UEFA Avrupa Şampiyonası elemelerinde Ermenistan, Hırvatistan ve Letonya sonrası sıra geldi Galler maçına. A milliler bugün Galler ile karşı karşıya geldi. D grubunda mücadele eden 4 takımın puan tablosunda maçtan önce Türkiye 6, Galler ise 4 puandı.
A millilerimiz geçtiğimiz hafta Letonya karşısında son dakikada İrfan’ın golüyle can bulurken, Galler ise Ermenistan'a 4-2 mağlup olmuştu. Bu kayıp A milliler adına büyük avantaj oldu ve Galler karşısına moralli çıktı.
KADROLAR
Geçen maçtan farklı olarak Barış Alper ve Salih ilk 11 başladı. Özellikle Letonya maçında Barış’ın sonradan girişi çok efektif olduğu için bu maç en uçta başladı. Galatasaray'la sezon içinde de zaman zaman uçta görev yapmıştı. Fiziki üstünlüğü ve patlayıcı hızı ile rakipleri yıpratıcı bir özelliğe sahip.
Galler cephesinde ise Moore eksikliğini elbette çekiyor Galler. Fakat Johnson gibi bu sezon Premier Lig’de iyi işler çıkarmış bir oyuncuya da sahipler. Özellikle ceza sahasına girişlerde çok etkili olabiliyor.
5 numaraları Mepham ise eleştiri oklarını tamamen üstüne toplamış bir oyuncu. Özellikle Ermenistan maçı onun için negatifti. Galler’in son maçlarda 5’li savunmadan 4’lü tercihine geçiş yaptığını da söyleyelim.
İLK YARI
İlk yarının topa sahip olan tarafı A millilerimizdi. Fakat kaleye gitme konusunda sıkıntılar yaşadığımızı söylemek gerek. Barış Alper’e zaman zaman top şişirmekle birlikte topu tek bir noktadan değilde sahanın her tarafına gezdirme işlemi yapıldı. Pas trafiğinde çok sıkıntı yaşanmasa bile önemli diyeceğimiz herhangi bir set hücumu gerçekleştiremedi A milli takım. 2+1 build up ile hücum yapmaya çalıştık. Zaman zaman stoperlerimiz de rakip yarı sahaya kadar geldi. Rakip bekler ve stoperler çoğu zaman oyuncularımızla doğru eşleşemedi ve bek bindirmelerimizi takip edemediler. Bunlara rağmen fırsatları iyi değerlendiremedik. Zaten merkezde bu şekil rahat pas trafiği yapmamızın sebebi de Morrel ve Ramsey’in yanlış yerleşim sonucu boşluk/alan vermesiydi. Zaman zaman şans yakalasak bile son paslar veya geç kalınan reaksiyonlar sonucu boşlukları değerlendiremedik.
8. dakikada Merih’in topla birlikte rakip yarı sahasına dikine yaptığı koşu sonrası attığı nefis kilit pasını Zeki içeri çevirdi, eleştiri okları üstünde olan Mepham topu kendi ağlarına gönderdi fakat pozisyon inceleme sonucu ofsayt gerekçesi ile iptal edildi.
Maçın son bölümünde 40. dakikada Morrel’in Ferdi’ye yaptığı müdahaleyi hakem tereddüt bile etmeden kırmızı kart ile sonuçlandırdı. Geriye kalan bölümde ise baskıyı biraz daha artırarak rakibi kalelerine kadar itti A milli takım. Gerek kenar ortalar gerekse de uzaktan kaleyi yoklamalar daha sık başlamıştı. Fakat herhangi bir sonuç elde edilemedi ve ilk yarı 0-0 ile sonuçlandı.
İKİNCİ YARI
Johnson – Cabango ve Kerem – Umut değişikliği ile iki takım sahaya giriş yaptı. Galler 10 kişi kaldıktan sonra 5-3-1 şeklinde karşılamaya başladı. Topu aldıklarında ise eksik kalmalarından dolayı daha temkinli oynamaya çalıştı. Tekte doğru hamleler ile ve genellikle uzun toplarla çıkmaya çalıştılar.
A milliler ise tehlike oluşturmakta çok ama çok zorlanıyordu. Sadece ölü top çevirme ve zaman zaman uzaktan şut denemeleri ile sonuç almaya çalışıyorduk.
64. dakikada Ferdi’nin topu içeri çevirmesi sayesinde penaltı kazanan A millilerimiz penaltıyı değerlendiremedi. Sonrasında 5 dakika içinde Umut Nayir ile gol bulduk ama el ile müdahele sonucu bu golde iptal edildi. Sonrasında tekrar 5 dakika içinde Barış’ın sağ taraftan yaptığı kenar orta sonucu Umut çok iyi yükselerek topu ağlarla buluşturdu ve 1-0 öne geçtik. Gol sonrası daha fazla kaleye yüklenmeye başladık. Dakikalar 80 olduğunda sahneye süperstar Arda çıktı. Sol ayağıyla uzak köşeye müthiş bir vuruşla skoru 2-0 yaptı.
Maçın geriye kalan bölümünde ise herhangi bir aksiyon olmadı ve maç 2-0 ile A millilerimiz lehine tamamladı. Böylece puanımız 9 oldu.
Değerlendirme
Letonya ve Galler maçı skorundan bağımsız olarak oynanan oyunlar efektif olmamakla beraber umut da vermiyor. Oyun kurgusu, oyun disiplini, oyun sürekliliği sahada yok. Oyuncu tercihleri konusunda ise yanılgı yaşadığı da bir gerçek Kuntz ve ekibinin.
Belki de tarihin en iyi jenerasyonuna sahip olup bu denli kimyasız bir takım görüntüsü ortaya koymak naçizane fikrimce başarısızlıktır. Üstelik Kuntz’a tanınan tolerans kısa bir süre de değil.
Kuntz’un iyi niyetli olduğundan açıkçası pek şüphem yok. Fakat oyun anlamında olumsuz raporlar, veriler ortadayken her şeyi geçtim çıplak gözle izleyen birisi bile oynanan oyundan zevk almazken o koltukta başka bir hocanın olması gerektiğini düşünüyorum.
Tüm futbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!
Comentários