top of page
Burak Karadeniz

Geçtiğimiz Sezon Beşiktaş!

Herkese merhabalar. Bugün sizlere ligi 3. sırada tamamlayan Beşiktaş’ın 2022/23 sezonunun hikayesini kaleme alacağım.


Değerlendirmemize başlarken, ilk öncelikle 2021/22 sezonuna döneceğiz. Takvim yaprakları 25 Mart 2022’yi gösterirken Beşiktaş, Önder Karaveli’den boşalan koltuğu Valerien İsmail’e emanet ettiğini duyurmuştu. Başkan Ahmet Nur Çebi ve kurmaylarının Valerien İsmail’i istemesindeki en büyük sebeplerden biri, hocanın 3’lü savunma mantalitesiydi. Yöneticiler, Beşiktaş’ın artık kabuk değişeceğinden, bilinmemiş topçuları keşfedip Beşiktaş’a getirerek Valerien İsmail öderliğinde yeni bir çağa geçeklerine inanıyorlardı. Yaz transfer dönemi geldiğinde ise işler tahmin edeceğiniz üzere pek de öyle ilerlemedi. Kadrosuna Premier lig geçmişi olan Weghorst, Masuaku, Redmond, Gedson Fernandes, Saiss, Dele Alli gibi yıldızları katan Beşiktaş, bunun yanına yerli transferde Tayfur, Emrecan, Tayyip ve Cenk Tosun’u kadrosuna kattı. Bu isimlere baktığımız zaman Beşiktaş yönetiminin 2021/22 sezonunda söylediği sözler boşa gitmeye başlamış gibiydi. Hazırlık maçları başladığında, geçen sezon da çok verim alınamayan 3’lü savunma sistemi bu senenin başından da fire vermeye başlamıştı. Beşiktaş hazırlık maçlarında pozisyona giremiyor, taraftarının sezon geneli için ümitlendirecek bir oyun oynamıyordu. Fakat güzel oyun isteyen Beşiktaş taraftarı somurtmaya başlamış ve sosyal medyada takımın 4’lü savunmaya dönmesini istedikleri binlerce mesaj atıyorlardı. Bu mesaj karşılığını buldu. Yönetimin de baskısı sonucunda, 3’lü savunma oynatmasının takıma gelmesinde etkisi bulunan Valerien İsmail, son hazırlık maçında 4’lü savunmaya dönmüştü. Daha şimdiden Valerien İsmail ve taraftar arasındaki ilk kıvılcım gerçekleşmişti. Ve tüm bu yaşananlar ile sezon başladı.


Beşiktaş

Sezon başında Beşiktaş, ilk 5 hafta boyunca iyi top oynayıp 5. haftayı lider tamamladı. Takım iyi oynuyor, 4’lü savunma sistemi ve Beşiktaş’ın topa baskıyı hedefleyen ve koşmayı hedefleyen Valerien İsmail’in takımının sistemi ilk 5 haftada süper işlemişti. Taraftar da artık Valerien İsmail’e güvenir gibi olmuştu fakat Fransız hocanın pek fazla hata şansı yoktu. Bu 5 hafta sonrasında Beşiktaş, sonraki 5 maçında 3 beraberlik, 1 mağlubiyet ve 1 galibiyet aldı. Bu puan kayıpları taraftarı çıldırtmıştı. Bu 5 haftalık süreçte evinde Başakşehir, Fenerbahçe ve Trabzonspor ile karşılaşan kara kartal bu 3 büyük maçtan da puan kaybıyla ayrılıp fikstür avantajını tamamıyla kaybetmişti. Cenk Tosun, Gedson Fernandes gibi isimler az forma şansı buluyordu ve artık takım içi de huzursuzluklar gün yüzüne çıkmaya başlamıştı. Şampiyonluk yarışında geri düşen kara kartal, Hatayspor deplasmanına gidecekti. Maç öncesi haftalardır istifa bekleyen taraftar, isteğinin karşılığını bu maç sonunda aldı. Hatayspor’a 2-1 yenilen Beşiktaş’ta Valerien İsmail ile yollar ayrılmıştı. Bu ayrılık sonunda geçen sene de adı Beşiktaş ile anılan Şenol Güneş, Beşiktaş’ın başına getirildi. 2. Beşiktaş dönemine başlayan Şenol Güneş, dağınık, özgüveni yerle bir olmuş bir oyuncu grubunun hocalığını yapacaktı. İlk öncelikle oyuncuların oyun anlayışını düzelterek işe başlayacağını söyleyen Şenol Güneş, topun peşinde koşan değil, topu ayağında tutan, büyük takım oyunu oynayan bir takım inşa edeceğinden bahsediyordu. Şenol Güneş sonrası kendine gelen kara kartal, ardı ardına galibiyetler almaya başladı. Fakat Şenol Güneş hala tatmin olmuş değildi. Pas oyununda sıkıntı yaşadıklarını dile getiren Güneş, bunun ardı ardına gelecek galibiyetler ile düzeleceğinden bahsediyordu. Kaleyi Mert’e devreden Güneş, Gedson’u yeniden 11’e, Cenk’i de sol kanata sol kanat forvet olarak monte etmişti ve bundan fayda sağlıyordu.


Beşiktaş

Ara transfer dönemi gelmişti. Souza Çin’e, Wout Weghorst ise Manchester United’in yolunu tutmuştu. Onun yerine Vincent Aboubakar takıma dahil edildi. Bu transfer, takımdaki bozulan arkadaşlık duygularını düzeltmek için de iyi bir hamleydi. Bunların yanında Omar Colley, Amir Hadziahmetovic, Onur Bulut ve Maxim, Beşiktaş’ın yolunu tutmuştu.


Beşiktaş

Bu eklemeler sonrası Şenol Güneş elindeki imkanlar dahilince aklındaki oyunu sahaya yansıtabilmeye başlamıştı. Orta sahada Amir’i 6 numarada, savunmadan hücuma çıkışlarda top dağıtıcı olarak görevlendiren Güneş, Salih’i 8, Gedson’u ise serbest 10 rolünde oynatıyordu. Aboubakar da yaratıcı oyuncu olarak ceza alanı çevresinde sadece gol değil, pas servisleri yaparken sol kanata görev alan Cenk ceza alanı içinde Aboubakar’a yakın oynayarak goller buluyordu. Oyun sistemini oturtan ve taraftara keyifli bir oyun izleten kara kartal ligin 2. yarısındaki 18 maçta 14 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyet aldı. Yapı olarak iyi bir oyun izleten, Galatasaray’ı ve Fenerbahçe’yi deviren, üst üste galibiyet serileri yakalayan Beşiktaş ligi 3. bitirebildi. İlk yarıda o kadar çok puan kaybı yaptı ki Beşiktaş, ikinci devredeki bu görkemli oyun hak ettiği değeri bulamadı. Sezon sonu geldiğinde, takım 3. olmasına rağmen taraftar, yönetim, oyuncular mutluydu çünkü 2. devredeki oynanan oyun ve alınan sonuçlar gelecek sezon adına ümit vadediyordu.

Şu ana kadar kadrosuna ekleme yapmayan Beşiktaş’ta önümüzdeki sezon tek hedef şampiyonluk. Önümüzdeki sene Konferans Ligi’nde boy gösterecek Beşiktaş kadrosunu buna göre şekillendirecek ve iddialı bir takım kurmaya çalışacak. Gelecek sezon planlamasına çok girmeden, yazımı burada noktalıyorum. Beşiktaş’ın sezon hikayesini kendi kalemim ile yorumlamaya çalıştım. Bir başka yazıda görüşmek üzere.


Tüm futbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!

Comments


bottom of page