdi maçlarımıza bakalım.
Dominik Cumhuriyeti 0-3 Türkiye
Set Skorları: 25-27, 19-25, 26-28
İlk Altılar; Dominik Cumhuriyeti: A. Rodriguez, B. Martinez, J. Martinez, Gaila Gonzalez, Pena Isabel, Arias ve libero Rodriguez. Türkiye: Elif, Yaprak, Zehra, Vargas, Hande, Aslı ve libero Simge

Açılış maçları her zaman zordur. İster turnuvanın ister haftanın açılış olsun. Oyuncular bir aranın sonunda tekrar yarışmacı olma durumuna gelmekte zorlanabilirler. Bir de güzel bir maç isteyen 15000 kendi taraftarının önünde oynamak hem daha güzel hem de daha zordur eminim. Tabii bizim oyuncularımız bunlardan etkilenmesi zor olan oyuncular. Yine de Zehra’nın, Vargas’ın, Ebrar’ın, Cansu’nun ve Gizem’in bu hafta ilk haftası olduğu için maç başında bunun etkilerini gördük. Zehra’nın gözlükle oynaması da onun ritmini bozunca ilk settin başında gerçekten zorlandığımız anlar oldu. Sonrasında gelen seyirci desteği, oyuncuların hücumda bitiremediklerinde bile savunmada vazgeçmeyişleri setlerin kırılma noktalarında önemli etkendi. Dominik Cumhuriyeti, oyun olarak çok fazla şey vaat etmese de oyuncuların atletik ve blok kurgusunda hızlı olması rakipler için oldukça işi zorlaştırıyor. Bizim de en çok zorlandığımız konulardan biri onların blokları oldu. Blok yapamadıklarında bile sektirdikleri için savunmadan top çıkarmaları daha kolaylaştı. Bu yüzden sürekli kondisyonumuzu diri tutmak durumunda kaldık. Hem yükleme döneminde olmamız hem de kilit oyuncularımızın uzun süre sonra ilk maçlarını oynuyor olmaları bunu zorlaştırsa da yerinde değişikliklerle setleri kendi hanemize yazdırmayı başardık. Ebrar’ın maç boyu ikili değişiklikle pasör çaprazı olarak oyuna girmesi takımın oyun kurgusu mu değişiyor sorularını akıllara getirdi. Setleri bir ömür sürüyormuş gibi gelse de kayıp vermeden maçımızı kazandık ve 5 maç 5 galibiyet ile yolumuza devam ettik.
Karşılaşmanın MVP’si 12 hücum sayısı, 3 ace, 1 blok toplam 16 sayı ile Melissa Vargas oldu.
Kanada 0-3 Türkiye
Set Skorları: 16-25, 18-25, 24-26
İlk Altılar; Kanada: Mitrovic, Thokbuom, Smrek, Guezen, Maglio, Allard ve libero Georgiadis. Türkiye: Ebrar, Aslı, Vargas, Meliha, Deniz, Cansu ve libero Gizem
2023 yılından sonra büyük hayallerle başladığımız 2024 yılı özellikle sakatlıklarla boğuştuğumuz için bize istediklerimizi vermedi. Olimpiyatlar'da alamadığımız madalya da kalbimizi gerçekten kırdı. O yüzden bu yaz milli takım serüveni başlarken herkesin aklında iki yılın karşılaştırması vardı ve bir önceki maçta da olduğu gibi özellikle Ebrar’ın pozisyonu merak ediliyordu. Bu maçın başlangıcı ve ilk altısı sanırım sezonun fragmanı olarak kabul edilebilir. Gümbür gümbür deyimini bir maçla anlatmak gerekse bu maçın ilk seti kullanılabilirdi. Oyuncularımızın milli formayı bu kadar özlemiş olması, sonunda olması gereken kadroya yaklaşmış olmamız, seyirci desteği, yine oyuncularımızın isteği derken gerçekten çok güzel bir maç oynandı. Bir önceki maçta göremediğimiz pipe atakları bu maçta Ebrar’dan kısmen de olsa aldık. Eda olmadığı için yapılamayan tek ayak hücumlarını da Deniz’den aldık. Cansu’nun Elif’e oranla yüksek paslar atmakta daha başarılı olması da hem Vargas hem Ebrar için hücumda daha rahat top öldürebilme imkanı sağladı. Blok kurgumuz gelişimine devam ediyor, servislerimiz biraz daha ritimlenmeye ve çeşitlenmeye başladı. İyi yönlerimizi yazmak elbette kolay fakat bunları görmemizi sağlayan rakipti elbette. İlk iki sette bize yakın oyun oynayamadılar üçüncü sette ise set sayıları görseler de biz maçı kapatma konusunda daha istekli olan taraftık. Hem kadro uyumu sağladığımız ve özgüven depoladığımız hem de namağlup yolumuza devam ettiğimiz bir maç oldu bizim için.
Karşılaşmanın MVP’si 14 hücum sayısı, 4 ace, 3 blok toplam 21 sayı ile Melissa Vargas oldu.
Güney Kore 0-3 Türkiye
Set Skorları: 11-25, 13-25, 17-25
İlk Altılar; Güney Kore: Jua, Sebeen, Jiyun, Yunju, Juah, Sarang ve libero Sujin. Türkiye: Deniz, Elif, Yaprak, Berka, Vargas, Saliha ve libero Simge
Karşılaşmanın ilk altıları ilan edildiğinde herkesin aklından geçen maç istikameti neyse gerçekleşen de o oldu. Sanırım bu hafta karşılaştığımız rakipler içinde bizim seviyemize en az direnebilecek rakip Güney Kore’ydi ve sonuçtan da bu durum belli oluyor. Rakibin fiziksel olarak yaşadığı zafiyeti özellikle orta oyuncularla yaptığımız hücumlarla çok iyi değerlendirdik. Maç boyunca çok iyi servis attık. Olabildiğince az hata yapıp Yaprak gibi Berka gibi Deniz gibi milli formayla yeni tanışan oyuncularımızı oynattık. Ebrar, Dominik maçındaki gibi oyuna ikili değişiklikle pasör çaprazı olarak dahil oldu. Sevgili koçumuz oyun konusunda hem rakiplerin hem de seyircilerin kafasını karıştırmak için tam gaz ilerliyor yani. Maç içinde benim gözüme çarpan şey özellikle smaçörlerimizin hepsinin hücum çeşitliğini arttırmak için daha önce onlarda görmediğimiz hücumları yapmaları ve bundan sayı çıkarmaları oldu. Antrenmanda çalıştıklarımızı göstermek için sahne bulduğumuz maç sonunda 7’de 7 yaparak namağlup yürüyüşümüze devam ettik.
Karşılaşmanın MVP’si 7 hücum sayısı, 3 ace, 2 blok toplam 12 sayıyla Berka Buse Özden oldu.
Türkiye 1-3 Brezilya
Set Skorları: 18-25, 25-23, 23-25, 15-25
İlk Altılar; Türkiye: Cansu, Vargas, Hande, Ebrar, Aslı, Deniz ve libero Gizem. Brezilya: Macris, Tainara, Ana Cristina, Bergmann, Kudiess, Diana ve libero Lais.
İki takımın son karşılaşması bilindiği üzere Paris Olimpiyatları üçüncülük maçında olmuştu. O gün aldığımız kalp kırıcı yenilgiden sonra taraftarlarımızın ve oyuncularımızın bu maç için ayrıca bir beklenti içinde olduğu biliniyordu. Seyirci rekorlarını alt üst eden bir çoğunlukla 17000 kişinin salonda bulunması da bunun bir sonucuydu aslında. Fakat maç istediğimiz gibi başlamadı. Top öldürmekte çok zorlandık. Servislerimiz maç boyunca -sadece ikinci setteki bir aralık haricinde- hiç istediğimiz gibi olmadı. Çok fazla hata yapmadık ama yumuşak servisler kullandığımız için rakibin karşılaması kolay oldu. Kolay alınan toplarda da Ana Cristina’nın çok güçlü ve yüksekten yaptığı hücumları durdurmadık. Hücumda onun karşılığını Ebrar’dan almaya çalıştık ama o oyundayken de rakibin tek ayak hücumlarına engel olamadık ve ilk seti kaybettik. İkinci setin ortalarına kadar bu durum benzer şekilde devam etti. Sonrasında bir aralıkta servislerimiz güçlü girmeye başladı. Bergmann ve Ana Cristina’nın karşılamadaki zaaflarını işleyebildiğimiz için onları daha zor hücumlara sevk ettik. Bunun sonucunda da defanstan çıkardığımız toplara iyi hücum edip 15-19’dan skoru 25-23’e getirdik ve seti kazanmayı bildik.

Maçın en güzel seti üçüncü set oldu. İlk toptan son topa kadar iki tarafın da mücadeleyi bırakmadığı sayılar izledik. Setin önemli kısmını bir iki sayı da olsa önde götürdük fakat yirmili sayılardan sonra ilk setin bir kopyası gibi Ana Cristina’nın hücumlarını görmeye başladık. Özellikle Yaprak’ın ikinci setin sonlarından itibaren ortaya koyduğu direnç ve yüksek top öldürme yüzdesiyle birlikte maçta kalmak için elimizden geleni yaptık fakat seti çevirmeyi başaramayıp maçta ikinci defa geriye düştük. Dördüncü set de üçüncü seti kaybetmenin hayal kırıklığı içinde geçti. Normal yapılan değişiklikler, ikili değişiklikler, çeşitli oyuncu kombinasyonları derken birçok şeyi denedik ama oyunun içinde kalamadığımız için mağlubiyeti de engelleyemedik. Aslında maç sonunda koçumuzun da dediği gibi bugün onların seviyesine çıkamadık.
Karşılaşmanın MVP’si 24 hücum sayısı, 2 blok, 1 ace toplam 27 sayı ile Ana Cristina oldu.
Bugün oyunda olan as oyuncularımızın bu hafta ilk haftalarında olması ve özellikle Zehra’nın gözündeki sakatlıktan dolayı oynayamaması/verimli oynayamaması bizim bu haftaki dezavantajlarımız oldu. Diğer maçlarda bunların kötü etkisini hissetmedik çünkü rakipler Brezilya kadar güçlü değillerdi. Yine de bu haftayı hatta bu iki haftayı tek kayıpla geçirmiş olmak oldukça güzel.
Milletler Ligi'nin üçüncü haftası 7-13 Temmuz tarihleri arasında Hollanda’da oynanacak. Sırasıyla maçlarımız şu şekilde:
09.07.2025 | Hollanda - Türkiye | 21:30
11.07.2025 | Çekya - Türkiye | 21:30
12.07.2025 | Türkiye - İtalya | 20:00
13.07.2025 | Sırbistan - Türkiye | 21:00
İkinci hafta maçlarının ardından yeni galibiyetleri konuşmak için buluşuncaya kadar sağlıcakla kalın, Linesman’la kalın…
Voleybol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!
Comentários