top of page

Arama Sonuçları

Boş arama ile 1263 sonuç bulundu

  • UFC Temmuz Ayı (2025) Panoraması

    UFC Temmuz ayında 2’si dövüş gecesi 1’i de ana etkinlik olmak üzere toplamda 3 etkinlik gerçekleştirecek. Resmi kemer maçının olmadığı bu ayda Diamond Dustin Poirier kafese veda edecek ve temsilcimiz İbo Aslan kafese geri dönecek. UFC on ESPN 70: Lewis vs Teixeira (12 Temmuz – Nashville, TN) Gecenin ana karşılaşmasında Derrick Lewis (28-12-1 NC) ile Tallison Teixeira (8-0) karşı karşıya gelecek. Lewis için harika bir kontrat hediyesi (!). Lewis yeni aldığı 5 maçlık kontratının ilk maçında çok yırtıcı ve büyük potansiyel ile gelen Teixeira karşısında çıkacak. Teixeira çıktığı 8 maçı da kazandı hepsinde rakiplerini bitirdi. 7 nakavtlı galibiyeti var. Lewis ise 28 galibiyetinin 23’ünde nakavtla kazandı. Nakavt ihtimali yüzde yüz. O yüzden UFC’nin yazısız kuralına uyun ve bu maçı sakın kaçırmayın.  UFC on ESPN 70: Lewis vs Teixeira (12 Temmuz – Nashville, TN) UFC 318: Holloway vs Poirier 3 (19 Temmuz – New Orleans, LA) Diamond… bir neslin kendine hayran bıraktığı o adam… belki şampiyon olamadı ama o savaşçı ve aynı zamanda saygı değer kişiliği ile bizleri hep kendine hayran bıraktı. Bu satırları yazmakta zorlanıyorum, çünkü Dustin Poirier (30-9-1 NC) bu gecenin ardından MMA kafeslerine veda edecek.  UFC 318: Holloway vs Poirier 3 (19 Temmuz – New Orleans, LA) Rakibi? Max Holloway (26-8). Bir veda maçı için daha iyi bir rakip olamazdı kesinlikle. İki elit striker karşı karşıya gelecek. Daha önceki iki karşılaşmayı Poirier kazanmıştı. İlk galibiyetinde submission yeteneklerini gösteren Dustin ikinci maçta ise mesafede elit boksunu göstermişti. 3. ve son maçları da bundan farklı olmayacak. Mesafede boks şöleni bizleri bekliyor. Kim boksunu kabul ettirebilecek? Sembolik BMF kemer maçında zafer kimin olacak? Bunu Dustin’in evinde, son maçında öğreneceğiz. Keyifli seyirler.  UFC on ABC 9: Whittaker vs de Ridder (26 Temmuz – Abu Dabi, BAE) UYARI: Temsilcimiz İbo Aslan bu gecenin alt kartında Billy Elekana ile karşılaşacak.  Gecenin ana karşılaşmasında Robert Whittaker (26-8) ile Reiner de Ridder (20-2) karşı karşıya gelecek. Bobby Knuckles uzun bir aranın ardından Khamzat yenilgisi sonrası kafese geri dönecek. de Ridder ise bu yıl 3. kez kafeste olacak. Whittaker çok iyi bir striker dolaysıyla de Ridder’in grappling’ini kullanması olası. de Ridder’in strikingi de tehlikeli. Özellikle çenesinde ameliyat olmak zorunda kalan Whittaker için dikkat edilmesi gereken bir diğer konu. Çok güzel bir maç bizleri bekliyor. Keyifli seyirler! UFC on ABC 9: Whittaker vs de Ridder (26 Temmuz – Abu Dabi, BAE) Gecenin yan ana karşılaşmasında Movsar Evloev (19-0) ile Aaron Pico (13-4) karşı karşıya gelecek. Pico bu maçta UFC başlanıgıcını yapacak. İki güreşçi. Biri Dağıstan’ın dağlarından diğeri ise NCAA’in sistemi içinden geliyor. Evloev için kemer maçı bekleniyordu ancak UFC ona henüz istediğini vermiş değil ve onu şimdi bir tester olarak kullanmak istiyorlar. Pico için is altın değerinde bir fırsat. Kazanırsa direkt kemer adayı. Güreşte son zamanlarda Dağıstanlıların NCAA’cileri yok ettiğini gördük. Bu yüzden Pico güreşine bel bağlamamalı ve strikingini de kullanmalı.  Gelelim Türkiye’nin ana maçına… Alt kartta temsilcmiz İbo Aslan (14-2) ile Billy Elekana (7-2) ile karşı karşıya gelecek. İbo için Cutelaba yenilgisi sonrası toparlanma zamanı. Bu maçı kazanırsa tekrardan yükselme şansını elde edebilir. Billy Elekana hakkında pek fazla bilgi yok. İyi bir striker olduğu ve küçük bir salonda çalıştığını biliyoruz sadece. Aslında İbo için rahat bir maç ama yine de dikkatli olması gerekecek. İbo’ya canı gönülden başarılar diliyoruz. Haydi İbo! TEMMUZ’DA UFC’DE EĞLENCE TAM GAZ DEVAM! UFC bizleri Temmuz ayında da bizleri eğlendirmeye devam edecek. Bu güzel kartları sakın kaçırmayın. Keyifli seyirler. Dövüş sporları  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • Sessiz Bir Yıldızın Ardından: Diogo Jota’ya Veda

    Bazı futbolcular vardır; isimleri manşetlerde sık geçmez. Sahada öfkeyle haykırmaz, şov yapmaz, ego gösterisine girmez. Ama o sessiz adımları, bir halkın umutlarına dokunur. Diogo Jota, işte onlardandı. Gösterişsizdi, ama etkisi derindi. Porto’dan Anfield’a Uzanan Yol Diogo José Teixeira da Silva, 1996 yılında Porto’da doğdu. Futbola Gondomar SC'de başladı, ardından Paços de Ferreira altyapısında kendini gösterdi. Henüz 18 yaşında A takıma yükseldi. 2015'te, Portekiz Ligi’nde gol atan en genç oyuncu olarak adını tarihe yazdırdı. Diogo Jota 2016’da Atlético Madrid'e transfer oldu. Ama gelişimini sürdürmesi için Porto’ya kiralandı. Burada yaptığı hat-trick ile dikkatleri üzerine çekti. 2017’de Wolverhampton’a kiralık olarak gitti; adeta parladı. 2018’de 14 milyon Euro’ya bonservisiyle transfer edildi ve Premier Lig’e yükselişte 17 golle başrol oynadı. Liverpool’da Sessiz Bir Kahraman 2020 yılında Liverpool’a 41 milyon Euro’ya transfer oldu. İlk sezonunda Arsenal’a attığı golle hızlı bir çıkış yaptı. Atalanta karşısındaki hat-trick performansı, kulüp tarihine geçti. Liverpool tarihinin 10.000. golünü de o kaydetti. Jürgen Klopp’un sisteminde “pres yapan golcü” olarak tanımlandı. Ama o sadece topa değil, kalplere de bastı. 182 maçta 65 gol, 26 asist… Ama rakamların da ötesinde; sahadaki özverisi, alçakgönüllülüğü ve sessiz liderliğiyle anıldı. Diogo Jota Bir Milletin Umudu Portekiz Milli Takımı ile 49 kez sahaya çıktı, 14 gol attı. 2019’da UEFA Uluslar Ligi’ni kazanan kadrodaydı. EURO 2020 ve 2022 Dünya Kupası’nda ülkesini temsil etti. Sahada sadece bir oyuncu değil, binlerce Portekizlinin hayalini taşıyan bir simgeydi. Yarım Kalan Bir Hayal 3 Temmuz 2025’te, kardeşi André ile birlikte İspanya’nın Zamora bölgesinde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Daha 10 gün önce evlenmişti. Üç çocuğuyla birlikte yeni bir başlangıca adım atmıştı. Liverpool, onun anısına 20 numaralı formasını emekli etti ve sözleşmesinin kalan maaşını ailesine bağışladı. Diogo Jota Sessizliğin Gücü Jota, bize bir şeyi tekrar hatırlattı: Futbol sadece yetenek değil, aynı zamanda karakterdir. Gol attığında abartmazdı. Kazandığında böbürlenmezdi. Kaybettiğinde suçlu aramazdı. Bugün futbol biraz daha sessiz. Ama o sessizlikte hâlâ yankılanan bir isim var: Diogo Jota . Sessiz geldin, sessiz gittin. Ama ismini asla unutturmayacağız. Futbol  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • UFC 317'de Hafif Sıkletin Yeni Kralı Ilia Topuria Oldu!

    Dövüş severlerin merakla beklediği UFC 317 gecesi, Las Vegas'daki T-Mobile Arena'da yapıldı. Gecenin ana maçında Ilia Topuria ile Charles Oliveira boştaki UFC hafif sıklet kemeri için mücadele etti. Topuria müthiş bir nakavtla kemerin sahibi oldu. Yan ana maçta ise UFC sinek siklet şampiyonu Alexandre Pantoja ile Kai Kara-France kozlarını paylaştı. Pantoja kemerini bir kez daha korudu. Ilia Topuria vs Charles Oliveira mücadelesi ilk duyurulduğu günden beri heyecanla bekleniyordu. Tüy sıklettin güçlü isimleri Alexander Volkanovski ve Max Holloway'i nakavt ederek şampiyon olan Topuria, kilo kesmede yaşadığı problemleri gerekçe göstererek hafif sıklete yükselmeye karar verdi. Herkesin beklediği mücadele Islam Makhachev vs Topuria kemer maçıydı fakat Makhachev sıklet yükselince bu maç gerçekleşemedi.  Ilia Topuria UFC, boşa çıkan hafif sıklet kemeri için Ilia Topuria'ya rakip olarak eski şampiyon Charles Oliveira'yı seçti. Islam Makhachev ve Arman Tsarukyan mağlubiyetleri ile ağır darbe alan Oliveira son maçında Michael Chandler'ı yenerek tekrardan kemer için iddialı bir konuma yükseldi. Tsarukyan'ın da son maçtan çekilmesinden sonra UFC tarafından geri plana atılması Oliveira'ya tekrardan şampiyonluk maçına çıkma yolunu açtı. Maçtan önce birçok dövüş severin tahmini maçı Ilia Topuria'nın kazanacağı üzerineydi. Beklendiği gibi de oldu. Charles Oliveira maçın başından rakibini yere almak isteyerek oyunu kendi güçlü tarafına çekmeye çalıştı. Fakat bu planını sürdüremedi. Topuria ilk raundun ortasında Oliveira'yı önce sol sonra sağ kroşe kombinasyonuyla yakaladı ve nakavt etmeyi başardı. Tüy sıklette ondan görmeye alışık olduğumuz bu nakavtları hafif sıklete taşıyarak ne kadar güçlü ellere sahip olduğunu bir kez daha kanıtladı. UFC hafif sıklet kemerini kazanan Ilia Topuria'nın ilk unvan koruma maçındaki rakibi hemen belli oldu. Topuria, maçtan sonra yaptığı açıklamada Paddy Pimblett'e meydan okudu. Pimblett da kafese gelerek Topuria ile gergin bir yüzleşme gerçekleştirdi. Bu maçın yılın sonlarına doğru gerçekleşmesi bekleniyor. Gecenin yan ana maçında UFC sinek sıklet şampiyonu Alexandre Pantoja, Kai Kara-France ile karşı karşıya geldi. Pantoja, net bir üstünlük kurduğu mücadeleyi üçüncü raundda rakibini rear naked choke ile pes ettirerek kazandı ve kemerini korudu. Pantoja, kemerini dördüncü kez koruyarak sinek sıkletteki dominasyonunu sürdürdü.   Alexandre Pantoja Alexandre Pantoja'nın sıradaki rakibi de gecede belli oldu. Joshua Van, müthiş mücadeleye sahne olan maçta Brandon Royval'ı mağlup ederek kemer maçına çıkmaya hak kazandı. Pantoja ile Joshua Van kemer maçından sonra kafeste ilk kez yüzleşti. Dövüş sporları  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • Oklahoma City Thunder NBA Şampiyonu!

    Herkese merhaba. NBA’de sezon sona erdi ve şampiyon belli oldu! 2024-25 sezonu şampiyonu Oklahoma City Thunder olurken, FMVP (Finaller En Değerli Oyuncusu) ödülü ise Shai Gilgeous - Alexander’ın oldu. Bu sonuçla birlikte Oklahoma City Thunder franchise tarihindeki ilk şampiyonluğu kazandı. Gelin hep birlikte bu şampiyonluğun öyküsüne bir göz atalım… Bilindiği üzere OKC play-off yolculuğunda sırasıyla Memphis Grizzlies, Denver Nuggets ve Minnesota Timberwolves engellerini aştı. Normal sezonda da aldıkları 68 galibiyette onları Batı Konferansı lideri olmalarını sağladı. Benim görüşüme göre incelenmesi gereken takımın bu yolculuğundan ziyade, kadronun kuruluş süreci.  Oklahoma City Thunder Oklahoma City, oldukça genç bir takım. O kadar gençler ki 29 yaşındaki Alex Caruso ve 30 yaşındaki Kenrich Williams bu takımda veteran kalıp, takımdaki gençlere yol gösteriyorlar. Takımın yıldızı Shai Gilgeous - Alexander 26, Jalen Williams ise 24 yaşında. Bunun yanı sıra, takımın hala çok fazla draft hakkı bulunuyor. Bunların hepsinin başlangıç noktası ise o meşhur “Durant - Westbrook - Ibaka” üçlüsünün bozulması yani Durant’in Golden State Warriors ile anlaşması.  Kevin Durant Golden State ile anlaştıktan ve Ibaka da Orlando’ya takaslandıktan sonra Sam Presti’nin (OKC Genel Menajeri) bir yeniden yapılanmaya gideceği anlaşıldı. Domantas Sabonis ve Victor Oladipo da Paul George karşılığında Indiana’ya yollandı. New York’tan da takasla Carmelo Anthony alınınca, Westbrook, George, Anthony üçlüsü oluştu. Bu üçlü de bekleneni veremedi ve artık efsaneleşmiş Paul George takası gerçekleşti. Bu takasla birlikte SGA takıma katılmış oldu ve tabii Jalen Williams’ın seçileceği draft hakkı da. Ardından Westbrook - CP3 takası da gerçekleşti ve artık Chris Paul ve mentoru olacağı SGA buluşmuş oldu… SGA-CP3 işbirliğiyle geçen sezonda Oklahoma City play-off yapsa da ilk turda Houston Rockets’a 4-3 elendi. Buradan sonra ise takım SGA dışında dağıtıldı ve üst üste 2 sezon drafta yatıldı. Bu süre zarfında gerçekten çok fazla takas yaptı Sam Presti. Hatta o kadar fazla ki hiç beklemeyeceğiniz kişiler Oklahoma City Thunder’dan geldi geçti. İlk sezonda 6. sıradan Josh Giddey, sonraki sezonda da (2022 Draftı) Chet Holmgren ve Jalen Williams draft edildiler.  Oklahoma City Thunder Chet Holmgren ilk sezonunda sakat olduğu için oynayamadı ancak OKC bu sezonda konferans birincisi oldu. İlk turda New Orleans Pelicans’ı süpürseler de ikinci turda Dallas Mavericks tarafından elendiler. Yazın ise Josh Giddey - Alex Caruso takası oldu. Serbest oyuncu piyasasında da Isaiah Hartenstein ile anlaşıldı. Bu iki hamle adeta şampiyonluk hamleleriydi. OKC’nin net iki eksiği böylece kapatılmıştı. Sezona sakatlıklarla başlansa da koç Mark Daigneault hamleleriyle takımı sorunsuz bir şekilde düzlüğe çıkardı. Bir dönem Chet ve Hartenstein aynı anda sakattı ve Jalen Williams (JDub) pivot olarak görev yaptı. Sezon adeta peri masalı gibiydi. Sezon sonunda alınan 68 galibiyet, franchise rekoru olarak kayıtlara geçti. Takım ayrıca ligin açık ara en iyi savunma, en iyi üçüncü hücum takımı olmuştu. Takımın yıldızı Shai Gilgeous - Alexander ise MVP ödülünü kazandı. Play-off’larda sırasıyla Memphis Grizzlies, Denver Nuggets ve Minnesota Timberwolves engelleri aşıldı. Onları finalde ise onların bir nevi panzehiri olan Indiana Pacers bekliyordu… Final birbirinden çekişmeli maçlara sahne oldu. Oklahoma City Thunder sezon içerisinde en iyi dereceye sahip olduğundan ev sahibi avantajına sahipti. İlk maç sonunda Tyrese Haliburton’ın mucizevi basketiyle kazanan Indiana olurken ev sahibi avantajını da daha ilk maçta almış oldular. İkinci maçta kendine gelen OKC maçı son çeyreğinde kriz yaşasa da kazanırken, üçüncü maçta da aynısı Indiana için söylenebilir oldu. Serinin dördüncü maçı adeta kupa değerindeydi. Bana kalırsa serinin en iyi maçı oldu. Karşılaşma son dakikalara dek başa baş giderken, üçüncü karşılaşmanın kahramanı olan Bennedict Mathurin korkunç hatalarla galibiyeti adeta hediye etti. Tabii bu karşılaşmada SGA’in muhteşem “clutch” performansının da hakkı verilmeli. Bu sonuçla seri 2-2 oldu ve OKC ev sahibi avantajını geri alarak evine döndü. Beşinci karşılaşmada serinin en iyi bireysel performansını izledik ve Jalen “JDub” Williams tam 40 sayı atarak karşılaşmayı takımına kazandırdı. Tabii bu karşılaşmada serinin geri kalanını ilgilendiren bir olay oldu ve Tyrese Haliburton baldırından sakatlandı. Serinin altıncı karşılaşmasında sakatlığına rağmen oynadı ve takımının kazanmasında rol oynadı. Bu sonuçla birlikte NBA Finalleri 2016’dan bu yana ilk kez 7. maça taşındı.  Oklahoma City Thunder Serinin yedinci karşılaşması beklenildiği gibi başladı. Haliburton çok iyi şut isabetiyle başladığı karşılaşmada, henüz ilk çeyrek bitmeden ne yazık ki sağ aşilinden sakatlandı ve karşılaşmayı terk etmek zorunda kaldı. Buna rağmen Indiana ilk yarıyı önde kapasa da, OKC üçüncü çeyrekte savunmayı oldukça yukarıya çekti ve burada çaldığı toplarla farkı açmayı başardı. Serinin son çeyreğinde de bu farkı korumayı başardılar ve karşılaşmayı kazanarak şampiyon oldular. Sonunda yıllardır beklenen o şampiyonluk ve Larry O’Brien ödülü kazanıldı! Bu şampiyonluk yazının başında da belirttiğim gibi franchise tarihinin ilk şampiyonluğu ve bu yüzden ayrı bir değeri var. Bu şampiyonlukta şüphesiz en büyük pay MVP ‘ de olsa da takımın tamamının büyük emeği var.  Normal şartlar altında kaybedenler hatırlanmaz, kazananlar da unutulmaz. Bu şampiyonluk serisinin ise; hem kazananı, hem de kaybedeni uzun yıllar hatırlanacaktır. Indiana Pacers’ın düşmeden her maç geri dönmesi, Haliburton’ın ilk maçı kazandırması, T.J. McConnell’ın her oyuna girdiğinde getirdi enerji uzun yıllar hafızalarda kalacaktır.  Buraya kadar okuduysanız sizlere de teşekkür ederim. Bir kez daha Oklahoma City Thunder’ın şampiyonluğunu kutluyorum. Sağlıkla kalın, Linesman’le kalın... Basketbol  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • Latin Futbolunda Son Durum

    Herkese merhabalar. Ben Arda Şahin. Daha önce Latin ve Orta Amerika futbolu hakkında yazılar yazmıştım. Şimdi Latin Amerika’nın milli takımlarının ve yerel takımlarının performanslarına bakalım. Gerileyenler de var çok büyük ilerleme gösterenler de. Başlayalım. 1. Arjantin La Albiceleste bir kez daha Dünya Kupası vizesi almayı başardı. Scaloni yönetimindeki Arjantin rakiplerine 10 puan fark atarak 2026 Dünya Kupası’na gitmeye hak kazandı. Messi yaşlansa da arkasından gelecek yıldız adayları ile Arjantin her zaman CONMEBOL’ün vitrini olmaya devam edecektir. Nico Paz ve Franco Mastantuono geleceğin yıldız adayları olarak gösteriliyor. Ayırca ülkenin futbol akademileri River ve Boca da oyuncularını Avrupa’ya yollamaya devam ediyor. 2026 Dünya Kupası’na son şampiyon olarak katılacak olan Arjantin, Messi’nin durumu ne olursa olsun yine de şampiyonluk adayı olarak Kuzey Amerika’ya gelecek. Kıtanın Şampiyonlar Ligi olarak lanse edilen CONMEBOL Copa Libertadores’te 4 temsilcisi ile son 16’da yoluna devam eden Arjantin 2019’da tek maçlı formata geçildiğinden beri kupaya ambargo koyan Brezilya ekiplerine de dur demek istiyor. En son 2018’de çift maçlı formatta ezeli rakibi Boca Juniors’ı yenerek kupaya uzanan River Plate, Arjantin’in bu turnuvadaki son şampiyonu.  Kupa 2’de (Copa Sudamericana) ise Arjantin’in 5 temsilcisi grup aşaması sonrası elemeler ve son 16 ile yoluna devam ediyor. Geçen yıl Racing Club ile şampiyonluğa ulaşan Arjantin unvanını korumak istiyor.  2. Ekvador PSG’nin UEFA Şampiyonlar Ligi zaferinde kadroda bulunan Willan Pacho sayesinde Ekvador Şampiyonlar Ligi şampiyonu çıkaran 9. ve son CONMEBOL ekibi olurken ayrıca tarihinde 5. kez FIFA Dünya Kupası vizesi aldı. Hücumdan ziyade Pervis Estupinan, Piero Hincapie, Willan Pacho’lu savunma hattı ile Caicedo’lu orta sahası ile dikkat çeken Ekvador grup aşamasında sadece 5 gol yedi ve bu alanda CONMEBOL’ün zirvesine oturdu. La Tricolor, 2006’da yükseldiği son 16 turunun ötesine geçmeyi planlıyor. Ekvador için soru işareti olan bölgeler kale ve forvet. Gol için halen Enner Valencia’ya güvenmek zorunda kalıyorlar. Kale de Moises Ramirez güven verse de rakiplerinin seviyesinden oldukça uzak. Copa Libertadores’te sadece LDU Quito son 16’ya kalma başarısı gösterirken son şampiyon Botafogo ile eşleşti. Bu turnuvada 4 kez final oynayıp 2008’de yine LDU Quito ile zafere ulaşan Ekvador mucizeyi arayacak.  Copa Sudamericana’da ise 3 temsilcisi ile yoluna devam eden Ekvador bu turnuvada 5 final oynadı ve 4 kez kazandı. Hedefleri yine bu turnuvada şampiyon çıkarmak.  Brezilya v Arjantin 3. Brezilya  Eski parlak günlerinden oldukça uzak olan Brezilya, 23. kez Dünya Kupası’na katılmaya hak kazandı. Hedefleri belli. Carlo Ancelotti gibi bir winner hoca ile 24 yıllık hasreti dindirmek. Selecao bu hedefle sahada olsa da performanslarını büyük ölçüde arttırmalı. Özellikle bu seneki elemelerde ciddi puan kayıpları yaşayan Brezilya, hüsrana bir kez daha uğramak istemiyorsa toparlanmak zorunda.  Son 6 Copa Libertadores’i 4 farklı ekiple kazanmayı başaran ve adeta ambargo koyan Brezilya son şampiyon Botafogo da dahil olmak üzere 6 temsilcisi ile son 16’ya kaldı. Internacional ve Flamengo birbirileri ile eşleşse de yine de 5 ekiple yollarına devam etme ihtimalleri var.  Copa Sudamericana’da da 5 temsilci ile yoluna devam eden Brezilya bu turnuvayı en son 2021’de kazandı ve son 3 finalde de mağlup oldu. Amaçları şeytanın bacağını kırarak Kupa 2’yi Brezilya topraklarına geri getirmek olacak. 4. Uruguay La Celeste bir kez daha Dünya Kupası vizesi almaya yakın Eylül ayında alacakları 1 puan onları 15. kez Dünya Kupası’na götürecek. Ana jenerasyon artık 35’li yaşlarını devirse de yerlerini alan genç jenerasyon büyük disiplin ve Marcelo Bielsa’nın büyük taktisyenliği ile yüksek ihtimalle Dünya Kupası’nda olacak.  Copa Libertadores’te sadece Penarol yoluna devam ediyor. Sonucusu 1987’de olmak üzere bu kupada 5 kez zafere ulaşan Penarol geçen yıl da yarı final oynamıştı. Belki bu sezon sıra onlara gelebilir. Kupa 2’de ise bir tek Cerro Largo yoluna devam ediyor. Şaşırtıcı şekilde bu kupada final oynayamayan 3 CONMEBOL üyesinden biri olan Uruguay’ın bu sezon da bu kupada finale çıkması beklenmiyor.  5. Paraguay La Abirroja 16 yıllık hasreti bitirmeye çok ama çok yakın. Eylül ayında komşuları Uruguay gibi 1 puan da onlara yetecek. Tarihinde 8 kez bu büyük turnuvada oynama başarısı gösteren Paraguay en son 2010 yılında bu turnuvada yer almıştı. Şu anki kadroda Julio Enciso, Diego Gomez, Ramon Sosa ve Rodney Redes gibi genç yıldız adayları dikkat çekiyor.  Copa Libertadores’te ülkenin futbolcu okulu Cerro Porteno yoluna devam eden tek Paraguay temsilcisi. Paraguay bu turuvayı 3 kez ülkenin büyük takımı Olimpia ile kazandı.  Copa Sudamericana’da ise Guarani yoluna devam eden tek ekip. Paraguay da Copa Sudamericana’da final oynamayan diğer bir CONMEBOL üyesi. 6. Kolombiya Los Cafeteros son düzlüğe avantajlı girdi ve eylülde hata yapmazlarsa 7. kez bu büyük turnuvada yer alacaklar. 2014 Dünya Kupası’nda pasımızı silen jenerasyon 30’lu yaşlarını devirse de bu jenerasyondan kalanları alttan gelen jenerasyonla çok iyi harmanlayan Nestor Lorenzo övgüyü hak ediyor.  Copa Libertadores’te Atletico Nacional yoluna devam eden tek kulüp. Nacional 2016’da bu kupayı 2. ve son kez müzesine götürürken o şaşalı dönemi mumla arıyor.  Copa Sudamericana’da ise 2004’te sürpriz şekilde Libertadores kazanan Once Caldas’da dahil olmak üzere 3 kulüple yoluna devam eden Kolombiya, bu kupada 5 final oynayıp 4’ünü kaybetti.  Kolombiya 7. Venezuela  La Vinotinto yüzdü yüzdü yolun sonuna geldi. Venezuela FIFA tarihinde ilk 50’de yer alıp Dünya Kupası’na gidemeyen tek ülke konumunda bulunuyor ve Eylül ayı onlar için kritik olacak. Elemelerin bitimine 2 hafta kala Konfederasyonlar arası playoff yarışında en yakın rakipleri Bolivya’nın bir puan önünde bulunan Venezuela, Arjantin ve Kolombiya’dan iyi sonuçlar alıp Bolivya’nın hata yapmasını bekleyecek.  Libertadores’te final yapmayan iki CONMEBOL üyesi ekipten biri olan Venezuela’nın bu sezondaki tüm ekipleri grup aşamasında elendi. Sudamericana’da da grup aşamasında veda ettiler.  8. Bolivya En son 1994 Dünya Kupası’nda yer alma başarısı gösteren La Verde aynı Venezuela gibi Eylül ayında kaderini belirleyecek. Özellikle 2 hafta önce Venezuela’ya yenilerek avantajı kaybeden Bolivya son iki maça 1 puan geride girecek. Doğrudan gitme olasılığı Venezuela gibi çok az olan Bolivya’da hedef Konfederasyonlar arası playoff. Üst lig seviyesinde en az oyuncu bulunduran ve Avrupa’da sadece 1 tane üst lig seviyesinde oyuncu bulunduran Bolivya için gelinen nokta dikkat çekici. 2004 doğumlu Miguel Terceros attığı 6 golle de dikkatleri üzerine çekti.  Copa Libertadores’te final oynamayan diğer bir CONMEBOL üyesi olan Bolivya’nın tüm ekipleri elemeler ve grup aşamasında elenirken 2004’te final yaptığı Copa Sudamericana’da ise 2 ekibiyle yoluna devam ediyor.  9. Peru 2022 Dünya Kupası’ını son anda kaçıran La Bicolor, 2026 yolculuğunu eğer bir mucize olmazsa erkenden kapattı. Ricardo Gareca’nın ayrılığının ardından bir türlü dikiş tutturamayan Peru, 3 menajer değiştirmesine karşın sadece 12 puan toplayabildi. Ne Juan Reynoso ne de efsane Jorge Fossati ne de bir diğer efsane Oscar Ibanez fayda sağlayabildiler. Forvette halen 41 yaşındaki Paolo Guerrero’nun olduğunu düşündüğümüze bu kadar puan almaları bile mucize. Eskiden sıklıkla Avrupa’da izlediğimiz jenerasyonun yaşlanmasıya birlikte oldukça geriye giden Peru’nun sadece iki oyuncusu Avrupa’da futbol oynuyor.  Copa Libertadores’te 1972’de final oynamış Universitario yoluna devam eden tek Peru temsilcisi. Copa Sudamericana’da ise Alianza Lima ve Cienciano yoluna devam ediyor.  Şili v Bolivya 10. Şili Nereden nereye… Bir zamanlar Lionel Messi ve Arjantin’i Copa America’da üst üste iki defa durduran 120. dakikada Valdivia’nın volesi direkten dönmese 2014 Dünya Kupası’nda ev sahibi Brezilya’yı turnuva dışına bırakacak La Roja üst üste ÜÇÜNCÜ KEZ Dünya Kupası elemelerinde elendi ve 2026’da Dünya Kupası’nda yer alamayacak. Durumun vahametini şöyle anlatalım. 1.lig seviyesinde CONMEBOL içinde en az oyuncuya sahip Bolivya (17 puan) ve 41 yaşındaki Paolo Guerrero'dan başka santraforu olmayan Peru (12 puan) daha fazla puan topladı elemelerde Şili'den. Şili’nin topladığı puan sadece 10 ve iki galibiyet alabildiler.  Şili’nin yaşlanan altın jenerasyonun yerine alttan yenisinin gelememesi en büyük sorun olarak işaret edilirken diğer bir sorun ise menajer sirkülasyonu. Altın çağını Jorge Sampaoli ile yaşayan Şili’nin Sampaoli’nin 2016’daki ayrılığının ardından dokuz yılda tam 6 farklı menajer ile çalışmak zorunda kaldı.  Copa Libertadores’te 6 final yapıpı 5’ini kaybeden Şili ekiplerinin tamamı elendi. Copa Sudamericana’da ise Universidad de Chile ve C.D. Palestino yolunda devam eden Şili ekipleri.  Futbol  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • 2025 Milletler Ligi'nde Filenin Sultanları'nın İkinci Haftası

    2025 Voleybol Milletler Ligi ’nden herkese merhaba! İkinci haftanın sonunda yine galibiyetlerle dolu bir gündemle karşınızdayız. Eve dönmenin de etkisiyle kemik kadromuzla oynamaya başladığımız bu haftada güzel testler ve mücadeleler vardı. Vakit kaybetmeden maçlara geçelim elbette ama önce bu haftanın kadrosunu sizinle paylaşmak isterim: Pasörler:  Cansu Özbay, Elif Şahin Pasör Çaprazı:   Melissa Vargas Orta Oyuncular:   Aslı Kalaç, Berka Buse Özden, Deniz Uyanık, Zehra Güneş Smaçörler:   Ebrar Karakurt, Hande Baladın, Meliha Diken, Saliha Şahin, Yaprak Erkek Liberolar:  Gizem Örge, Simge Aköz (Kaptan) Milletler Ligi'nin ikinci haftasında evimize tam 14 yıl aranın ardından İstanbul’a döndük. Sinan Erdem Basketbol Salonu’nda oynanan karşılaşmalar oldukça ilgi gördü. Sırasıyla Dominik Cumhuriyeti, Kanada, Güney Kore ve Brezilya ile oynadık. Şimdi maçlarımıza bakalım. Dominik Cumhuriyeti 0-3 Türkiye Set Skorları: 25-27, 19-25, 26-28 İlk Altılar; Dominik Cumhuriyeti: A. Rodriguez, B. Martinez, J. Martinez, Gaila Gonzalez, Pena Isabel, Arias ve libero Rodriguez. Türkiye: Elif, Yaprak, Zehra, Vargas, Hande, Aslı ve libero Simge   Melissa Vargas Açılış maçları her zaman zordur. İster turnuvanın ister haftanın açılış olsun. Oyuncular bir aranın sonunda tekrar yarışmacı olma durumuna gelmekte zorlanabilirler. Bir de güzel bir maç isteyen 15000 kendi taraftarının önünde oynamak hem daha güzel hem de daha zordur eminim. Tabii bizim oyuncularımız bunlardan etkilenmesi zor olan oyuncular. Yine de Zehra’nın, Vargas’ın, Ebrar’ın, Cansu’nun ve Gizem’in bu hafta ilk haftası olduğu için maç başında bunun etkilerini gördük. Zehra’nın gözlükle oynaması da onun ritmini bozunca ilk settin başında gerçekten zorlandığımız anlar oldu. Sonrasında gelen seyirci desteği, oyuncuların hücumda bitiremediklerinde bile savunmada vazgeçmeyişleri setlerin kırılma noktalarında önemli etkendi. Dominik Cumhuriyeti, oyun olarak çok fazla şey vaat etmese de oyuncuların atletik ve blok kurgusunda hızlı olması rakipler için oldukça işi zorlaştırıyor. Bizim de en çok zorlandığımız konulardan biri onların blokları oldu. Blok yapamadıklarında bile sektirdikleri için savunmadan top çıkarmaları daha kolaylaştı. Bu yüzden sürekli kondisyonumuzu diri tutmak durumunda kaldık. Hem yükleme döneminde olmamız hem de kilit oyuncularımızın uzun süre sonra ilk maçlarını oynuyor olmaları bunu zorlaştırsa da yerinde değişikliklerle setleri kendi hanemize yazdırmayı başardık. Ebrar’ın maç boyu ikili değişiklikle pasör çaprazı olarak oyuna girmesi takımın oyun kurgusu mu değişiyor sorularını akıllara getirdi. Setleri bir ömür sürüyormuş gibi gelse de kayıp vermeden maçımızı kazandık ve 5 maç 5 galibiyet ile yolumuza devam ettik. Karşılaşmanın MVP’si 12 hücum sayısı, 3 ace, 1 blok toplam 16 sayı ile Melissa Vargas oldu. Kanada 0-3 Türkiye Set Skorları: 16-25, 18-25, 24-26 İlk Altılar; Kanada: Mitrovic, Thokbuom, Smrek, Guezen, Maglio, Allard ve libero Georgiadis. Türkiye: Ebrar, Aslı, Vargas, Meliha, Deniz, Cansu ve libero Gizem  2023 yılından sonra büyük hayallerle başladığımız 2024 yılı özellikle sakatlıklarla boğuştuğumuz için bize istediklerimizi vermedi. Olimpiyatlar'da alamadığımız madalya da kalbimizi gerçekten kırdı. O yüzden bu yaz milli takım serüveni başlarken herkesin aklında iki yılın karşılaştırması vardı ve bir önceki maçta da olduğu gibi özellikle Ebrar’ın pozisyonu merak ediliyordu. Bu maçın başlangıcı ve ilk altısı sanırım sezonun fragmanı olarak kabul edilebilir. Gümbür gümbür deyimini bir maçla anlatmak gerekse bu maçın ilk seti kullanılabilirdi. Oyuncularımızın milli formayı bu kadar özlemiş olması, sonunda olması gereken kadroya yaklaşmış olmamız, seyirci desteği, yine oyuncularımızın isteği derken gerçekten çok güzel bir maç oynandı. Bir önceki maçta göremediğimiz pipe atakları bu maçta Ebrar’dan kısmen de olsa aldık. Eda olmadığı için yapılamayan tek ayak hücumlarını da Deniz’den aldık. Cansu’nun Elif’e oranla yüksek paslar atmakta daha başarılı olması da hem Vargas hem Ebrar için hücumda daha rahat top öldürebilme imkanı sağladı. Blok kurgumuz gelişimine devam ediyor, servislerimiz biraz daha ritimlenmeye ve çeşitlenmeye başladı. İyi yönlerimizi yazmak elbette kolay fakat bunları görmemizi sağlayan rakipti elbette. İlk iki sette bize yakın oyun oynayamadılar üçüncü sette ise set sayıları görseler de biz maçı kapatma konusunda daha istekli olan taraftık. Hem kadro uyumu sağladığımız ve özgüven depoladığımız hem de namağlup yolumuza devam ettiğimiz bir maç oldu bizim için. Karşılaşmanın MVP’si 14 hücum sayısı, 4 ace, 3 blok toplam 21 sayı ile Melissa Vargas oldu. Güney Kore 0-3 Türkiye Set Skorları: 11-25, 13-25, 17-25 İlk Altılar; Güney Kore: Jua, Sebeen, Jiyun, Yunju, Juah, Sarang ve libero Sujin. Türkiye:  Deniz, Elif, Yaprak, Berka, Vargas, Saliha ve libero Simge Karşılaşmanın ilk altıları ilan edildiğinde herkesin aklından geçen maç istikameti neyse gerçekleşen de o oldu. Sanırım bu hafta karşılaştığımız rakipler içinde bizim seviyemize en az direnebilecek rakip Güney Kore’ydi ve sonuçtan da bu durum belli oluyor. Rakibin fiziksel olarak yaşadığı zafiyeti özellikle orta oyuncularla yaptığımız hücumlarla çok iyi değerlendirdik. Maç boyunca çok iyi servis attık. Olabildiğince az hata yapıp Yaprak gibi Berka gibi Deniz gibi milli formayla yeni tanışan oyuncularımızı oynattık. Ebrar, Dominik maçındaki gibi oyuna ikili değişiklikle pasör çaprazı olarak dahil oldu. Sevgili koçumuz oyun konusunda hem rakiplerin hem de seyircilerin kafasını karıştırmak için tam gaz ilerliyor yani. Maç içinde benim gözüme çarpan şey özellikle smaçörlerimizin hepsinin hücum çeşitliğini arttırmak için daha önce onlarda görmediğimiz hücumları yapmaları ve bundan sayı çıkarmaları oldu. Antrenmanda çalıştıklarımızı göstermek için sahne bulduğumuz maç sonunda 7’de 7 yaparak namağlup yürüyüşümüze devam ettik. Karşılaşmanın MVP’si 7 hücum sayısı, 3 ace, 2 blok toplam 12 sayıyla Berka Buse Özden oldu. Türkiye 1-3 Brezilya  Set Skorları: 18-25, 25-23, 23-25, 15-25 İlk Altılar; Türkiye: Cansu, Vargas, Hande, Ebrar, Aslı, Deniz ve libero Gizem. Brezilya: Macris, Tainara, Ana Cristina, Bergmann, Kudiess, Diana ve libero Lais. İki takımın son karşılaşması bilindiği üzere Paris Olimpiyatları üçüncülük maçında olmuştu. O gün aldığımız kalp kırıcı yenilgiden sonra taraftarlarımızın ve oyuncularımızın bu maç için ayrıca bir beklenti içinde olduğu biliniyordu. Seyirci rekorlarını alt üst eden bir çoğunlukla 17000 kişinin salonda bulunması da bunun bir sonucuydu aslında. Fakat maç istediğimiz gibi başlamadı. Top öldürmekte çok zorlandık. Servislerimiz maç boyunca -sadece ikinci setteki bir aralık haricinde- hiç istediğimiz gibi olmadı. Çok fazla hata yapmadık ama yumuşak servisler kullandığımız için rakibin karşılaması kolay oldu. Kolay alınan toplarda da Ana Cristina’nın çok güçlü ve yüksekten yaptığı hücumları durdurmadık. Hücumda onun karşılığını Ebrar’dan almaya çalıştık ama o oyundayken de rakibin tek ayak hücumlarına engel olamadık ve ilk seti kaybettik. İkinci setin ortalarına kadar bu durum benzer şekilde devam etti. Sonrasında bir aralıkta servislerimiz güçlü girmeye başladı. Bergmann ve Ana Cristina’nın karşılamadaki zaaflarını işleyebildiğimiz için onları daha zor hücumlara sevk ettik. Bunun sonucunda da defanstan çıkardığımız toplara iyi hücum edip 15-19’dan skoru 25-23’e getirdik ve seti kazanmayı bildik.  Türkiye 1-3 Brezilya  Maçın en güzel seti üçüncü set oldu. İlk toptan son topa kadar iki tarafın da mücadeleyi bırakmadığı sayılar izledik. Setin önemli kısmını bir iki sayı da olsa önde götürdük fakat yirmili sayılardan sonra ilk setin bir kopyası gibi Ana Cristina’nın hücumlarını görmeye başladık. Özellikle Yaprak’ın ikinci setin sonlarından itibaren ortaya koyduğu direnç ve yüksek top öldürme yüzdesiyle birlikte maçta kalmak için elimizden geleni yaptık fakat seti çevirmeyi başaramayıp maçta ikinci defa geriye düştük. Dördüncü set de üçüncü seti kaybetmenin hayal kırıklığı içinde geçti. Normal yapılan değişiklikler, ikili değişiklikler, çeşitli oyuncu kombinasyonları derken birçok şeyi denedik ama oyunun içinde kalamadığımız için mağlubiyeti de engelleyemedik. Aslında maç sonunda koçumuzun da dediği gibi bugün onların seviyesine çıkamadık. Karşılaşmanın MVP’si 24 hücum sayısı, 2 blok, 1 ace toplam 27 sayı ile Ana Cristina oldu.  Bugün oyunda olan as oyuncularımızın bu hafta ilk haftalarında olması ve özellikle Zehra’nın gözündeki sakatlıktan dolayı oynayamaması/verimli oynayamaması bizim bu haftaki dezavantajlarımız oldu. Diğer maçlarda bunların kötü etkisini hissetmedik çünkü rakipler Brezilya kadar güçlü değillerdi. Yine de bu haftayı hatta bu iki haftayı tek kayıpla geçirmiş olmak oldukça güzel. Milletler Ligi 'nin üçüncü haftası 7-13 Temmuz tarihleri arasında Hollanda’da oynanacak. Sırasıyla maçlarımız şu şekilde: 09.07.2025 | Hollanda - Türkiye | 21:30 11.07.2025 | Çekya - Türkiye | 21:30 12.07.2025 | Türkiye - İtalya | 20:00 13.07.2025 | Sırbistan - Türkiye | 21:00 İkinci hafta maçlarının ardından yeni galibiyetleri konuşmak için buluşuncaya kadar sağlıcakla kalın, Linesman’la kalın… Voleybol  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • UFC Bakü'de Zafer Khalil'in!

    Bakü’de Crystal Hall’da dün akşam çok özel bir geceyi takip ettik. Tarihinde ilk kez Azerbaycan’da olan UFC bize güzel bir dövüş gecesi izletti. Gecenin ana karşılaşmasında zafer Khalil Rountree Jr.’ın olurken ana kartta yer alan Azerbaycanlı kardeşlerimiz üç maçın ikisini kazanarak adeta şov yaptı. Dana White ise etkinlik sonrası basın toplantısında bombayı patlattı.  Khalil Rountree Jr. v Jamahal Hill Gecenin ana karşılaşmasında Jamahal Hill ile Khalil Rountree Jr. karşı karşıya geldi. UFC Hafif Ağır Sıklet kemeri için önemli kemer elemesi olacak bir karşılaşmaydı. Eski şampiyon Hill 2 maçtır kaybediyordu. Rountree Jr. ise ölümcül Alex Pereira maçından çıkalı 8 ay olmuştu. Oldukça sert geçen bir basın toplantısının ardından kafesin kapısı kapandı ve maç başladı. Maçta baştan sona Khalil Rountree Jr. rüzgarı esti. Mesafede alçak tekmeleri ile etkili olan Khalil bu sayede Hill’in hareketliliğini kısıtladı. Hill ise sürekli kontra aradı. Alçak tekmeler yüzünden kombinasyon bile yapamazken Rountree Jr. 3 kez knockdown’a ulaştığı karşılaşmayı hakemlerin ortak kararıyla (50-45 x2, 49-46) kazandı ve galibiyetle UFC’ye döndü.  Khalil maçtan sonra verdiği röportajda oldukça mutlu olduğunu ve kemer maçı için dövüşmek istediğini belirtti. Gecenin yan ana karşılaşmasında Rafael Fiziev, Ignacio Bahamondes ile karşılaştı. Bu maç her iki isim için de önemliydi. Fiziev üç maçtır kaybediyordu. Bahamondes de kazanırsa sıralamaya girecekti. Fiziev oldukça zorlu geçmesi beklenen maçı rahat kazandı. Muay Thai teknikleriyle rakibinin tekmelerini savuşturan, mesafede isabetli vuruşlar bulan, takedownları savuşturup üstüne 3 kez takedown alan Rafael Fiziev maçı hakemlerin ortak kararıyla (30-27 x3) kazandı ve 3 maç aradan sonra galip geldi.  Rafael Fiziev v Ignacio Bahamondes Fiziev maçtan sonra yaptığı röportajda Azerbaycan halkına selam yollarken sıklette yoluna devam edeceğini ve herkes ile dövüşebileceğini söyledi. Gecenin diğer maçlarında Curtis Blaydes, Rızvan Kuniev’i ayrık kararla yenerken kardeş ülkeden Tofiq Musayev, UFC debut’unda Myktybek Orolbai’a kimura ile mağlup oldu. Diğer bir kardeş ülke temsilcisi Nazım Sadykhov, Nikolas Motta’yı git gelli ve oldukça kanlı geçen bir maçta ikinci rauntta nakavt etti. Gecenin maçı seçilen bu maçta Nazım Sadykhov ve Nikolas Motta (kaybetmesine rağmen) performans bonusu da alarak 100 bin doları ceplerine koyup tüm bonuslarla birlikte geceden ayrıldılar. Gecenin bir diğer kazananı ise Muhammad Naimov idi. O da Bogdan Grad’ı hakem kararıyla mağlup etti. Nazım Sadykhov v Nikolas Motta DANA WHITE BOMBAYI PATLATTI! Etkinlikten sonra yapılan basın toplantısında Dana White, Jon Jones’un emekli olduğunu ve Tom Aspinall’in yeni UFC Ağır Sıklet Şampiyonu olduğunu duyurdu. Herkesin beklediği efsane maç gerçekleşmezken UFC’nin erkeklerde 2004 yılından sonra ilk kez ABD’li şampiyonu kalmadı.  TEBRİKLER AZERBAYCAN’A! Kardeş ülkede, Azerbaycan’da oldukça güzel bir geceyi takip ettik. Azerbaycanlı kardeşlerimiz oldukça iyi bir ev sahipliği yaptı ve dövüş severler daha ilk maçtan Bakü Crystal Hall’u doldurdular. Gelecek yılda da UFC’nin Bakü’de etkinlik yapması olası. Azerbaycan’a selam gönderiyor ve tebrik ediyoruz. Dövüş sporları  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • 2025 Milletler Ligi'nde Filenin Sultanları'nın İlk Haftası

    2025 Voleybol Milletler Ligi ’nden herkese merhaba! Alışılagelmişin dışında başladığımız milli takım sezonumuz oldukça iyi ilerledi ve ilk haftayı 4 maçta 4 galibiyet ile kapattık. As kadromuz diye bahsettiğimiz, kupalar kazanan oyuncularımızın yerini altyapılardan çıkıp kendini yeni yeni gösteren oyuncularımızla bu hafta oynanan oyun gerçekten göz kamaştırıcı ve umut vericiydi. Hepsini tebrik ederim. Haydi, şimdi sizinle maçlara göz atalım! Geniş kadromuzu bundan haftalar önce sizinle paylaşmıştım. VNL ’in güzelliklerinden biri olarak her haftada takımınızdaki oyuncuları güncelleyebiliyorsunuz. Ana kadro olarak 15 isim teslim edip maçlara da bu kadrodan 14 kişiyle çıkıyorsunuz. 14 kişi her maç için yenilenebiliyor yani bir kadroda bulunmayan oyuncu eğer oraya götürülen 15 kişiden biriyse diğer maç ilk 6 bile başlayabiliyor. Bu haftanın 15 kişilik kadrosu şöyleydi: Pasörler:   Dilay Özdemir, Elif Şahin Pasör Çaprazı:   Aleksia Carutasu Orta Oyuncular:   Aslı Kalaç, Ayçin Akyol, Berka Buse Özden, Deniz Uyanık Smaçörler:   Ayşe Çürük, Derya Cebecioğlu, Hande Baladın, Meliha Diken, Saliha Şahin, Yaprak Erkek Liberolar:   Eylül Akarçeşme Yatgın, Simge Aköz (Kaptan) Milletler Ligi'nin ilk etabı bizim için Çin’de başladı. Sırasıyla Fransa, Tayland, Polonya ve Çin ile oynadık. Şimdi maçlarımıza bakalım. 04.06.2025 Fransa 1-3 Türkiye Set Skorları: 17-25, 25-23, 13-25, 14-25 İlk Altılar; Fransa: Mayer, Respaut, Rotar, Schalk, Ndiaye, Fanguendou ve libero Gelin. Türkiye: Hande, Yaprak, Elif, Deniz Uyanık, Aslı, Aleksia ve libero Simge. Uzun bir ayrılığın sona erdiği maçın başlangıcı tam da özlediğimiz gibi oldu. Setin daha ilk başlarında Alexia’nın aceleri ve etkili servisleri kendini göstermeye başladı. Ardından ona eşlik eden Hande ve Deniz ile servislerde rakip de çok kaçırıyorken iyi bir baskı kurduk. Deniz’in maç boyunca filede kurduğu üstünlük henüz ilk maçı olduğunu da düşündüğümüz zaman çok daha büyük hale geliyor. İlk milli maçında 7 blok yapmak nerden bakarsanız bakın iyi hareket. İlk setin yıldızı ise bizim adımıza Aslı oldu. İkinci set ilk setin aksine daha dengeli başladı. İki ileri bir geri çoğunlukla da hücum hatası yaparak seti kazanma yolunda işlerimizi zorlaştırdık. Setin sonralarına doğru 18-22 üstünlüğe ulaşsak da sonrasında savunmada bekleneni veremedik 23-23 beraberlikten sonra kritik bir kararın da ardından yaptığımız hücum hatasıyla seti kaybettik. Fransa 1-3 Türkiye Üçüncü setle birlikte ise hem hatalarımızı azalttık hem de oyuncularımız birlikte oynamaya daha da alışabileceklerini göstermeye başladı. Fransa Milli Takımı son yıllarda yükselişte olsa da şu anda bizim takımımızın seviyesine yakın değiller. Kalan zamanlarda da bunu gösterdik. Üçüncü setin sonlarında oyuna giren Dilay, Derya ve Saliha’ya ek olarak dördüncü sette de Ayçin dahil oldu ve skorları belirlediler. Maç sonu da eğlenceli görüntülere sahne oldu. Tecrübeli oyuncularımız milli takım formasını ilk defa giyen ve süre alan oyunculara plonjon yaptırarak yıllardır süren geleneklerini devam ettirdiler. Karşılaşmanın MVP’si 8 hücum sayısı 6 blok 1 ace ve toplam 16 sayı ile Deniz Uyanık oldu. 06.06.2025 Türkiye 3-0 Tayland Set Skorları: 25-23, 25-14, 25-22 İlk Altılar; Türkiye: Dilay, Derya, Berka, Aleksia, Yaprak, Deniz ve libero Eylül. Tayland: Pornpun, Pimpichaya, Thatdao, Thanacha, Donphon, Winotrat ve libero Piyanut. İlk maça oranla daha da yeni oyuncularla başladık maça. Tayland gibi asla pes etmeyen bir takıma karşı asla pes etmeyecek oyuncularımızın olduğunu da daha ilk setin ortalarına geldiğimizde görmüştük. Derya-Hande değişikliğinden sonra hücumda daha çok rol alan Yaprak’a servislerde Aleksia’nın eşlik etmesiyle birlikte 12-14’ten 18-17 öne geçtik ve oradan ivmemizi koruyup seti hanemize yazdırdık. İkinci sette ise çok daha farklı bir oyun izledik. Turnuvanın başından itibaren tüm setlerde en az 22 sayı almayı başaran takımı 14 sayıda tuttuk. İki takım da birbirinden güzel savunmalar yapsa da Aleksia’nın hem servisleri hem de plaseleri Yaprak’ın keskin hücumlarıyla birleşince rakibin pek de hamle yapacak şansı kalmadı. Elbette her oyuncumuzdan ayrı ayrı aldığımız blok katkısı da yadsınamaz. Setin ortasından sonra da devreye giren Derya ile birlikte farklı bir skorla seti hanemize yazdırdık. Üçüncü sete giriş yaptığımızda kaldığımız yerden devam ettik. Fakat Tayland bu sefer kolay pes etmedi. Bizim de hatalarımız üst üste gelince oldukça çekişmeli set oldu. Güçlü servislere rağmen hücumda oldukça fazla hata yapıyor olmak biraz mental düşüşe sebep olsa da oradan geri oyuna dönmek de beklenenden hızlı oldu. Tayland’ın her sayıya aynı sayıyla efor sarf etmesi hayranlık uyandırıcı olsa da kazanmak hayranlıktan daha güzel bir duygu. 22-18’nden 22-21’e dönüş yapsalar da son bir gayretle hem seti hem de maçı hanemize yazdırdık. Maç sonunda yine plonjon atan oyuncularımızı gördük. Türkiye 3-0 Tayland Karşılaşmanın MVP’si 10 hücum sayısı 5 ace 4 blok ve toplam 19 sayı ile Aleksia Carutasu oldu. 07.06.2025 Türkiye 3-2 Polonya Set Skorları: 25-21, 18-25, 25-23, 22-25, 15-7 İlk Altılar; Türkiye: Elif, Yaprak, Aslı, Aleksia, Hande, Deniz ve libero Simge. Polonya: Rozanski, Pierzchala, Wenerska, Czyrnianska, Korneluk, Stysiak ve libero Szczygloeska. Maça başlamadan önce onların Wolosz sonrası yeni pasörleri dahil as kadroyla bizim ise as kadrodan sadece 2 oyuncu ile oynadığımızı belirtmek istiyorum. İlk set oldukça çekişmeli geçti. 2-3 sayı öne geçtiğimiz anlar olsa da rakibin birçok defa geri gelmesine engel olamadık. Güzel ralliler izledik. Takımımız oldukça iyi savunmalar yaptı. Hücum da ise hatalar dikkat çekti. İlk iki maçta olduğu gibi burada da blok etkinliğimiz üst seviyedeydi. Yirmili sayılara ulaştıktan sonra üst süte bloklar ve keskin hücumlarla seti kazanmış olduk. İkinci set de karşılıklı sayılarla başladı fakat genel olarak önde götüren Polonya oldu. Manşet kalitemizin düştüğü anlarda etkili hücum edemememiz Polonya’nın tahmin edilebilir hücumlarımızı iyi savunmasına ve daha keskin hücumlarına sebep oldu. 10-16’da molalarımız da bittikten sonra oyuna giren Saliha ve Dilay ile biraz direnç gücümüz artsa da farkı kapatmaya yetmedi. Farkı korumayı başardılar ve setlerde durum 1-1 oldu. Üçüncü sete pasör olarak Dilay ile başladık. Polonya iyi hücum ederek başlasa da servis hatalarıyla bunu bizim lehimize çevirmeye yardım ettiler. Setin başlarında biri Deniz’den biri de Aslı’dan olmak üzere yapılan iki blok onların dengesini biraz bozdu. Sonrasında ise savunmadan çıkardığımız toplara rakibin durumuna göre net hücumlar yaparak veya plaseler atarak öne geçtik. Plase atmasına alışık olduğumuz Hande’nin olduğu net hücumları bizim de yükselmemizi sağladı. 17-18’den sonra sırasıyla Aslı ve Aleksia’nın sayıları öne geçmemiz için öncü oldu. Devamında yaptığımız bloklar ve yine Aleksia’nın servisleriyle farkı açsak da geri geldiler. Yine de sete nokta koymayı başaran taraf biz olduk ve 2-1 öne geçtik.  Türkiye 3-2 Polonya Daha ilk sayısı bile ralliyle başlayan dördüncü set çok çekişmeli ilerledi. Özellikle skoru 6-4 yapan ralli maç sonu rakip koçun yaptığı ‘Asyalı oyuncular gibi oynayıp Avrupalı oyuncular gibi hücum ediyorlar’ sözünün açıklaması oldu. Setin çok büyük kısmı Hande Baladın rüzgarı olarak ilerledi. Bir smaçörden beklenen her şeyi gösterdi. Fakat 15-12’den sonra yaptıkları seri ile 15-19’a ulaştılar. Bu arada iki mola aldık ve Saliha ve ardından servis için Elif oyuna girdi. Tıpkı ikinci sette olduğu gibi burada da direncimiz tekrar yükseldi. Rakibinde maç boyu yaptıkları servis hatalarını devam ettirmeleriyle farkı iki sayıya kadar düşürdük ama daha fazlasını yapamadık ve setlerde durum 2-2 oldu. Spor izleyicileri bilir ki bir takım geriden gelerek eşitliği sağlamışsa öne geçmek için motivasyonu daha fazla olur ve kazanmak için bir adım önde de olur aynı zamanda. Karar setinin başlangıcında takımımızdan memnun olsam da aklımdan bu durum geçiyordu. 3-4 öne geçtiğimiz anda Deniz’in yaptığı blok bu düşüncenin değişmesine sebep oldu çünkü takımımız tam o anda kazanmak için ateşi harladı. Ardından gelen Aleksia’nın aceleri ile farkı açmaya başladık. Yine Dilay’ın bloğuyla son geri dönüş umutlarını da kırdık. Takımız 15 sayılık sette acelerden, bloklardan, blok outlardan, plaselerden, keskin hücumlardan aklınıza hücum çeşidi olarak ne geliyorsa hepsinden sayı aldı. Genç bir takım ve görece tecrübesiz bir kadro olsak da pes etmeyişimiz bu maçın en büyük sırrıydı. Tüm toplarda ilk sayıymış gibi oynadık ve sonunda maçı kazanan taraf olmayı başardık. Karşılaşmanın MVP’si 19 hücum sayısı, 2 blok, 1 ace ve toplam 22 sayı ile Hande Baladın oldu.  08.06.2025 Çin 2-3 Türkiye  Set Skorları: 25-19, 20-25, 31-29, 26-28 ve 12-15 İlk Altılar; Çin: Zhang Zixuan, Gong Xiangyu, Wu Mengjie, Zhuang Yushan, Wang Yuanyuan, Chen Houyu ve libero Wang M.J. Türkiye: Elif, Alexia, Hande, Ayşe, Aslı, Berka ve libero Eylül. Yine farklı oyuncularla haftanın son maçına başlangıç yaptık. Dengeli bir açılıştan sonra Çin’in hızlı oyununa yetişmekte oldukça zorlandığımızı gördük. Özellikle köşelerden yaptıkları hücumlarda blokçular birkaç defa yetişemedi. Skor 15-10’dan son pasörümüz Elif’in akıllı servisleri ve takım savunmamızın her yere uzanmasıyla birlikte seriler yapmaya başlayabildik. Yaptığımız seriyi misliyle karşı taraftan geri aldık ve 15-14’de getirsek de biz değişiklik yapana kadar 22-17 oldu. Oyuna giren Saliha, Yaprak ve Dilay çabalasa da seti çeviremedik ve ilk haftada ilk defa ilk seti kaybetmiş olduk. İkinci set yine bariz bir Çin üstünlüğüyle başladı. Elbette onlara yaklaştığımız hatta skoru eşitlediğimiz zamanlar oldu. Özellikle setin başında Aleksia’nın hücumları bizi içerde tuttu diyebiliriz. Daha sonra Hande ve Saliha’nın da hücumda etkinlik göstermesiyle kontrolü ele almaya başladık. Onlu sayılara ulaşmamızdan itibaren hep karşılıklı sayılarla ilerledik. İlk defa 16-18’de iki sayıyla öne geçtik ve rakibe mola aldırmayı başardık. Rakibin servisinde hep doğru hücumları yapmayı başardık ama kendimiz servis kullandığımız sayılarda ya hata yaptık ya da savunmada çok zorlandık. Hande’nin servis turunda bu döngüyü kırmayı başardık fakat burada özellikle Eylül’ün savunmalarının hakkını vermek gerekir. Sahanın her yerine ulaşıp topları çıkardı ve Aleksia da ikramları geri çevirmeyip sayıları aldı. Yavaş yavaş kendine gelen servilerimiz ve sonunda hatırladığımız bloklarımızla seti hanemize yazdırdık ve skor 1-1 oldu. Çin 2-3 Türkiye  Üçüncü set bizim kazanma ihtimalimizin farkına vararak başladığımız bir set oldu. Önce servis ritmimizi yükselttik. Sonrasında hücumlarımız keskinleşti ve en son bloklarımız rahat yerleşmeye başladı. Maç başından beri yaptığımız savunmanın da etkisiyile skoru 5-12’ye kadar getirdik. Buradan sonra karşılıklı sayılarla ilerlesek de rakip farkı 4’e kadar indirmeyi başardı. İkili değişiklik yapıp Dilay ve Yaprak’ı aldıktan sonra bir enerji tazeledik ve serilerini kesmeye çalıştık. Fark azalmaya başladığı anda Hande’nin öldürdüğü sistem dışı top tam umutlarını bitiriyor derken sonrasında oynanan ralli iki takımın da seti ne kadar istediğini gösterdi. Bunun ardından da iki set sayısını değerlendiremedik ve 24-24’te eşitlik geldi. 31-29’da biten seti kazanan taraf Çin oldu ve setlerde 2-1 geri düştük. Çok zor, çok yoğun ve mental olarak çok yıpratıcı oynanan üçüncü setin ardından dördüncü set de biraz güçsüz başladı bizim için. Daha setin başlarında skor 6-2 iken ilk molamıza gittik. İkinci molamız ise bundan çok az bir zaman sonra 9-3’te geldi. Bu arada yaptığımız oyuncu değişikliğiyle Hande çıktı Yaprak girdi. İlk girdiğinde zorlansa da sonrasında hücumda yükselmeye başladık. Üçüncü sette onları bize yaptığını dördüncü sette biz de onlara yapmaya çalıştık. Ve iki ileri bir geri derken 16-16’da skoru eşitledik, onlara da setteki son molalarını aldırdık. Setin başında Aleksia’nın ortalarında da Saliha’nın hücumları Yaprak ve Eylül’ün olağanüstü savunmaları maçı elimize kadar getirdi. Fakat oradan sonra her ne kadar aynı özveriyi devam ettirsek de Çin’in vazgeçmeyen kadrosuna karşı mental savaşımızı kaybettik. Özellikle skor 24-20’ye geldiğinde maçın bittiğini düşündük ama oyuncularımız bizi haksız çıkardı. Skoru önce 24-24’e sonra da 26-28’e getirerek maçı karar setine götürmeyi başardılar. 5 tane maç sayısından seti çevirmek oldukça büyük ve önemli bir iş. Mental savaşımızın bitebileceğini ama asla pes etmeyeceğimizi gösteren büyük bir olay. Karar seti de tüm maç gibi sıra dışı başladı. Karşılıklı sayılar, minik seriler ve birbirini yakalamalar devam etti. Bizim açımızdan buraya damga vuran tüm maça olduğu gibi Aleksia oldu. Maç boyunca durduramadıkları için burada da hem hücum yükümüzü çekmeye hem de kendi skorunu arttırmaya devam etti. Ona eşlik eden Hande ve Saliha da rekabetçi kalmamızı sağladılar. Setin ilk bloğu skoru 7-8 yapan Aslı’dan geldi ve rakibi molaya zorladı. Daha sonra yapılan hücumlara o kadar iyi savunmalarla cevap verdik ki rakip herhangi başka bir takım olsaydı muhtemelen hayatta kalamazdı. 9-12’de onlara ikinci molalarını da aldırdık ve kazanmak için avantajımızı koruduk. Buradan sonra biraz yalpalasak da 2-15’te hem seti hem maçı hem de ilk haftayı bitirmiş olduk.  Karşılaşmanın MVP’si 36 hücum sayısı 2 blok toplam 38 sayı ile Aleksia Carutasu oldu. Geçtiğimiz yıllarda en çok eleştirdiğimiz şey olan as oyuncularımızın her turnuvada oynaması durumunu bu yıl değiştirerek büyük bir yenilik yaptık. Asıl hedef olan 2028 Olimpiyatları için kadromuzu birbirine alıştırmak ve yeni bir çekirdek oluşturmak adına bu hafta oldukça kritik bir şekilde anılacak ilerleyen yıllarda. Kazandıkları ve maç içindeki pes etmeyişleriyle hatırlanacak olmaları da işin kreması olacak sanırım. Milletler Ligi'nin ikinci haftası 15-21 Haziran tarihleri arasında İstanbul’da oynanacak. Sırasıyla maçlarımız şu şekilde: 18.06.2025 Dominik Cumhuriyeti - Türkiye 19:30 19.06.2025 Kanada - Türkiye 19:30 21.06.2025 Güney Kore - Türkiye 19:30 22.06.2025 Türkiye - Brezilya 19:30 İkinci hafta maçlarının ardından yeni galibiyetleri konuşmak için buluşuncaya kadar sağlıcakla kalın, Linesman’la kalın… Voleybol  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • UFC 316'da Makine Hata Yapmadı!

    UFC 316 Türkiye saati ile bu sabaha karşı Newark, New Jersey’de yer alan Prudential Center’da yapıldı. Gecenin ana karşılaşmasında Merab Dvalishvili kemerini korurken Kayla Harrison fırtına gibi girdiği UFC’deki 3. maçında kadınlar horoz sıklet kemerini kazanmayı başardı. Gecenin ana karşılaşmasında Merab Dvalishvili kemerini korumak için Sean O’Malley ile karşılaştı. Merab 12 maçtır kazanıyordu ve bu maç için favori idi. Sean O’Malley ise yaklaşık 1 yıllık aranın ardından tamamen odaklanmış bir şekilde kafesteydi. Merab mirasını korumak, O’Malley ise intikamını almak için maçtaydı. İki tarafta bitirişi bulacaklarını söylüyordu.   Merab Dvalishvili O’Malley baskılı şekilde maça başladı ve Merab’ı bir şekilde uzak tutmayı başardı ancak Merab ilk raundun sonuna doğru takedown almayı başardı, rakibini yordu, kontrol etti ve puanları topladı. İkinci raunt ayakta geçti. Merab’ın 4 takedown denemesini de başarıyla savuşturan O’Malley striking ile rakibini uzak tutmaya çalıştı. Ancak buna rağmen Merab daha net vuruşları atan taraftı. Üçüncü rauntta Merab rüzgarı esti. 3 takedown alan ve O’Malley’ı saf dışı bırakan Makine, 3. takedownnunda O’Malley’i boyundan yakalamayı başardı. D’Arce deneyen Merab’tan kurtulamak için kendi ekseninde dönen O’Malley’e bu da çare olmadı. Kuzey-Güney pozisyonunda bile O’Malley’in boynunu bırakmayan Merab Dvalishvili raundun sonuna doğru Kuzey-Güney choke ile Sean O’Malley’i pes ettirdi ve kemerini korumayı başardı.  Maçın ardından Merab çok mutluydu ve kemerini koruduğu için mutlu olduğunu söylerken asla pes etmeyenlerin başarıya ulaşacaklarını belirtti. O’Malley ise çok üzgündü ancak Merab’a hakkını teslim etmeyi ihmal etmedi. Maç röportajlarını yapan Joe Rogan sıradaki rakibin yüksek ihtimalle Cory Sandhagen olacağını söylerken Merab herkesle karşılaşabileceğini belirtti. Dana White basın toplantısında Umar Nurmagomedov rövanşına da sıcak baktıklarını söyledi. Merab Dvalishvili’nin sıradaki rakibinin Cory Sandhagen veya Umar Nurmagomedov olması bekleniyor.  Gecenin yan ana karşılaşmasında Juliana Pena ve Kayla Harrison UFC Kadınlar Horoz Sıklet kemeri için karşı karşıya geldi. İlk günden beri birbirinden haz etmeyen ve laf dalaşına giren iki isim işi bitirmek için kafesteydi. Maçta tamamen Harrison rüzgarı esti. İlk dakikadan itibaren takedown’ı bulan ve kontrol eden Harrison’dı. Raundun ortasında Pena yerdeyken bir up kick attı. Eski kurallara uymaya devam eden New Jersey bölgesi için bu up kick illegal idi. Hakem Pena’nın bir puanını sildi ancak Harrison’a pozisyonu geri vermedi. Raunt ayakta sonlandı. İkinci rauntta yine takedown’ı bulan Harrison bu sefer rakibini bitirmek istedi. Raundun sonuna doğru arm-triangle choke deneyen Kayla istediği açıyı bulamayınca switch ile kimuraya gitti ve raundun bitimine 6 saniye kala Pena’yı pes ettirmeyi başardı ve yeni şampiyon oldu. Kayla Harrison Maçın ardından hem Pena hem de Harrison birbirlerine uzun uzun sarılıp buzları eritti. Harrison maçtan sonra çok mutluydu ve efsane Amanda Nunes’e meydan okudu. Nunes kafese geldi ve iki isim, iki eski takım arkadaşı yüzleştiler. Nunes, Harrison’ı tebrik etti ve meydan okumayı kabul etti. Harrison’ın bir sonraki rakibinin emeklilikten dönecek olan efsane ve kadınlar MMA’nin GOAT’ı Amanda Nunes olması bekleniyor.  Gecenin önceki maçlarında Mario Bautista, eski Bellator şampiyonu Patchy Mix’e UFC’de merhaba derken maçı hakem kararıyla kazandı. Mix ise büyük hayal kırıklığı yarattı. Joe Pyfer iki kez knockdown’a ulaştığı maçta Kelvin Gastelum’u ortak kararla yenerken Kevin Holland gecenin açılış maçında Vicente Luque’yi pes ettirerek maçı kazandı.  SÜPER GECE UFC 316 GERİDE KALDI! Güzel geçen bir UFC 316’yı geride bıraktık. Haziran ayı güzel kartlarla devam edecek. Haftaya Atlanta’da sonra da Bakü’deyiz ve ayı Las Vegas’ta UFC 317 ile kapatacağız. Tüm bu ay boyunca Linesman sizlerle olmaya devam edecek. Keyifli seyirler!  Dövüş sporları  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • UFC Haziran Ayı (2025) Panoraması

    UFC Haziran ayında 2’si dövüş gecesi 2’si de ana etkinlik olmak üzere toplamda 4 etkinlik gerçekleştirecek. Dört kemer maçına tanık olacağımız bu ayda UFC, tarihinde ilk kez Azerbaycan’da dövüş gecesi düzenleyecek. UFC 316: Dvalishvili vs O’Malley 2 (7 Haziran – Newark, NJ) Gecenin ana karşılaşmasında UFC Horoz Sıklet Şampiyonu Merab Dvalishvili (19-4) kemerini Sean O’Malley’e (18-2-1 NC) karşı savunmaya çalışacak. Merab işleyen bir makine. Hiçbir zaman yorulmuyor ve tüm raundlarda yüzde 110’unu kullanıyor ve bir an bile durmuyor. Bu maçta da durmayacaktır. O’Malley ise uzun bir aranın ardından kafeste olacak. Rakibi yine aynı. Kemeri ondan alan ve yükselişine son veren adamı yenmek isteyecek. O’Malley’in mesafede kalıp striking ile maçı alması gerekiyor ama Merab karşısında bu zor olacak. Merab’ın ayrıca ayak parmağındaki kırık ile de maça çıkacağını hatırlatalım. Keyifli seyirler.  UFC 316: Dvalishvili vs O’Malley 2 (7 Haziran – Newark, NJ) Gecenin yan ana karşılaşmasında UFC Kadınlar Horoz Sıklet Şampiyonu Juliana Pena (12-5) kemerini Kayla Harrison’a (18-1) savunmaya çalışacak. İkili birbirinden ilk günden beri hazzetmiyor. Birbirlerinden nefret ediyorlar. Pena, komple stile sahip ve bu nedenle ayakta Harrison için tehlikeli. Harrison ise judosu ile rakibine üstünlük kurmaya çalışacak. Çok yönlülüğü ile dikkate değer bir karşılaşma bizi bekliyor. Üstüne birbirlerinden nefret ediyorlar. Daha ne olsun?  UFC on ESPN 69: Usman vs Buckley (14 Haziran – Atlanta, GA) Gecenin ana karşılaşmasında eski UFC şampiyonlarından Kamaru Usman (20-4) yükselen yıldızlardan Joaquin Buckley (21-6) ile karşı karşıya gelecek. Geçen aydaki yazımızda belirtmiştik. Eğer kötü bir serideyseniz ve yaşınız 37-38’lere dayandıysa UFC size yükselen bir yıldız verir ve gatekeeper’lık yaptırır. Usman için de durum bu. 3 maçtır kaybediyor ve 38 yaşında. Usman net bir güreşçi tabi striking’i de var. Buckley ise keskin ve tehlikeli bir striker. Usman güreşi ile rakibi yerde tutmak isteyecektir. Buckley ise ölümcül nakavt vuruşunu arayacaktır. Zevkli bir maç bizleri bekliyor. Keyifli seyirler.  UFC on ESPN 69: Usman vs Buckley (14 Haziran – Atlanta, GA) UFC on ABC 8: Hill vs Rountree Jr. (21 Haziran – Bakü, Azerbaycan) UFC tarihinde ilk kez Türk topraklarında kardeş ülke Azerbaycan’da bizlerle birlikte olacak.  Gecenin ana karşılaşmasında Jamahal Hill (12-3-1 NC) ile Khalil Rountree Jr. (13-6-1 NC) karşı karşıya gelecek. Hill, kemeri aldı-bıraktı ve bıraktıktan sonra ise potadan inanılmaz şekilde uzaklaşmak üzere. Rountree Jr.’a da kaybederse işi zora girebilir. Son Alex Pereira maçından sonra taraflı-tarafsız herkesin sevgisini kazanan Khalil Rountree ise yaklaşık 8 ay aranın ardından kafeste olacak. İki isimde ayakta çok tehlikeli ve elit seviyede strikingleri var. Ayak oyunu Hill için sorun ve stance’i calf tekmelerine açık. Rountree de buna odaklanacaktır. Süper bir karşılaşma bizleri bekliyor.  UFC on ABC 8: Hill vs Rountree Jr. (21 Haziran – Bakü, Azerbaycan) Gecenin yan ana karşılaşmasında ev sahibi Rafael Fiziev (12-4), Ignacio Bahamondes (17-5) ile karşılaşacak. Fiziev 3 maçtır kaybediyor ve kemer potasında kalmak istiyorsa 3 maçtır kazanan Bahamondes’e dur demek zorunda. İki isim de ayakta harikalar. Daha hızlı ve teknik olan Fiziev. Fiziksel olarak avantajlı olan isim ise Bahamondes. Bahamondes de ayrıca submission oyunu da var. Bahamondes bu maça 18 cm boy ve 12 cm vuruş mesafesi avantajı ile çıkacak. Kilo olarak da fazla çıkacaktır. Fiziev hızını kullanmak zorunda yoksa Bahamondes onu fiziksel gücü ile ezebilir. Yılın maçına aday bir karşılaşma bizleri bekliyor. Keyifli seyirler! UFC 317: Topuria vs Oliveira (28 Haziran – Las Vegas, NV)  Gecenin ana karşılaşmasında eski UFC Tüy Sıklet Şampiyonu Ilia Topuria (16-0) ile eski UFC Hafif Sıklet Şampiyonu Charles Oliveira (35-10-1 NC) boştaki UFC Hafif Sıklet Şampiyonuğu için karşı karşıya gelecek. Jack Della Maddalena’nın UFC Yarı Orta Sıklet (velter) şampiyonu olmasının ardından Islam Makhachev sıklet yükselme kararı aldı ve bir üst sıklete çıkarak kemerini bıraktı. Ilia Topuria, UFC’de yapılamaz denilenleri yaptı Volkanovski’yi yendi daha önce hiç bitirilmemiş Max Holloway’ı nakavt etti. Ne dediyse yaptı. Sırada hedefinde çifte şampiyon olmak var. Ama… Karşısında ise belki de en büyük engellerden biri var. Charles Oliveira. “Do Bronx” bu maçta underdog olsa da asla pes etmedi ve bir kez daha şampiyon olmak için elinden geleni yapacaktır. Ilia ayakta çok tehlikeli. Dinamit elleri var. Çeneyi bulursa nakavtı bulacaktır. Oliveria ise BJJ’si ve muay thai’si ile tehlike yaratmak isteyecektir. Ilia fanları maçı Oliveira’nın çenesinden dolayı çantada keklik görebilir. Ama Oliveira knockdown olsa bile dezavantajlı pozisyonda olsa bile her zaman tehlikelidir. Süper bir maç bizleri bekliyor. Zafer kimin olacak Matador’un mu, yoksa Ormanların Kralı Aslan’ın mı? UFC 317: Topuria vs Oliveira (28 Haziran – Las Vegas, NV)  Gecenin yan ana karşılaşmasında UFC Sinek Sıklet Şampiyonu Alexandre Pantoja (29-5) kemerini Kai Kara-France (25-11-1 NC) karşı savunmaya çalışacak. Pantoja kariyerinin zirvesinde. Tamamen komple bir dövüşçüye evrildi ve rakiplerini tek tek domine ederek maçlarını kazandı. Kara-France’in kariyeri sallantıdaydı ancak Steve Erceg’i yenerek kemer maçına çıkmaya hak kazandı. Gerçi sıklette artık aktif olarak iyi bir rakip kalmadığı için fırsattan yararlandığını da söyleyebiliriz. Pantoja yine güreş ağırlıklı şekilde domine ederek kazanmak isteyecektir. Kara-France’in ise nakavt yumruğunu bulması gerekecek. Zevkli olabilecek bir maç. Keyifli seyirler. UFC’DE YAZ ZAMANI! UFC’de yaz geldi. Yaz boyunca UFC süper kartlarla yine bizlerle birlikte olacak ve bizleri yazın kızgın ateşine davet edecek. Bu güzel kartları kaçırmayın. İyi seyirler! Dövüş sporları  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • UFC 315'de Yeni Bir Şampiyon Var!

    UFC 315 Türkiye Saati ile bu sabaha karşı Montreal’de yer alan Bell Centre’de yapıldı. Gecenin ana karşılaşmasında Jack Della Maddalena büyük sürprize imza atarak yeni UFC Yarı Orta Sıklet (Velter) şampiyonu olurken Valentina Shevchenko 10. kez bir kemer galip ayrılarak UFC tarihine geçti. Gecenin ana karşılaşmasında şampiyon Belal Muhammad kemerini korumak için Jack Della Maddalena ile karşılaştı. Sadece Yarı Orta Sıklet için değil bir alt sıkletin –hafif sıklet- geleceğini belirleyecek bir karşılaşma olacaktı. Şayet Belal kazanırsa farklı senaryo, Della Maddalena kazansa farklı senaryo olacaktı. Maça Belal baskılı başlayıp vuruşları bularak puanları topladı. İkinci raunttan itibaren ise Della Maddalena rüzgarı vardı. JDM, hem doğru adımlayarak hem de vuruşlarıyla Belal’in baskısını kırdı. Belal zaman zaman takedown deneyerek baskıyı geri almaya çalışsa da başarılı olamadı. Şampiyonluk raundlarında dördüncü raundda Belal ilk takedown’ını alıp puanı ve raundu alsa son raundda Belal sarsıldı ve yüzünde ciddi açılmalar meydana geldi. Bitiriş gelmeyince hakemlere gittik. Hakemlerde 48-47, 48-47 ve 49-46 skor kartlarıyla maçı Della Maddalena’ya puanlayınca Della Maddalena ortak kararla yeni UFC Yarı Orta Sıklet (velter) şampiyonu oldu. Jack Della Maddalena Maçtan sonra Della Maddalena çok mutlu olduğunu belirtti. Maç sonu röportajını yapan efsane Daniel Cormier’in olası Islam Makhachev maçı sorusu üzerine “Volkanovski’nin intikamını alacağım.” cevabını veren Della Maddalena’nın bir sonraki rakibi çifte kemer yolunda yürüyen Islam Makhachev olması bekleniyor. Della Maddalena ayrıca UFC tarihindeki 3. Avustralyalı şampiyon oldu.Belal Muhammad ise maçtan sonra üzgün olduğunu ve iyi dövüşemediğini belirtti. Puanlamaya katılmasa da dövüşü kaybetttiğini kabul etti. Bu yenilgiyle birlikte olası Shavkat maçı iptal olurken tüy sıklet kemerini bırakan Ilia Topuria’nın rakibi de değişmiş oldu. Ilia’nın yüksek ihtimalle UFC 317’de rakibi Charles Oliveria olacak. Maçın ise geçici kemer maçı olması bekleniyor. Gecenin yan ana karşılşmasında UFC Kadınlar Sinek Sıklet Şampiyonu Valentina Shevchenko, Manon Fiorot’yu hakemlerin ortak kararıyla (48-47 x3) yenerek ikinci kemer hanedanlığında ilk kez kemerini korumayı başardı. Toplamda 10. Kez kemer maçında galip ayrılan Valentina UFC tarihine geçti. İlk rauntta Fiorot striking’i ile etkili olunca takedown alan Valentina rakibi yerde kontrol ederek ilk raundu cebine koydu. İkinci rauntta Fiorot aynı şekilde cevabı verdi. İyi striking’nin yanında bir de takedown ekleyen Fiorot ikinci raundu aldı. Üçüncü raunt yakın geçse de net vuruşları bulan Fiorot idi. Şampiyonluk rauntlarında knockdown’a ulaşan Valentina son rauntta da net vuruşlar bulunca maçı kazanmayı başardı. Valentina Shevchenko Maçtan sonra çok mutlu olan Valentina Shevchenko sıradaki rakibini beklediği söyledi ayrıca horoz sıklete tekrardan yükselme kapsını da açık bıraktı. Valentina’nın bu ay sonunda yapılacak olan Maycee Barber-Erin Blanchfield maçının galibi ile karşılaşması olası ancak UFC 316’daki Julianna Pena-Kayla Harrison maçının sonucuna göre UFC ona ikinci kemer maçını da verebilir. Aynı zamanda bu önemli gecede bir de emeklilik vardı. Rio Kralı Jose Aldo bu gece kaybettiği Aiemann Zahabi maçından sonra emekli olduğunu açıkladı. Rio’nun Kralı’na bu spora kattığı her şey için teşekkür ediyor ve hayatının geri başarılar diliyoruz. Jose Aldo Son olarak Türk Dünyası’nın önemli dövüşçülerinden olan “Turan Savaşçısı” lakaplı Kazak Türk’ü Bekzhat Almakhan Umar Nurmagomedov maçında yaşadığı sakatlığın ardından kafesteydi. Alt kartın açılış maçında rakibi Brad Katona’yı ilk rauntta nakavt ederek maçı kazandı. Kendisini tebrik ediyoruz. SÜRPRİZLERİN GECESİ UFC 315 GERİDE KALDI Beklentilerin üstünde geçen bir UFC 315’i geride bıraktık. Artık yeni senaryolar var ve hepsinin düğümü yazın ve yılın sonuna doğru çözülecek. Linesman ekibi olarak da bu süreçte yine sizlerle birlikte olmaya devam edeceğiz. Dövüş sporları  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • UFC Mayıs Ayı (2025) Panoraması

    UFC Mayıs ayında 3’ü dövüş gecesi 1’i de ana etkinlik olmak üzere toplamda 4 etkinlik gerçekleştirecek. İki kemer maçına tanık olacağımız bu ayda UFC, tarihinde ilk kez Des Moines’te dövüş gecesi düzenleyecek. BİLGİLENDİRME: Bu ayki panorama yazımız Mayıs ayının son etkinliğindeki ana kart geç belirlendiğinden gecikmiş olup geçtiğimiz hafta yapılan Snadhagen vs Figueierdo kartının sadece sonuçları bu yazıya dahil edilmiştir. Gecikme için özür diler ve keyifli okumalar dileriz. UFC on ESPN 67: Sandhagen vs Figueiredo (3 Mayıs – Des Moines, IA) Gecenin ana karşılaşmasında Cory Sandhagen, Deiveson Figueiredo’yu, Figueiredo’nun yaşadığı sakatlık sonrasında ikinci rauntta teknik nakavtla yendi. Sandhagen galibiyetle geri dönüş yaparken Figueiredo ise horoz sıklette üst üste ikinci yenilgisini aldı. UFC on ESPN 67: Sandhagen vs Figueiredo (3 Mayıs – Des Moines, IA) Gecenin yan ana karşılaşmasında Reiner De Ridder, tartışmalı UFC yıldızı (!) Bo Nickal’i ikinci rauntta nakavt etti. Ridder, UFC’deki üçüncü maçını da kazanırken Nickal ise MMA kariyerinin ilk yenilgisini aldı. UFC 315: Muhammad vs Della Maddalena (10 Mayıs – Quebec, Kanada) Gecenin ana karşılaşmasında UFC Yarı Orta Sıklet (velter) Şampiyonu Belal Muhammad (24-3-1 NC) kemerini Jack Della Maddalena’ya (17-2) savunmaya çalışacak. Belal’i artık biliyoruz. O bir şampiyon ve kemerini ilk kez savunacak. Belal sağlam bir güreşçi. Dolaysıyla güreşini kullanıp puanla maçı almak isteyecektir. Maddalena ise iyi bir striker. Nakavtı aramak isteyecektir. Belal’in daha birinci saniyeden takedown’a gitme ihtimali oldukça yüksek. Maddalena ise mesafede kalarak ve güreşi savunmaya çalışarak nakavt aramaya çalışacaktır. İyi bir maç. Keyifli seyirler. UFC 315: Muhammad vs Della Maddalena (10 Mayıs – Quebec, Kanada) Gecenin yan ana karşılaşmasında UFC Kadınlar Sinek Sıklet Şampiyonu Valentina Shevchenko (24-4-1) kemerini Manon Fiorot’ya (12-1) savunmaya çalışacak. Valentina komple bir dövüşçü. Cephaneliğinde her şey var. Fiorot ise elit bir striker. Elleri güdümlü füze gibi çalışıyor. Hem sert hem de isabetli. Valentina için zor bir test. Çünkü fiziksel olarak oldukça dezavantajlı. Fiorot bu sıklette çok iri kalıyor. Shevchenko maçı Alexa’ya karşı olduğu gibi yere alarak kontrol ederek götürmek ve kazanmak isteyecektir. Fiorot ise yere alınmadan mesafede isabetli yumruklarla maçı almak isteyecektir. Süper bir maç olacak. Keyifli seyirler. UFC Vegas 106: Burns vs Morales (17 Mayıs – Las Vegas, NV) Gecenin ana karşılaşmasında Gilbert Burns (22-8) ile Michael Morales (17-0) karşı karşıya gelecek. Burns artık 38 yaşında. Genelde bu yaşta iseniz ve yenilgi serileriniz varsa –ki Burns 3 maçtır yeniliyor- artık gatekeeper olma zamanınız gelmiştir. Genelde size yırtıcı, acımasız akbabalar gibi rakipler verirler. Morales de onlardan biri. 17-0’lık kusursuz bir karne ile geliyor. 12 kez de rakiplerini nakavt etti. Burns açısında oldukça zorlu bir maç. Morales gözünün yaşına bakmayacaktır. Burns için tek çıkar yol hemen takedown alıp Morales’i pes ettirmek çalışmak. Onu başarabilirse Morales’i yenecektir. Yoksa işi gerçekten zor olacak. Yaşlı aslan yerini almak isteyen genç aslana karşı. Keyifli seyirler… UFC Vegas 106: Burns vs Morales (17 Mayıs – Las Vegas, NV) UFC Vegas 107: Blanchfield vs Barber (31 Mayıs – Las Vegas, NV) Gecenin ana karşılaşmasında Erin Blanchfield (13-2) ile Maycee Barber (14-2) karşı karşıya gelecek. Kemer yolunda önemli bir karşılaşma. Blanchfield kemere giderken geçen yıl ona Fiorot dur demişti. Şimdi Fiorot kadar tehlikeli bir striker ile karşı karşıya gelecek. Maycee Barber. Barber sıkletin en iyi striking’ine sahip isimlerden. Bu nedenle Blanchfield’a oldukça zorluk çıkartabilir. Blanchfield, mesafeyi kapatarak işi çözmek isteyecek, Barber ise striking’i ile bunları savuşturup galibiyeti almak isteyecektir. Zevkli bir eşleşme. Keyifli seyirler. UFC Vegas 107: Blanchfield vs Barber (31 Mayıs – Las Vegas, NV) UFC’DEN ŞAHANE İLKBAHAR KAPANIŞI UFC, Mayıs ayında bizleri iyi kartlarla eğlendirip yazın ateşine doğru uğurlayacak. Linesman ekibi keyifli seyirler dileriz. Dövüş sporları  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

bottom of page