Herkese merhaba. Bu yazımda sizlere NBA kariyeri boyunca şampiyon olamayan ancak oynadığı oyunla "En iyiler" arasına adını yazdıran oyunculardan bahsetmeye çalışacağım. Öncelikle söylemeliyim ki, liste sıralaması rastgeledir ve sübjektif yorumla oluşturulmuştur. Hazırsanız başlayalım…
KARL MALONE
Karl Malone, 1985 yılında Utah Jazz tarafından 1. tur 13. sıradan seçilerek NBA kariyerine başlamış ve tam 19 yıl burada oynamıştı. Almış olduğu pasları potaya bırakma yeteneğinden ötürü "Postacı" lakabını alan Karl Malone burada 2 kez NBA Finali oynamış olsa da ikisinde de Michael Jordan’ın Chicago Bulls’una mağlup olmuş ve şampiyonluk yaşayamamıştı. Takvim yaprakları 2003 senesine geldiğinde ise 18 sezon formasını terlettiği Utah Jazz’den ayrılarak Melekler Şehri takımı olan Los Angeles Lakers yolunu tutmuştu. Ancak 2003-04 sezonunda kağıt üstünde mükemmel bir kadroya sahip olan Lakers, ki o ekipte Gary Payton, Kobe Bryant ve Shaquille O’Neal da bulunuyordu, 2004 NBA Finali’nde Detroit Pistons’a mağlup olmuş ve Karl Malone eline geçirmiş olduğu son şansı da kullanamayarak emekli oldu. Yüzük alamadığı kariyerinde; 1476 maça çıkan Postacı; 25 sayı, 10.1 ribaund ortalamalarıyla oynamış ve tüm zamanların en skorer uzun forveti olarak tarihe adını yazdırmıştı.
JOHN STOCKTON
Karl Malone’dan bahsedip de John Stockton’dan bahsetmemek olmazdı herhalde. John Stockton lige 1984 yılında Utah Jazz tarafından 1. tur 16. sıradan seçilerek girdi ve tam 19 sezon boyunca Utah Jazz forması giydi. 2003 yılına geldiğinde de Utah Jazz forması altında emekli oldu. Utah Jazz takımında oynadıkları dönemde Karl Malone ile aralarında muhteşem bir uyum vardı. İkili birlikte tam 18 sezon oynadı ve bu 18 sezonda iki kez NBA Finali oynamaya hak kazandı ancak yukarıda da bahsettiğim üzere Chicago Bulls ve Michael Jordan onlara engel oldu. John Stockton 2003 yılında emekli olduğunda tam 1504 maça çıkmış ve 13.1 sayı, 10.5 asist ortalamaları ile oynadı. Bu sayı size herhangi bir anlam ifade etmemiş olabilir ancak kariyeri boyunca tam olarak 15 bin 806 asist yaptığını ve hali hazırda NBA tarihinin en fazla asist yapmış oyuncusu olduğunu ve şu ana kadar ona en çok yaklaşabilen ismin Jason Kidd olduğunu ancak onun da 12 bin 91 asistte kaldığını, bununla birlikte aralarında tam 3 bin 715 asist fark olduğunu söylersem o zaman işler biraz değişir herhalde. John Stockton aynı zamanda NBA tarihinin en fazla top çalan oyuncusu. 3 bin 265 top çalan Stockton’ın en yakın takipçisi 2 bin 685 top çalma ile Jason Kidd. Böyle bir ismin kariyerinin yüzüksüz bitmesi oldukça üzücü.
VINCE CARTER
Listemizin bir sonraki ismi Vince Carter. 1998 yılında 1. tur 5. sıradan Golden State Warriors takımının seçerek kadrosuna kattığı ancak takımda forma giymeden Toronto Raptors’a takaslanan Vince Carter 22 yıllık kariyeri boyunca 8 farklı takımın formasını giydi. 1998-99 sezonunda Yılın Çaylağı ödülünün sahibi olan Vince Carter hafızalara oldukça estetik smaçlarıyla kazındı. Hatta 2000 Olimpiyatları’nda Fransız oyuncu Frederic Weis’ın üzerinden bastığı smaç üzerinden 23 yıl geçmesine rağmen halen akıllarda yer almaktadır. Aynı yıl, sezon içerisinde All-Star haftasında düzenlenen smaç yarışmasını da kazanmıştır. Kariyeri boyunca 1541 maçta oynayan Vince Carter bu maçları ortalama 16.7 sayıyla oynamıştır. 22 yılda 8 takımda oynayan basketbol emekçisi Vince Carter’ın yüzüğünün olmayışı gerçekten trajiktir.
REGGIE MILLER
Geldik bir zamanların en iyi şutörü olan Reggie Miller’a. 1987 yılında 1. tur 11. sıradan Indiana Pacers takımının seçerek kadrosuna kattı ve bütün kariyerini bu takımda geçirdi. Oynadığı sürede skorerliği ve üç sayı çizgisinin ardından bulduğu isabetlerle akılda kalan Reggie Miller şu anda bile Indıana Pacers denince akla gelen ilk oyuncu denilebilir. Kariyerinde oynadığı 18 sezonda toplam 2 bin 820 üç sayı isabeti bulan yıldız oyuncu, bir sezonda ortalama 142 üç sayı isabeti bulduğunu gösterir ki Reggie Miller’ın oynadığı senelerde gerçekten yüksek bir sayıydı. Kariyeri boyunca Doğu Konferası’nda kalmış olan oyuncu şampiyon olmaya en çok 2000 yılında yaklaştı ancak, o sezon NBA Finali’nde Kobe Bryant ve Shaquille O’Neal’lı Los Angeles Lakers’a 4-2 mağlup olarak elde ettiği tek şansı da kullanamadı. 2005 yılında emekli olan oyuncu ardında 1389 maç bıraktı.
CHARLES BARKLEY
Listemizin son üyesi aynı zamanda bir MVP. Charles Barkley lige ilk adımını 1984 yılında 1. turda 5. sıradan Philadelphia 76ers tarafından seçilerek attı. 1.98 metre uzunluğunda olmasında rağmen ribaund başarısı onun uzun forvet oynamasını, kısalara karşı etkili olması da kısa forvet olarak görev almasını sağladı. Ligde toplamda 16 sezon oynayan Sir Charles toplamda 1073 maça çıktı. Kariyerinin ilk 12 yılını Philadelphia 76ers ve Phoenix Suns takımlarında geçirdi ve bu iki takımda da muazzam bir performans sergiledi. Hatta Phoenix Suns’da geçirdiği ilk sezon olan 1992-93 sezonunda 76 maça çıktı ve bu maçlarda ortalama 25.6 sayı, 12.2 ribaund, 5.1 asist, 1.6 top çalma ve 1.0 blok ortalamaları ile muazzam bir performans ortaya koydu ve normal sezon MVP ödülünü kazanmayı başardı. Bu sezonun Play-Off zamanında da iyi bir performans sergileyen Phoenix Suns, Batı Konferansı’nı kazanarak NBA Finali oynadı ancak, orada Michael Jordan’ın Chicago Bulls’una 4-2 yenilerek ve kariyeri boyunca oynadığı tek finali de kaybetmiş oldu. 16 yıllık kariyerini bitirdiğinde oynanan 1073 maç ve bu maçlarda ortalama 22.1 sayı ve 11.7 ribaund ortalamalarına sahipti.
ONUR KONUĞU - CHRIS PAUL
Böyle bir liste yapıp da Chris Paul abimi anmadan yapamadım. 2005 yılında 1. turda 4. sıradan New Orleans Hornets (şimdiki Pelicans) tarafından seçilerek lige giriş yaptı. 6 sezon bu takımda forma giydikten sonra 6 sezon Los Angeles Clippers takımında forma giydi. Daha sonrasında Houston Rockets, Oklahoma City Thunder ve Phoenix Suns formaları giydi. Phoenix Suns forması giyerken 2021 yılında NBA Finali oynasa da Giannis Antetokounmpo’lu Milwaukee Bucks takımına 4-2 mağlup oldu ve şu ana kadar elde ettiği tek fırsatı da değerlendirememiş oldu. Hali hazırda Golden State Warriors oyuncusu olan Chris Paul, aktif oyuncular arasında en çok asist yapan oyuncu konumundadır.
Bu yazıda sizlere görkemli bir NBA kariyerleri olmasına rağmen kariyerlerini NBA şampiyonluğu göremeden bitirmiş oyuncuları anlatmaya çalıştım. Kimi zaman uzatmış olsam da okuması keyifli bir yazı olduğunu düşünüyorum, umarım siz de aynı fikirde olursunuz. Keyifli okumalar. Sağlıkla kalın, Linesman’le kalın…
Çok güzel olmuş Erencim eline sağlık.