Günümüzde İspanya sınırları içerisinde özerk bir bölge olarak bulunan Leon ve Kastilya bölgesi tarih sahnesindeki başarılı varoluşunu, modern dünyanın en etkili arenalarından biri olan futbol sahnesine de taşımaya çalışmaktadır. Öncesinde Leon ve Kastilya bölgesinin tarihsel rotasını incelemek, günümüz futbol anlayışlarını kavrayabilmeye yardımcı olabilir.
Leon ve Kastilya bölgesi, İber yarımadasının kuzeyinde, Duero Nehri’nin tam içinden aktığı özerk bir bölge olarak yer almaktadır. Tarihler 25 Şubat 1983’ü gösterdiğinde, bölge İspanya devleti tarafından özerkliğini almıştır. Bölgenin başkenti olarak Valladolid kenti seçilmiştir. Bu durum bölgenin tarihsel olarak en önemli kenti olan Burgos’un yerel halkı tarafından hoş karşılanmamıştır. Bu olumsuzluk için ise kentin tarihsel önemini ön plana atmaktadırlar. Orta Çağ’ın tutucu birleşik krallığı Leon ve Kastilya Krallığı’nın üstün şövalyesi Campaeador “El-Cid” (tam adıyla Rodrigo Diaz) Burgos yakınlarında Vivar köyünde dünyaya gelmiş ve İberya yarımadasında yarım yüzyıldan fazla (1043-1099) önemli askeri ve diplomatik zaferlere imza atmıştır. Ayrıca döneminin en etkileyici yapılarından olan Burgos Katedrali de bu kentte yer almaktadır. Ancak Burgos’un tarih sahnesindeki ışığı, Valladolid kentinden daha parlak olsa dahi günümüzde İspanya’nın tahıl ambarı olarak nitelendirilen Valladolid kentinin stratejik önemi daha fazladır. Bu nedenle de Valladolid daha fazla imkana sahiptir ve spor arenasında da daha ön plana çıkmaktadır. Bölgenin diğer kentleri arasında ise Leon, Salamanca, Zamora, Palencia, Avila, Soria ve Segova gibi bu iki kentin gölgesinde kalmış kentler yer almaktadır.
İber yarımadası tarih boyunca çok fazla ulusa ev sahipliği yapmıştır. Keltler, M.Ö.3.yy’da, İberyada Leon ve Kastilya bölgesinin günümüzdeki yer alan bölgesinde varlıklarını sürdürmüşlerdir. Daha sonraları, Roma’nın ilk imparatoru olacak olan General Octavianus’un kurduğu ve İber yarımadasına yerleştirdiği Legio VI Victrix adlı Roma lejyonu tarafından M.Ö.1.yüzyılda Leon kenti kurulmuştur. Roma’nın ilk imparatoru Octavianus (Ceasear Augustus) ile Cantabri ile Asturialılar arasında M.Ö. 29–19 yıllarında yapılan Cantabrian Savaşlarında Leon kenti ve Kastilya kırsalı Roma lejyonlarının kamp kurduğu önemli yerlerden biri olmuştur. Milattan sonraki yıllar da bölge için oldukça çalkantılı süregelmiştir. Germen kavimleri beşinci yüzyıl ile birlikte bölgeye akın etmiş ve buraya bir süre yerleşmişlerdir. Beşinci ve altıncı yüzyıllarda Roma’nın baş belası olan Germen Vizigotlar, İber yarımadasında da bu yıllarda bazı bölgelerde hüküm süren Bizans İmparatorluğu’nu sıkboğaz etmiş, kayıplar yaşatmıştır. Dünya tarihinin seyrini değiştiren en önemli gelişmelerden biri olan İslam dininin ortaya çıkması, İber yarımadasının gelecek 750 yılını etkileyecektir.
Arap yarımadasından 700’lü yıllarda gelen Emeviler, Vizigotları yenerek Iberya’ya Endülüs (Al-Andalus) adını vermiştir. Bu dönemden itibaren Leon ve Kastilya bölgesi sınırlarına kadar ilerleyen Araplar, neredeyse tüm İber yarımadasını ele geçirmişti. Leon ve Kastilya bölgesine de düzenli akınlar düzenleyen Araplar, bu bölgeyi ele geçirememişlerdir. 900’lü yıllarda kurulan Leon Krallığı ile daha çok Leon Krallığı tarafından korunan ve yönetilen Kastilya bölgesi, bu tarihlerden itibaren Araplara karşı en mühim “kale” olmuştur. Bölge içerisinde barındırdığı çok sayıda kaleden dolayı “Castile/Kastilya” olarak söylenir. İspanyolca “castillo” kelimesi kale anlamına gelmektedir ve Kastilya sözcüğünün kökeni de buradan gelmektedir. İspanyolların “Reconquista” (722-1492) dedikleri yeniden fetih sürecinde mücadele gücü en yüksek krallık olan Leon Krallığı ile Kastilya bölgesi, 12.yüzyılda birleşir. Kurulan “Corona de Castile” 1492’ye kadar başarılı bir şekilde Araplara karşı savaşır ve bu tarihte İber yarımadasındaki Arap egemenliği son bulur. 1715 yılına kadar bu güzel birliktelik devam eder. Bu tarihten itibaren ayrı yönetim bölgeleri olarak tarih sahnesinde yer alsalar da bu iki kırsalın kaderi bir yazılmıştır. Günümüzde İspanya sınırları içerisinde özerk bir bölge olarak bulunan Leon ve Kastilya topraklarında, mücadele bu kez farklı bir arenada devam etmektedir: Futbol!
Günümüz anlamıyla, futbolun beşiği denilen İngiltere’de 19.yüzyılda ortaya çıkan futbol, günümüzde yediden yetmişe herkesin ilgi alanını işgal etmektedir. Her ne kadar endüstrileşme ile birlikte nispeten eski cazibesini kaybettiği yönünde görüşler mevcut olsa da futbolun gücü olağanüstüdür. Leon ve Kastilya bölgesi de yazılı tarihteki hem savunma ve hücum hem de yönetiliş açısından gösterdiği başarıyı futbolda göstermek niyetindedir. Askeri ve diplomatik zaferler ile ışıkları parlayan bu bölge, aynı ışığı futbola henüz çok parlak bir şekilde yansıtamamış olsa gerek. Günümüzde İspanya futbolunun tepe noktasında yalnızca bir takımları vardır; o da geniş imkanları ile 1924 yılında kurulan Real Valladolid, nam-ı değer Pucellas!
Tarihi önemine paralel olarak günümüzde İspanya’nın en büyük topraklara sahip (94,222 km2) özerk bölgesi, yaklaşık olarak iki buçuk milyonluk nüfusu İspanya’nın kültürel futbol ikliminde varlık göstermeye çalışmaktadır. Bölge, kendi içerisinde çok sayıda futbol kulübü barındırmaktadır. Ancak bunlardan pek çoğu alt liglerde adından söz ettirememiş durumdadır. Söz konusu yazının konusu, La Liga’da mücadele etmiş, bu sezon da mücadele edecek olan ve efsanevi Brezilyalı Fenomen Ronaldo’nun büyük hissesine sahip olduğu, Leon ve Kastilya’nın başkenti ve kalbi olan Valladolid’in futbol takımı ile bu bölgenin diğer adından söz ettirmeyi başaran Cultural Deportivo Leonesa, CD Numancia, CD Mirandes ve Burgos CF takımları oluşturacaktır.
Tarihler 30 Nisan 1922 yılını gösterdiğinde Leon ve Kastilya bölgesinin en eski spor organizasyonu olan “Sports Cultural Society of Leon” kuruldu. Bu organizasyon bisiklet, rugby veya tenis gibi spor dallarını içermekteydi. Fakat futbolun dünya piyasasındaki gelişen hâkim etkisi rüzgârı farklı yönden estirdi ve bu tarihten bir sene sonra, sıcak bir yaz gününde, 5 Ağustos 1923 yılında Cultural y Deportiva Leonesa futbol kulübü kuruldu. 3 Mayıs 1927 yılına gelindiğinde ise bölgede bir başka futbol kulübü kuruldu; Mirandes Sports Club SAD. Bu tarihten beş sene sonra, 20 Haziran 1928 yılında iki Leon ve Kastilya bölgesi takımı olan Real Unión Deportiva ve Club Deportivo Español birleşerek bölgenin günümüzdeki en başarılı futbol takımı olan Real Valladolid’i kurdular. Bölge, 1920’li yıllarda, büyük buhrandan hemen önce değişen dünyanın ayak seslerine kulak vererek üç güzide futbol kulübü kurmuş ve günümüz gladyatör savaşlarının arasına adını yazdırmıştır. 1900’lü yılların ekonomik kriz ve savaş dolu ilk yarısı, Leon ve Kastilya futbolu açısından da iyi geçmemiştir. Zirve lige bu yıllarda hiç çıkamayan bu üç takım arasından 1929-30 sezonunda La Liga 2’de bulunmuş Cultural Deportiva Leonesa, en yüksek aşamaya gelmiştir. Sonrasında 1942-43 sezonuna kadar bölgesel liglerde ve üçüncü ligde oynayan kulüp, bu tarihte tekrardan La Liga 2’ye yükselmiştir. Bu esnada Real Valladolid ise Macar teknik direktör István Plattkó önderliğinde 1934-35 ve 39-40 sezonuna kadar, Karoly Plattko önderliğinde ise 1943-44 sezonuna kadar La Liga’da boy göstererek bölgenin en iyi çıkış yapan kulübü olmuştur. 1930’lu yıllarda meydana gelen İspanya İç Savaşı pek çok durumu kötü etkilese de Real Valladolid yakaladığı bu çıkışı, üç sezonluk bir aradan sonra iyice arttıracaktır.
Leon ve Kastilya bölgesinin, Soria kentinde 1920’li yıllarda atılımı gerçekleştirilen ancak o dönemlerde yaşanılan imkansızlıklar nedeniyle resmi kurulumu gerçekleştirilemeyen bir diğer futbol kulübü olan CD Numancia ise resmi olarak 9 Nisan 1945 yılında kurulmuştur. Adını antik Kelt yerleşkesi olan Numantia’dan alan kulüp, 1945-46 sezonunda 4.ligten başladığı futbol öyküsüne süratle çıkış göstererek bir sonraki sezon üçüncü lige, üç sezon sonra ise La Liga 2’ye kadar tırmandı. Bölgenin mütevazi kenti için güzel bir sıçrama olan peri masalı kısa sürdü ve CD Numancia futbol kulübü 47 sezon boyunca üçüncü ve dördüncü lig arasında mekik dokudu. Rojillos (Kırmızılar), 1995-96 sezonunda oldukça gösterişli bir seri yaparak İspanya Kupası’nda Real Sociedad, Racing Santander ve Sporting Gijon kulüplerini eleyerek çeyrek finalde Barcelona’nın rakibi oldu. Barcelona tarafından elenen CD Numancia’nın adını tüm İspanya öğrenmişti. Bu noktadan itibaren popüler olmanın tadını alan bu mütevazi kulüp, atılımlar gerçekleştirerek 1999-2000 yılında İspanya futbolunun zirvesi olan La Liga’ya adımını atmıştır. Takip eden sezonla birlikte iki sezon La Liga’da mücadele eden kulüp, başarısını devam ettirememiş ve alt lige düşmüştür. Daha sonra 2004-05 ve 2008-09 sezonlarında anlık çıkışlarla iki kez daha La Liga’da boy gösteren Soria kentinin incisi, günümüzde talihsiz yönetim ve mali koşullar ile boğuşmaktadır. 2022-23 sezonunda Primera Division RFEF’te mücadele edecek olan Numancia takımının taraftarları, bir kez daha şahlanmak istiyorlar.
Leon Krallığı armasında yer alan “aslan” simgesine sahip olan ve Leon kentinin futbol kulübü olan Cultural y Deportiva Leonesa kulübü, 1955 yılında La Liga’ya yükselerek büyük sükse yapmıştır ve 2000 yıllık geçmişi olan bu kente büyük bir kutlama günü yaptırmıştır. Ocak 1955 yılında Madrid basını tarafından “dikkat edilmesi gereken takım” başlığı ile servis edilen haberin odağı olan “La Leonesa”, birkaç ay sonra La Liga’ya yükselerek bu haberi doğrulamış oldu. 1950’li yılların görkemli kulübü, tarihinde en çok özlem duyacağı bu yılları geride bırakarak 60’lı yıllardan itibaren derin bir çöküş dönemine girmiştir. 1971-72, 72-73 ve 2017-18 sezonlarında sadece La Liga 2’de mücadele eden kulüp, geri kalan tüm yıllarda alt liglerde mücadele etmiştir. Öyle ki, yerel halkı ve kentin tüm kültürünü boğan bir olay ile La Leonesa için futbol zor bir hale gelmiştir; Qatar Aspire Academy! 2015 yılında iflas noktasına gelen kulüp, Katarlı iş insanı Mohd Khalifa Al Suwadi önderliğindeki şirket, kulübün %99 hissesini satın alarak kulübü iflastan kurtarmıştır. Günümüzde yatırım alan kulüp, tekrardan 50’lilerine dönmek istese de yerel ruh onları terk etmiş gibi görünmektedir. Orta Çağ’da Müslüman Araplara teslim edilmeyen kent, M.S.2015 yılında futbol kulübünü Müslüman Araplara teslim etmek zorunda kalmıştır.
Mor menekşe ve beyaz renkli, 27.846 kişilik, İspanyol şaire adanmış, Estadio Jose Zorilla mabedinde varlığını sürdüren ve İspanya’nın tahıl ambarı olarak nitelendirilen, Leon ve Kastilya özerk bölgesinin başkentinin takımı Real Valladolid, bu bölgenin şu ana kadarki en başarılı takımı unvanını taşımaktadır. 1948-49 sezonunda teknik direktör Juan Represa önderliğinde La Liga’ya çıkan kulüp, 1963-64 sezonu dahil olmak üzere bu tarih aralığında 1958-59 ve 1961-62 sezonlarında La Liga 2’ye düşmüştür. Geri kalan sezonlarda La Liga’da başarılı sezonlar geçirmiştir. 1963-64 sezonu ile duraklama dönemine giren kulüp, boğuştuğu çeşitli sorunlar nedeniyle 1980-81 sezonuna kadar La Liga’ya yükselememiştir. 1980-81 yılında tekrardan La Liga’ya yükselen Pucellas, 1983-84 sezonunda, yalnızca 4 sezon oynanan İspanya La Liga Kupası turnuvasını kazanarak büyük bir başarı elde etmiştir. Bu tarihten itibaren ışığı parlamaya başlayan mor menekşeli takım, 2004-05 sezonuna kadar, yalnızca 1992-93 sezonu dışında, La Liga’da dişli rakipleriyle mücadele etmiştir. 2018-2019 yılına kadar “asansör kulüp” olarak La Liga ve La Liga 2 arasında mekik dokuyan kulüp, 2018 yılında büyük bir gelişme yaşamıştır. Futbol tarihinin Fenomen Ronaldo’su, Brezilyalı Ronaldo Nazario tarafından satın alınan kulüp, dünya futbol piyasasında adından söz ettirmiştir. Bu sezon, 2022-23, La Liga’da top koşturacak olan Real Valladolid, Leon ve Kastilya bölgesinin futbolda bayrak taşıyanı olmaya devam edecek gibi görünmektedir.
Bölgenin nispeten daha yeni takımları arasında 1968 yılında kurulan ve Orta Çağ’ın en etkileyici kale kentlerinden birisı olan Zamora kentinin futbol kulübü Zamora CF ile Campaedor El Cid’in doğduğu topraklar olan Burgos kentinin futbol kulübü olan Burgos CF ise henüz nitelikli bir başarıya imza atamamış dahi olsalar, aldıkları yatırımlar ile önümüzdeki senelerde Leon ve Kastilya’nın Orta Çağ başarısını tekrarlayabilirler.
Tarihi açıdan muhteşem bir savunma ve hücum örneği gösteren Leon ve Kastilya bölgesi, aynı atılımı futbol arenasında da yapmaya çalışmıştır. İspanya’nın en başarılı takımları arasına henüz bir kulüp koyamamış olsa da bu parlak coğrafya, Real Valladolid önderliğinde ilerlemeye hazır gibi durmaktadır. Bölgenin yetenekli, yerel genç futbolcuları da şans bulduğu esnada bu ilerlemeye katkıda bulunmak isteyeceklerdir.
Comments