Richarlison, kariyerine ülkesinin Brezilya'nın takımı olan America-MG'de başlamıştır. Burada yine ülkesinin takımı olan Fluminense'nin dikkatini çekerek henüz 18 yaşında Ocak 2016'da 2.4 milyon Euro karşılığında Fluminense'ye transfer olmuştur. Burada gösterdiği 15 gol 2 asistlik performansla 12 milyon Euro bedelle Premier League ekibi Watford'un yolunu tuttu. Yalnızca 1 sezon Watford formasını terlettikten sonra ligin köklü kulüplerinden Merseyside ekibi Everton'a katıldı. 4 yıl formasını giydiği Everton'da takımın en iyi oyuncusu oldu desek yanlış olmaz. Saha içinde verdiği katkıyla, saha dışındaki kişiliğiyle de taraftarın sevgilisi haline geldi. Richy'yi bilmeyenler ve tanımayanlar için kısa bir özet geçtik. Şimdiyse Tottenham'a transferini ve biraz da oyun tarzından bahsedelim.
Richarlison zaman zaman ileri uçta forma giyse de asıl mevkisi sol kanattır. Kendisi de bunu söylüyor hatta sağ kanatta oynamaktan hoşnut olmadığını da biliyoruz. Saha içerisindeki hırslı kişiliği, çalışkanlığı ve fiziksel mücadelelerden kaçmaması onu tam bir takım oyuncusu yapıyor. Boyu çoğu santrfor kadar uzun olmasa da hava toplarında gayet etkili. Topla buluştuğunda içeri kat etmeyi ve topla dripling yapmayı çok seviyor. Üst düzey bir bitirici olmasa da ortalamanın biraz üzerinde bir bitirici. Hakemle sık sık diyaloglara girmesi ve zaman zaman sert fauller yapması, bazı durumlarda final paslarındaki yanlış tercihi ve tabiri caizse "bencilliği" onun negatif yönlerinden diyebiliriz.
Tottenham'a transferi bonuslarla beraber yaklaşık olarak 70 milyon Euro'yu buldu. Kimi futbol izleyicileri bu paranın ona çok olduğu ve tabiri caizse "overrated" olduklarını söylese de kimi kesimler Richy'nin büyük takım transferinin 1-2 sene öncesinde gerçekleşmesi gerektiği kanısında. Özellikle de Antonio Conte gibi bir hocanın bu denli parayı Richarlison'a vermesi onun bir şeyleri doğru yaptığının kanıtıdır bence. Aynı zamanda bu transferle kendini ilk kez Avrupa arenasında gösterme fırsatına da sahip olacak olan Brezilyalı oyuncu için ekstra motive olacaktır diye düşünüyorum. Tottenham takımında hepimizin de bildiği gibi hücum hattının tüm yükü Son-Kane ikilisinin omuzlarında. Mantık çerçevesinde baktığımızda herhangi bir takım yedek bırakacağı bir oyuncuya 70 milyon Euro gibi bir meblağ ödemez. O yüzden önümüzdeki sene Richarlison-Kane-Son hücum hattını izlememiz kuvvetle muhtemel.
Geçtiğimiz sezon hücum hattının 3. ismi Conte'nin Juventus'dan transferi Kulusevski idi. Richy, İsveçli oyuncuya nazaran daha hücuma dönük ve ofansif bir isim. Hem bu yönüyle hem de yeni transfer ve yüksek bir bonservis bedeli ödenmesi nedeniyle hücum hattında takımına 3. bir opsiyon olacaktır. Bu durum aynı zamanda Kane ve Son'un üstündeki baskıyı azaltacaktır. Richy, takıma ve takımın oyununa uyum sürecini iyi bir şekilde geçirdiği taktirde başarılı olacağını düşünüyorum. Geçen seneki kadrosunun iskeletini koruyan Tottenham, Antonio Conte ile Şampiyonlar Ligi vizesini kaptı. Kadronun ileri hattına Richarlison, orta sahaya Brighton'un gözde oyuncusu Yves Bissouma, sol kanat bek mevkine İnter'den Perisic, stoper hattına da Barcelona'dan Lenglet takviyelerini yapan Spurs, bu senenin Man City ve Liverpool ile beraber en heyecan verici takımlarından biri olacak gibi duruyor.
ToTdan ilk 3ü bekliyorum