Herkese merhabalar. Ben Arda Şahin. Sizlere geçtiğimiz nisan ayında San Siro gezimden bahsetmiş ve sizlere deneyimlerimi paylaşmıştım. Geçtiğimiz hafta Valencia’daydım, kendim için gezerken siz değerli takipçilerimizi de unutmadım ve sizler için özel iki içerik hazırladım. Sıra ikincisinde. La Liga ekiplerinden Valencia’ya ev sahipliği yapan ve ülkenin en eski stadı Estadio Mestalla…
Sizlere yine ulaşım bilgileri ile başlayayım. Havalimanından trenle AB+ tarifesiyle şehir merkezine gelebilirsiniz. Metroyla seyahat ederken ineceğiniz durağın hangi tarife kapsamında olduğuna dikkat edin. Yoksa metrodan çıkmak için ilave bilet almanız gerekir. AB+ tarifesi 5.80 Euro. Sonra merkezden 32 numaralı otobüsle 1.50 Euro karşılığında stada ulaşabiliyorsunuz. Stad tam olarak şehrin merkezinde yer alan Mestalla bölgesinde bulunuyor.
Tur için internetten veya merkezden bilet alabilirsiniz. Biletler 13.30 Euro. İnternetten bilet aldıysanız gişede onaylatmanız gerekiyor. Turlar saat 10.40+5 dakikadan itibaren başlar ve saat 16.45+5 dakikaya kadar devam eder. Tur saatinizden 15 dakika önce statta olmalısınız.
Ben yaklaşık 30 dakika erken gittim ve stadın çevresini dolaşmaya başladım. Stadın çevresinde büyük pankartlarla Valencia’nın kupa zaferleri asılmış. Ayrıca cam vitraylara küçük yazılar asılarak takımın tarihi hakkında bilgiler turistlere sunulmuş. Yani stadın çevresinde bir nevi açık hava müzesi mevcut. En dikkat çekenler Valencia’nın son kupa zaferi olan 2019 Copa De España pankartı ve Mestalla’ya giriş biletleri idi.
Sonrasında bekleme alanında biraz bekledikten sonra rehberimiz Sergio bizi karşıladı. Oradan tura medya alanı ve müze ile başladık. Medya alanı oldukça büyüktü ve altta kupaların sergilendiği müze vardı. Ancak alt tarafa geçemedik çünkü o sırada Valencia Menajeri Ruben Baraja’nın sözleşme uzatma merasimi vardı. Alt taraftaki müzede Valencia’nın kazandığı 25 kupanın 21’i sergileniyor.
Oradan diğer müzelere geçmeden önce bizleri tribünlere aldılar. Mestalla tribünleri oldukça ilgi çekiciydi ve tek kelime ile harikaydı.
Tribünlerden sonra tünellere geçtik. Oyuncu tünelinden tekrardan alt tarafa çıktık ve sözü nihayetinde rehberimiz Sergio aldı. Sergio bizi sağımızda kalan taraftar heykeline doğru yönlendirdi. Heykelin çok güzel hikayesi var. Heykel, Valencia’nın 18 numaralı üyesi Vicente Navarro’ya ait. Navarro yaklaşık 60 yıl boyunca bir kez bile Valencia maçlarını kaçırmamış.
Yaşlılığına doğru görme yetisini kaybetse bile maçlara gelmeye devam etmiş. 2019 yılında aramızdan ayrılan Navarro’ya kulüp minnettarlığını göstermek amacıyla heykelini 60 yıldır oturduğu koltuğa işlemiş. Böylelikle Navarro stadın simgesi olmuş. Ne harika!
Ondan sonra Sergio bizlere kulübün renklerinin neden Turuncu-Siyah-Beyaz olduğundan bahsetti. Beyaz, barışı simgelerken, Turuncu renk şehrin resmi meyvesi olan (bu arada çok lezzetlidir.) Valencia portakalından geliyor. Siyah rengi ise şehrin simgesi olan yarasadan geliyor. Sergio son olarak stadın 1923’te inşa edildiğini ve İspanya’nın en eski stadı olduğunu da ekliyor.
Sonra tekrardan içeriye döndük ve statta yer alan ikinci müzeyi gezdik. Burada Valencia’nın giydiği tüm formalar, kazandığı bazı kupaların replikaları ve milli maçlarda konuk ettiği milli takımların formaları bulunuyor.
Milli takım formalarından arkanızı dönerseniz sizleri bir dünya haritası karşılıyor. Orada Valencia tarihinde forma giyen futbolcuların ülkeleri tek tek işaretlenmiş. Bir isim ve bir ülke dikkatinizi çekti mi?
Müzeden çıkarken dikkat çeken son şey Valencia Akademi Oyuncuları Listesi. Bu listede David Silva, Raul Albiol, Isco, Jordi Alba gibi elit isimler öne çıkıyor. Bunların bu küçük şehirden çıkacağını kim tahmin edebilirdi ki? Gerçekten inanılmaz.
Sonrasında medya odasına geçtik. Buradaki medya odası oldukça işlevli. Sol tarafınızda tüm Valencia menajerlerinin basın toplantısından kesitler var. Evet Gary Neville’ı da görebilirsiniz.
Sonra soyunma odalarına geçiyoruz. Soyunma odası oldukça sade. Bunun nedenini rehberimiz Sergio şöyle açıklıyor:
“Rafael Benitez 2001 yılında Valencia’nın başına geldiğinde ilk işi soyunma odalarını ziyaret etmek olmuş. Soyunma odalarını gören Benitez adeta çılgına dönmüş ve ‘Burası maçlara çıkılan yer, tatil yeri değil derhal lüks olan her şeyi kaldırın.’ demiş ve lüks olan her şey kaldırılmış. Valencia’nın kazandığı kupalar ve büyük başarılar da bu değişimden sonra geldi.”
Haksız sayılmaz. Rafa ile adeta altın çağını yaşayan Valencia bu süreçte 2 La Liga ve 1 UEFA Avrupa Ligi şampiyonluğu yaşadı.
Tabi soyunma odasından çıkmadan önce kaptan Jose Gaya ve milli futbolcumuz Cenk Özkaçar’ın kullandığı dolapları sizler için fotoğrafladım.
Turumuz en son ufak bir sergi geçidi ve Valencia resmi mağazası ziyareti ile bitiyor. Sergi geçidinde Valencia tarihinde yer edinmiş önemli menajerler, futbolcular, golcüler ve başkanlar bulunuyor.
Stadın ardından resmi mağazaya gidiyoruz ve Sergio bizlere veda ediyor. Oradan bütçem dahilinde 16 Euro’ya bir atkı aldım. Eğer stad turundan geldiğinizi söylerseniz size indirim de yapıyorlar.
İŞTE İSPANYA’NIN EN ESKİ STADI MESTALLA!
Eğer yolunuz İspanya’ya düşerse muhakkak bu stadı ziyaret edin. Bir Camp Nou ve Santiago Bernabeu kadar olmasa da düşük bütçeli seyahat edenler için oldukça ucuz ve bir o kadar da güzel bir stad. Linesman’de sizlere özel içeriklerimiz yıl boyunca sizlerle birlikte olacak. Sakın kaçırmayın…
Futbol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!
Comments