Merhaba! Bugün sizlere kıtada oynamış en iyi skorerlerden, Türkiye Basketbol A Milli Takım kaptanlarından birini yani İbrahim Kutluay’ı anlatacağım. Hazırsanız başlayalım.
Geçtiğimiz günlerde 50. yaşını kutlayan Kutluay, 7 Aralık 1973 tarihinde İstanbul’da doğdu. Spor hayatına ilk olarak Fenerbahçe Spor Kulübü’nün futbol altyapısında oynayarak başladı. 8 ay burada top koşturduktan sonra fiziki gelişiminin basketbola daha uygun olduğunu gören yetkililerin, onu yine Fenerbahçe Spor Kulübü’nün basketbol altyapısına yönlendirdiğini söylüyor bir röportajında. 1985 yılında girdiği basketbol seçmeleriyle birlikte futbolcu olmak için çıktığı yolda kıtanın en iyi oyuncularından biri olacağından habersiz bir çocuk olarak basketbol parkesiyle tanıştı.
Yine aynı röportajında geç başlamanın da etkisiyle günde 8-10 saat antrenman yaptığını bu yüzden eğitim hayatında sorunlar yaşadığını da ifade ediyor. Maalesef günümüzde de sporcu olmak isteyen çocuklar için eğitim hayatı aynı zorluklarla ilerliyor çünkü hala spor ve eğitimi bir arada ilerletebilecekleri bir sistem geliştirilmedi.
Yaşıtlarından daha çok çalışmasının ve yeteneğinin de etkisiyle yıldız takımla ligde oynarken; genç takımla antrenman yaptıktan sonra kısa sürede maçlara da genç takımla çıkmaya başladı. 4 yıl genç takımla oynamasının ardından 1992 yılında A takım kadrosuna alındı. O yıl çıktığı ilk maçta 23 sayı buldu. Yedek oyuncuların yanında geçen 2 yılın ardından 1994-1995 sezonunda düzenli olarak forma giymeye başladı.
1996 FIBA 20 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası’nda İtalya’ya karşı milli formayla tam 50 sayı bularak bir rekora imza attı. İlerleyen yıllarda da milli takımımızın önemli oyuncularından biri olacağının ön gösterimini de yapmış oldu.
1998-1999 sezonunda hem Euroleauge’de hem de Türkiye Basketbol Ligi’nde sayı kralı oldu. Euroleauge’de 21.4 sayı ortalamasıyla oynarken sayı rekorunu Cibona Zagreb takımına kaşı 41 sayı atarak kırdı. Yerel ligde ise Muratpaşa takımına 44 sayı atarak rekor kırdı. Yıl sonunda kendi hedefleri ve Fenerbahçe takımının hedeflerinin aynı olmaması sebebiyle takımdan ayrıldı ve Efes Pilsen takımına transfer oldu.
1999-2000 sezonunda Efes Pilsen takımında 14.6 sayı, 1.8 ribaund ve 2.2 asist ortalamalarıyla mücadele etti. Türkiye Basketbol Ligi finallerinde Tofaş’a 4-1 kaybetseler de bu 5 maçta 15.4 sayı ortalamasıyla oynadı. Aradığını burada da bulamayan yıldız oyuncu kariyerinde bir değişiklik yapma arzusuyla büyük bir meydan okumayla 2000 yılında Yunanistan’ın AEK takımına transfer oldu.
2000-2001 sezonunda Yunanistan Ligi’nde 18.0 sayı, 2.3 ribaund, 1.6 asist ortalamalarıyla oynadı. Türkiye’de yaşanan 99 Depremi’nin de etkisiyle iki ülke arasındaki buzların çözülmeye başlamasının kendisine bir fırsat olduğunu ve diğer oyunculara oranla daha çok dikkat çektiğini anlatıyor. Bunun ardından ise aynı coğrafyanın insanları olmanın taraftar-oyuncu ilişkisinde bile birbirini anlama konusunda çok yarar sağladığını da ekliyor. Zaten ilerleyen yıllarda Türk-Yunan dostluğuna yaptığı katkılar dolayısıyla dönemin başbakanından ödül de alacaktı. Basketbola dönersek o yıl Yunanistan Kupası’nda hepimizin tanıdığı Obradovic’in yönettiği Panathinaikos takımıyla karşılaştılar ve kupaya uzanan taraf oldular. Bu maçın en değerli oyuncusu seçildi. Aynı yıl Yunanistan Basketbol Ligi Finalleri’nde sayı kralı oldu. Yıl sonunda kupada devirdiği takıma transfer oldu.
2001-2003 yılları arasında bir çok yıldızla beraber Zeljko Obradovic’in yönettiği Panathinaikos takımında forma giydi. En iyilerin içinde oynamanın karşılığı olarak burada önce Yunanistan Kupası'nı ardından da Bologna’da Euroleauge Şampiyonluğu’nu kazandı. Bu hem kendisinin hem de bir Türk oyuncunun kazandığı ilk Euroleauge şampiyonluğu oldu. Bu yıl Yunanistan’da yapılan All-Star yarışmalarında ise hem en değerli oyuncu seçildi hem de üçlük yarışması şampiyonu oldu. 2002-2003 sezonunda ise Yunanistan Basketbol Ligi’ni ve Yunanistan Kupası’nı kazandıktan sonra takımdan ayrıldı.
Tekrar yurda dönmeye karar verdikten sonra kendisi için en uygun takım olduğunu düşündüğü Ülkerspor takımıyla 4 yıllık bir sözleşme imzaladı. Türkiye Basketbol Ligi’nde yarı finalde Beşiktaş takımını eledikten sonra finalde Efes Pilsen takımına kaybetti. Yıl sonunda NBA’den gelen teklifler doğrultusunda yine riskli bir tercih yaparak belki de geç kalmış bir şekilde Seattle Supersonics takımıyla anlaştı. Yaşının ve o dönemki Seattle takımının kadrosunun da etkisiyle pek süre bulamadı. Takas istekleri de takım yönetimi tarafından reddedilince buradaki macerası kısa sürdü ve 2005 yılının Ocak ayında tekrar kıtaya dönerek eski takımı Panathinaikos ile yıl sonunda bitecek bir sözleşmeye imza attı. Euroleauge çeyrek finallerinde Efes Pilsen takımıyla karşılaştılar. Bu çeyrek finaller sırasında o dönem iki ülke arasında sertleşen ilişkiler ve biraz da kendisinin özel hayatı dolayısıyla İstanbul’da Türk taraftarlar tarafından yüksek tepkiye maruz kaldı. Efes Pilsen takımını mağlup edip F4 oynadılar. Yerel ligde ise Yunanistan Basketbol Ligi’ni ve Yunanistan Kupası’nı kazandılar.
Sözleşmesinin bitmesinin ardından yine yurda döndü ve yine Ülkerspor ile bu sefer 2 yıllık bir kontrat imzaladı. 14.4 sayı ortalamasıyla oynadığı sezonda Türkiye Süper Kupası’nı ve Türkiye Basketbol Ligi’ni kazandı. 2006 yılı sezon sonunda Ülkerspor ve Fenerbahçe takımları birleşme kararı aldı. Bu karar doğrultusunda kaptan olarak ayrıldığı Fenerbahçe takımına 7 yıl aranın ardından geri döndü. O sezon 34 yaşındaydı ve 11 sayı ortalamasıyla oynayarak takımının play-off'lara birinci sıradan girmesi için çok çaba sarf etti. Play-off'larda ise 10.5 sayı ortalamasıyla oynadı ve finallerde Efes Pilsen takımını 4-0 ile geçerek Türkiye Basketbol Ligi Şampiyonu oldu. Bu şampiyonluğu özel kılan şey bir madalyadan daha fazlasıydı. İbrahim Kutluay’ın basketbola başladığı, altyapısında ve a takımında yıllarca oynadığı, çeşitli sebeplerle ayrı düşmesine rağmen dönüp geldiği evinde; takım kaptanı olarak kazandığı ilk şampiyonluktu. Ayrıca kulüp tarihinin 100. yılında kazanılmış olması da tarihte sadece bir kere gerçekleşebilecek bir ihtimali kazanmak anlamına gelmişti.
O dönem ülkedeki kurallar yüzünden askerlik konusunda çeşitli sıkıntılar yaşadı ve yurtdışında oynamak durumunda kaldı. İyi ilişkilerinin devam etiği Yunanistan’da PAOK takımıyla bir sene boyunca sakatlıklarının izin verdiği sürece oynadıktan sonra oradan ayrılarak yeniden Fenerbahçe’ye dönüp kariyerini sonlandırmak istedi. Dönemin yöneticilerinin bu talebi kabul etmemesinin ardından ikinci ligdeki İTÜ takımıyla anlaştı ve o yılın sonunda basketbola veda etti.
Türkiye Basketbol A Milli takımıyla 2001 yılında Avrupa Şampiyonası’nda gümüş madalya kazandı. 2003 yılında kaptan oldu. 18 yıl boyunca 258 maçta forma giydi ve 3212 sayı elde etti. 2006 FIBA Dünya Şampiyonası’nın ardından milli formasına veda etti.
Basketbol oyunculuğu yaşantısının dışında 2001 yılında aynı zamanda kendisinin Fenerbahçe genç ve yıldız takımlarındayken koçu olan Murat Özgül ile birlikte İbrahim Kutluay Basketbol Akademisi’ni kurdu. 2002 yılında MVP Spor Okulu’nu da akademisine ekledi. 2003-2009 yılları arasında kesintisiz olarak 12 yaş altı sporcular için Junior Lig organizasyonunu kurdu. Hala daha faaliyetlerine devam etmektedir.
2015-2016 sezonuyla birlikte hayatında yeni bir sayfa açarak Darüşşafaka Basketbol takımının genel menajeri oldu. 2017 yıl sezon sonuna kadar aktif olduğu bu görevine; 2018 yılında Darüşşafaka takım sponsorlarında Doğuş Grubu’nun Fenerbahçe’ye de sponsor olması sebebiyle sadece icra kurulunda kalarak devam etti. Kendisinin görev aldığı bu yıllar boyunca Darüşşafaka takımı tarihinin en parlak yıllarını geçirerek bu süreci EuroCup Şampiyonluğu’yla taçlandırdı. Daha sonra buradaki görevinden ayrıldı. Şimdilerde Youtube aracılığıyla birden fazla kanalda Avrupa Basketbolunu ve temsilcilerimizin durumunu konuşuyor. Aynı zamanda Türkiye Euroleauge resmi yayıncısı olan S Sport’ta maç önü, maç içi ve maç sonu yorumculuğu da yapıyor.
Özel hayatına küçük bir parantez açtığımızda 2005 yılında manken Demet Şener ile evlendi diyebiliriz. Bu evlilikten İrem ve Ömer adlarında iki çocuğu oldu. Çift 2018 yılında boşandı. Oğlu Ömer Kutluay babasının izinden giderek basketbol oyuncusu olmaya çalışıyor ve 2023 yılı itibariyle Real Madrid altyapısında forma giyiyor. İbrahim Kutluay oğlunun basketbol kariyeri için ‘benden daha çok yetenekli ama eğer en az benim kadar çalışabilirse o zaman ilerisi adına güzel şeyler düşünebiliriz’ diyor.
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Türkiye tarihinin en iyi oyuncularında birini sizlere bir kaç kelimeyle anlatmaya çalıştım. Eksik kalan merak ettiğiniz şeyler için sizlere Socrates Dergi Youtube Kanalı’nda yayınlanan kendisinin anlatıcı olduğu Hatıra Defteri video serisini önerebilirim. Tekrar sporla dolu yazılarda buluşuncaya dek sağlıcakla kalın, Linesman’la kalın...
Comments