Premier League şampiyonu Manchester City’nin, Şampiyonlar Ligi Finali’ne hazırlandığı bu günlerde, Premier Lig’in dibinde de yoğun hareketlilik hakim. Sırasıyla Leicester City, Leeds United ve Southampton son üç sırayı alarak Championship’e düştüler. Bir alt lige düşmek gerek maddi, gerek de sporun doğası gereği, üst seviye sporcuları ikna etme konusunda kulüplerin elini çok ciddi derecede sınırlıyor. Ki bu sporcuların bazılarının, Premier Lig gibi bir sahnede kendilerini göstermiş olmayı başardıkları düşünülünce, yazın ayrılıkları da getireceği kesin gibi.
‘Maddi kaynak eksikliği’ adlı kavramın, kendine pek yer bulamadığı ligde, üç takımı da bugün bulundukları yere getiren şey, kadro yetersizliği değildi. Leeds United ve Southampton sezona, yaz döneminde 150 milyon euro’ya yaklaşan hatta aşan harcamalar yaparak girdiler.
Leicester City’nin sezon boyu transfere ayırdığı para 50 milyon euro’yu geçmese de, mevcut elde bulunan kadronun kalitesi, doğru ellerin yönlendirmesiyle ligde kalabilir gibi göründü çoğu zaman.
Ancak her üç kulüp de, öyle veya böyle, sürpriz olarak düşünülebilecek başarısızlıklarının ‘meyvelerini’ yiyecekler.
Kağıt üstünde ve zaman zaman takımlarının kötü görüntülerine rağmen, sahada da fark yaratabilmiş oyuncuların bazıları genç yaşlarına ve Premier Lig’in cazibesinin etkileri altında imzaladıkları kontratların altındalar. Dolayısıyla, Roméo Lavia, Sékou Mara, Armel Bella-Kotchap, Brendan Aaronson, Georginio Rütter, Luis Sinisterra ve bir çoğu daha 2020’li yılların ikinci yarısına sarkan, uzun kontratları dolayısıyla, potansiyel bir çıkış isteklerinde ipleri, kulüp yönetimine vermiş oldular.
Ancak sözleşmelerinin son zamanlarına dayanmış olması, veya da ‘zamanı gelmiş ayrılık’ statüsüyle, çıkışı daha rahat olabilecek çokça da kaliteli oyuncu var. Bonservisi, Championship’e düşmüş kulüplerde olan, transferi kıyasla daha mümkün oyuncuları derledik…
Mohammed Salisu
1999 doğumlu, Ganalı savunma oyuncusu dört yıldır Southampton kadrosunda, Premier Lig’de boy gösteriyor. Bu dört yıl içerisinde, ligde 68 maça çıkan oyuncu son derece atletik ve kuvvetli; bunun yanında topla arası da gayet iyi. Yüksek pas kalitesiyle, derinden oyun kurmayı planlayacak bir takıma, hat kırıcı bir opsiyon sağlıyor.
Çekeceği ilginin varlığı değil, sadece kaynağı söz konusuyken, Salisu’nun Southampton’la olan sözleşmesi de 2024 yazında sona eriyor. Dolayısıyla, Southampton oyuncuyu bir sene sonra, karşılıksız kaybetmeyi göze almak istemeyeceğinden, muhtemel gözüken transfer, çok daha yakın görünüyor.
Yazının yazıldığı vakitlerde, oyuncunun herhangi bir takımla adı pek çıkmış değil. Ancak Salisu’nun bu yaz bitmeden, er ya da geç Southampton’dan ayrılması sürpriz olmayacaktır.
Harvey Barnes & James Maddison
2015’te, Ranieri ve oyuncularının başardığı imkansızla başlayan peri masalı, çok hazin bir şekilde sonlandı. Çok değil, iki sene önce FA Cup’ı kazanan kadronun en önemli bir kaç parçasından ikisi, Harvey Barnes ve James Maddison, belki o kupayı kaldırırken akıllarından hiç geçmeyen bir seçimle karşı karşıya kaldılar.
Yine, talibi eksik olmayacak iki oyuncu. Brendan Rodgers’ın arkasından göreve getirilen Dean Smith’in bu oyuncuları, başlangıcı Championship olan bir anka kuşu hikayesine ikna etmesi, çok mümkün gözükmüyor.
Harvey Barnes, 25 yaşında ve sözleşmesi 2025 yazında sona erecek, dolayısıyla her ne kadar kulüpte tutulabilmesi pek ihtimal dahilinde gözükmese de, kulüp, oyuncunun satışında bütün elini erkenden açık etmeyecektir.
Ancak James Maddison için durum çok farklı. 26 yaşındaki, İngiliz A Milli oyuncunun sözleşmesinin sadece bir senesi kaldı. Bu yüzden de, hali hazırda seviye olarak Premier Lig’in daha iddaalı takımlarına ait olduğunu defalarca kanıtlamış bir oyuncu olarak, ligin baş altı takımlarından birinin potansiyel hamlesi, onun için de çekici olacaktır.
Zaman zaman yaşanan sakatlık problemleri, oyuncuların talep ettiği yatırımı bir tık fazla gösterebiliyor olsa da; ikisinin de çok iyi oyuncular oldukları su götürmez bir gerçek. Gerek başa oynayan takımlarda rol oyunculuğu ve rotasyon görevlerini layıkıyla yerine getirebilecek olsalar da, zirvenin takipçiliğini yapan kulüplerde daha büyük roller de oynayabilirler.
Ché Adams
26 yaşındaki santrafor, İngiliz futbolunun basamaklarından gelme. Altyapı milli takımlarında boy gösteren, ancak kariyerindeki beklenen sıçramayı bir türlü yapamayan Ché Adams, dört yıldır Southampton forması giyiyor.
Red Bull ekolünden Ralph Hassenhüttl’ın altında, Danny Ings’le kurduğu forvet ortaklığı hem ikiliye, hem de takıma parlak zamanlar yaşattırmıştı. Ancak o oyuncudan haber, bir süredir yok.
Ancak, doğru ellerde katkı vermekten fazlasını yapabilecek; zaman zaman fark yaratabilecek bir oyuncu. Sözleşmesi önümüzdeki yaz biteceğinden, takımın da herhangi bir transfer ihtimaline, çok da soğuk bakmayacağını düşünmek yanlış olmaz.
Yazının başında da değinildiği gibi, Premier Lig’deki takımların gerek bulundukları sahne, gerekse de maddi kapasiteleri dolayısıyla, ikna edemeyecekleri oyuncu sayısı epey düşmüş durumda.
Dolayısıyla küme düşme durumunda da, asıl problemi ‘o’ sahnenin kaybı yaratıyor. Kulüp maddi bir olumsuzlukla karşılaşmayacak olsa dahi, ödünç alınmış spot ışıkları sönünce, pek de yapacak bir şey kalmıyor.
Bahsedilen maddi kapasitenin de eriştiği noktadan ötürü, kulüp altından sıkı kontratlar altında da olsalar, yetenekli oyuncuların bu takımlardan kısa sürede, kıyasla yüksek miktarlar karşılığında ayrıldıklarını görebiliriz. Ama Southampton’dan Mohammed Salisu ve Che Adams; Leicester City’dense Harvey Barnes ve James Maddison, kaynakların maksimum verimde kullanımı açısından, en çekici oyuncular konumunda görünüyorlar.
Tüm futbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!
留言