“Futbolun Fabrikaları” serisinin üçüncü yazısında bu konunun olmazsa olmazı Benfica altyapısına doğru bir yolculuğa çıkacağız. Detaylara boğmadan bir ekolün doğuşunu güzel detaylarla sizlere aktaracağım. Benfica’nın tüm dünya gözünde altyapılar konusunda kazandığı saygınlığı nasıl kazandığını, bu filmin aktörlerinin kendi ağzından çıkan açıklamalarla da detaylandırmaya çalışacağım. Benfica altyapısının bu denli üretken olması konusunda buzdağının görünmeyen yüzünde yatan sırlara ve gerçeklere gelin hep birlikte bakalım.
Benfica Mirası
Konumuza gelmeden önce Benfica’nın tarihine ve başardıklarına bakarak nasıl bir kulüp olduklarını anlamak oldukça önemli. 1904 yılında Aristokrat ailelerin çocukları tarafından bir spor kulübü olarak kurulan SL Benfica, ilginç bir şekilde yıllar içerisinde dönüşüm geçirerek işçi sınıfının desteğini alan bir takım olarak büyük başarılara imza attı. Kazandıkları başarılar kendi adına konuşuyor: 37 Primeira Liga şampiyonluğu ve 20'den fazla Taça de Portugal kazanmalarının yanı sıra, kulübün büyük efsaneleri Jose Aguas ve ardından da Eusebio önderliğinde 1961 ve 1962'de arka arkaya iki Avrupa Kupası kazandılar. Portekiz’in "Üç Büyükler"i arasında en fazla taraftara sahip olan ve göreceli olsa da günümüzde de en başarılı kulüp konumundalar.
Özellikle bölgesel rakipleri Sporting ve Porto ile sürekli olarak yarışmaları bu rekabetleri bir asırdan fazladır canlı tutuyor. Hem Porto hem de Sporting’in zaman zaman rekabeti önde götürdüğü yıllar olsa da özellikle 1960 ve 1970’lerde ülkenin açık ara en iyi takımıydılar. Ardından modern dönemde Jorge Jesus gelip kulübü tekrar rayına oturtana kadar Porto’ya bir süre meydanı bıraktılar. Jorge Jesus göreve gelene kadar hep kısa dönemlerde çok farklı ülkelerden önemli teknik adamlarla çalıştılar. Jesus’tan bahsetme sebebimiz kulüp tarihinin en çok maça çıkan teknik direktörü olması ve aslında birazdan konuşacağımız çoğu gelişmenin onun dönemine ve sonrasında takip eden Rui Vitoria, Bruno Lage gibi teknik adamlarla devam etmesi.
Benfica Akademisi, Aktörler ve Faktörler
Benfica’nın başarısının ve büyümesinin ardında her zaman altyapıya ve genç oyuncu yetiştirmeye verdikleri önem yattı. Herkesin konuştuğu Benfica modeli, Ajax modeli gibi olguların bir gecede oluşturulamayacağını, bazılarının genetik bir miras gibi yıllarca taşınan önemli mottolar ve amaçlar bütünüyle ortaya çıktığını unutmamak gerekiyor. Bugün son 10 yılda neredeyse 1 milyar Euro’ya yakın futbolcu satışı yapmış Benfica’nın bu oyuncu yetiştirme sistemini, kopyalanması kolay bir yapı gibi göstermek son derece basite indirgeyen komik bir bakış açısı olur.
Bu başarının temelinde yadsınamaz bir gelişim isteği, bu isteği karşılamak için yapılan sonsuz yatırım ve tabi ki bilim ve teknolojiye olan sarsılmaz güven yatıyor.
Bunların yansıra ekibin futbol aklı olarak da doğru adımlar atabilecek kişilerle çevrili olması gerekiyor. 18 yıllık eski Başkan Luis Filipe Viera büyük bir finansal suça karışıp tutuklanınca önce geçici olarak sonra da seçimle kalıcı olarak eski kulüp efsanesi Rui Costa başkan seçildi. Zaten önceden de başkan yardımcılığı yaptığı için futbol aklı olarak hem kulübü yönlendirebiliyor hem de doğru isimleri göreve koyabiliyor. Viera da her ne kadar tatsız olaylara karışmış olsa da görev süresi boyunca doğru yatırımları yaparken hep doğru insanları da doğru pozisyonlarda konumlandırdı.
Kulübün Gençlik Koordinatörlüğü’nü tam 17 yıldır istikrarlı bir şekilde sürdüren Rodrigo Magalhaes burada kesinlikle bahsedilmesi gereken ilk isim. Otonom bir yapıyla ileride detaylarına gireceğimiz Benfica Campus markasını kurarak takımın yetiştirdiği değerlerin doğru bir şekilde konumlanmasına yardımcı oldu. Bu konumlanma yapılırken her oyuncunun doğru kariyer planlamasıyla gelişimini sürdürmesi için gerekli yapılar inşa edildi. U18 takımında oynama yaşını geçen ancak as takıma çıkmaya da henüz hazır olmayan gençlerin seviyelerine göre oynayabileceği Benfica B ve Benfica C takımları onları yarışmacı seviyeye hazırlama misyonu üstlendi.
Hatta 2012 yılından beri de üst lige yükselmeleri yasak olsa da Portekiz futbol sisteminin ikinci ligi olan Liga Portugal 2’de mücadele ediyorlar. Bu sistem sayesinde hem futbol tekrarlarını pekiştirirken hem de görece fizikselliğin yoğun olduğu bir seviyede eksiklerini de kapatabiliyorlar. Benfica C takımı ise U23 takımı olarak konumlanarak daha az hazır futbolcuların kendi yaş kategorileri içerisinde mücadele etmesi için 2018 yılından beri bu formdaki rezerv ligde yer alıyor.
Son 4 yıldır Benfica akademilerinin Baş Teknik Sorumlusu olarak çalışan Pedro Marques bu takımlar arasındaki koordinasyonu ve oyuncuların gelişimlerini düzenliyor. Hangi futbolcunun hangi takımda daha uygun bir gelişme ortamı bulabileceğinden ve doğru zamanda takımlar arası geçişin sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesini sağlamakla sorumlu.
Pedro Marques 6 yıl boyunca bölgesel rakip Sporting’in gözlemciliğini ve performans analistliğini yaptıktan sonra Manchester City ile aynı görev kapsamında anlaşarak en üst düzey ortamlarda tecrübe kazanmış önemli bir isim. Aynı zamanda proje yönetimi konusundaki becerisi de onu bu rol için biçilmiş bir kaftan yapıyor. 4 yıllık başarılı performans analistliğinin ardından City Group’un global kapsamda yürüttüğü projelerin performans liderliğini de yaparak sonunda Benfica’da göreve geldi. Pedro Marques’e göre altyapıda başarının 4 temel saç ayağı var.
İlk adım küçük yaşlardan itibaren doğru gözlem metotlarıyla potansiyelli ve işlenebilecek çocukları altyapının ilk basamaklarına kazandırmak. Yani scouting ağı kurmak ve bunu sistematik bir şekilde kullanmak.
“Tüm büyük akademilerin iyi oyuncuları vardır, ancak iyiden harikaya gitmek istiyorsanız bu aşama çok önemlidir. Scouting, performanstan çok potansiyeli belirlemeye yönelik bir yoldur. Ve biz her zaman futbolun geleceğine bakıyoruz, çünkü bir oyuncu sekiz, dokuz yaşında bize katıldığında, 10 yıl sonra A takımda oynayacak yaşa geliyor.”
Özellikle Portekiz’de büyük takımlar lokasyon olarak da birbirlerine yakın oldukları için genç yaştaki futbolcular profesyonel zincire dâhil olana kadar rakipler arasında birkaç yer değiştirerek o alanda da bir rekabete ve adeta scouting avına yol açıyor. Örneğin 2020 yılında Porto’dan rekor bedelle Wolves’a transfer olan Fabio Silva hem Benfica hem de Porto altyapılarında git gel yaparak son kararını Porto’dan yana kullanmıştır. Bu sebeple ne kadar genç yaşta sisteme dâhil edilirlerse takımlar da o kadar avantaj sağlıyor.
İkinci adım ise belirli bir metodolojiyle bu oyuncuları işlemek, eğitmek ve geleceğe hazır hale getirmek. Bu adım, sabır ve disiplin gerektiren uzun vadeli bir yol. Ancak bu adımı kulüpler ne kadar doğru atarlarsa genel altyapı potansiyelini daha yukarı seviyeye çıkararak fark yaratabiliyorlar.
“Aramıza katılan tüm oyuncuların profili çıkarılır ve onlar için bireysel gelişim planı oluşturulur. Akademiyi bir okul gibi görüyoruz. Bu bireysel gelişim planları, çok disiplinli bir ekiple birlikte hazırlanıyor. Sadece uzun vadeli değil kısa döngüler halinde ölçülebilir planlar da yapıyoruz.”
Oyuncular genç yaştan bu disiplinli sürece alıştıkları için profesyonel futbol maceralarında adaptasyon sorunu yaşama ihtimalleri çok düşük oluyor. Hem hayata hem de profesyonel futbola hazırlık bu uzun adımın önemli bir parçası oluyor.
“Kulüpte - beslenme, okul, sosyal vb. - desteğimizi en üst düzeye çıkarmaya çalışıyoruz ve işte burada organize bir sürece ve uzun vadeli bireysel gelişim planlarına sahip olmanın faydasını gerçekten gördüğümüzü hissediyorum.”
Üçüncü adım ise artık futbolun gerçekleriyle yüzleşilen rekabetçilik ayağı. Rekabet bu oyunun temel parçası olduğu için bunun gelişim adımlarına doğru şekilde entegre edilerek yapılması gerekiyor. İşte burada Pedro Marques’in yürüttüğü koordinasyon devreye giriyor.
“Her oyuncu maç oynamayı sever. Rekabeti geliştirme sürecinin bir parçası olarak görüyoruz. Rekabet ve antrenman, oyuncunun gelişimiyle doğrudan ilgili ögeler. Oyuncu as takıma veya B takımına ait değildir, A veya B antrenörüne de ait değil. Tamamen Benfica'ya aittir. Bu yetenek yönetimi fikri, oyuncuyu doğru seviyeye getirmek, böylece gelişimi devam ettirmek için çok önemli.”
Dördüncü ve son ayak ise fırsat vermek. Çünkü yetiştirilen ve sistemin çarklarında gelişen bu oyuncular için günün sonunda en önemli şey üst düzeyde futbol oynamak ve belki çocukluk hayalleri Benfica as takımı formasıyla Estadio da Luz çimlerine adım atmak.
“Akademideki en iyi scouting, en iyi oyuncu geliştirme sistemi ve tüm diğer kaynaklara sahip olabilirsiniz, ancak hazır olduklarında onlara Benfica as takımında veya başka bir yerde profesyonel futbolda oynama fırsatı vermezsek o zaman tüm yatırımların ve çabaların önemi kalmaz.”
Akademideki futbol kariyeri için temel taş olan 4 konunun yanı sıra futbolcuların B planına sahip olmaları için eğitimin öneminin de Pedro Marques tarafından her fırsatta altı çiziliyor:
“Futbol geleceğinizin bir parçası olmayabilir ama eğitiminiz ömür boyu taşıyacağınız bir şeydir”
Benfica altyapılarında 9 yıl boyunca teknik direktörlük yaptıktan sonra Wolves Gelişim Direktörlüğü’ne getirilen Luis Nascimento da kulubün eğitime yaklaşımını şu sözlerle aktarıyor:
“Akademi kulüp için sportif, sosyal ve finansal faydaları olan en temel bir alan. Biz sadece 'antrenman'dan bahsetmiyoruz, aynı zamanda 'eğitim'den de bahsediyoruz. Oyuncularımızın akademik performansı da antrenmanları kadar her düzeyde izlenir ve teşvik edilir."
Benfica'da tüm oyunculara akademik kariyerlerini ve kazandıkları yaşam becerilerini gösteren bir eğitim pasaportu veriliyor. Bunların hepsi kişisel gelişim programlarının bir parçası olarak yapılıyor. Genç yaştan itibaren oyunculara bazı sorumluluklar veriliyor; bu da kulübün adil oyun, dayanışma, saygı ve hoşgörü gibi temel kurumsal değerlerin geliştirilmesi ve aktarılması için de etkili bir yoldur. U-10 ve U-11 seviyesinde oyuncular antrenman kitlerine, kramponlarına, tüm saha içi ve dışı ekipmana dikkat etmek zorundadır. Bu sorumluluk ve özerklik, eğitim kurumlarıyla ortak çalışmalarla da zamanla büyüdü. 2017'de kulüp, U-16'dan itibaren oyuncuların eğitimlerini antrenman seanslarına uydurabilmeleri için özel bir koleje yatırım yaptı. Benfica ayrıca okulda zorluk yaşayan oyuncular için kampüslerinde destek dersleri de verilmesini de sağlıyor.
Okul eğitiminin yanı sıra sosyal eğitimin de önem arz ettiğini görüyoruz. Benfica Vakfı aracılığıyla oyuncular, teknik ve idari personel ayda bir kez hayır işlerine katılmaya gayret gösteriyor.
Benfica Campus Markası
Benfica, as takım ile akademi arasındaki bağlantısı en güçlü takımlardan biri. Bu vizyonun yaklaşık 15-16 yıl önce temellerini atan en önemli olay ise Caixa’da yapılan ve hizmete açılan kampüs projesi. Bu uzun vadeli sürecin mimarı yine Luis Filipe Viera ama deyim yerindeyse kulüp bünyesindeki herkes bir tuğla koyarak bu kampüsü bir gençlik merkezine dönüştürdü ve özellikle 2010’lu yıllarda bunun meyveleri de fazlasıyla alınmaya başlandı.
Kulübün en büyük efsanesi Eusebio’nun açılışını yaptığı tesis, Lizbon’u ikiye bölen Tagus Nehri’ne oldukça yakın Caixa bölgesinde 2006 yılında açıldı. Bu merkez şu anda 15 genç yaş grubu takıma, B takımına ve ilk takım kadrosuna ev sahipliği yapıyor. Kompleks 19 hektarlık bir alana yayılıyor ve biri B takımlarının maçlarını oynadığı 2.720 kapasiteli mini stadyum olmak üzere dokuz tam boyut çim sahadan oluşuyor. Sürekli modernliğini koruması için teknolojik yatırımlar yapılan bu tesis, aynı zamanda uzakta yaşayan personel ve oyuncuların konaklayabileceği 86 odalı lüks bir oteli de bünyesinde bulunduruyor. Tam teşekküllü spor salonları, saunalar, fizyoterapi odaları gibi sağlık aksamlarının yanı sıra eğitim amaçlı kullanılan oditoryumlar, sınıflar ve video odaları da barındırıyor.
Teknolojik gelişimleri takip etmek ve bunlardan maksimum yararlanmak için yapılan yatırımlardan belki de en ilginci 360S adı verilen bir futbol tekniği simülasyonu. Benzerlerinin farklı ülkelerde rastlanan bu teknolojiyi tesislere adapte ederek oyuncuların teknik gelişimlerinin merkezine konumlandırmış durumdalar.
Simülasyonun ortasına geçen oyuncunun farklı noktalardan farklı hız ve açılardan gelen topa reaksiyon vermesi ve tekrar aynı teknik kapasite ve vizyonla duvardaki anlık şekilde beliren alana topu yollaması gerekiyor. Yaklaşık 10 metre karelik dar alanda ve öngörülemez şekilde çalışan bu teknolojik sistem özellikle genç yaştan itibaren oyuncuların kullanımına sunuluyor ve rutin programlarının bir parçası haline geliyor.
Bu sayede belki de milisaniyeler içinde fark yaratabilen reaksiyon hızına ve güçlü karar verme mekanizmasına sahip gelişmiş oyuncuları yetişiyor. Bu sistemi aynı zamanda kaleciler de farklı açılardan gelen topları kontrol etme ve hatta yine topu oyuna hızlıca sokma konusunda bu simülasyondan yararlanabiliyor.
Benfica’nın bu kampüsle inşa etmek istediği aslında sadece bir altyapı fabrikası değil aynı zamanda adeta bir spor bilimi laboratuvarı. Bilime ve bunun spora uyarlanmasına adeta bir din gibi bakılıyor kampüste. Atılan her adıma ve verilen her karara yönelik yoğun bir şekilde veri analizi çalışması yapılıyor.
Saha dışında, oyuncuların uyku düzenleri, beslenme diyetleri kaydediliyor ve bunun yanında zihinsel sağlıklarının da kontrolü için düzenli olarak anketleri yanıtlıyorlar. Saha içerisinde oyuncuların kat ettiği mesafeleri, ulaştıkları hızı takip etmek için GPS sensörlü giyilebilir teknolojiler ve kalp atış hızlarını ölçmek için de yine benzer teknolojilerden veriler anlık olarak monitörlere ve analistlerin önüne akıyor. Antrenmanlar ya da maçlar tamamlandıktan sonra, her oyuncunun herhangi bir kas yorgunluğu ya da fark etmediği bir sakatlığı olup olmadığını incelemek için taramalar yapılıyor. Tüm bu veriler daha sonra her oyuncu için özel olarak hazırlanmış antrenman rejimlerini ve diyet planlarını hesaplamak için kalibre edilip ve metodolojik olarak analiz ediliyor. Tüm bu değişkenlerden marjinal kazançlar elde etmek amaçlanıyor.
Ekibin oyuncuların hayatlarına tüm yönleriyle ve büyük titizlikle entegre olması aynı zamanda as takım antrenöründen, yöneticisine; spor psikoloğundan, tesisin mutfak şefine kadar herkesin tek bir yaşayan organizma gibi hareket etmesini sağlıyor. Herkesin birbirine bağlı olduğu bu ortamda başarı için harika bir zemin hazırlanmış oluyor. Bütün bu süreci yaşarken de mümkün olduğunca hesaplayabilir ve ölçülebilir olmak adına verinin gücüne inanılmasıyla da aynı zamanda bu organik yapı bir makinayı da andırıyor.
Tabi bu ekip mutfakta adeta yemeği hazırlarken bunu sunmak noktasında da işinin ehli futbol insanları gerekiyor. İşte bu noktada da özellikle kendi bünyesinde önemli bayrak adam olmuş isimler günümüze kadar farklı bölümlerde kulübe destek oldu. Şimdilerde ise efsane kaptan Luisao, Futbol Direktörü olarak bu özelleşmiş ve dedike ekiplerin çalışmalarını daha üst perdedeki büyük resme yönelik aksiyonlarla örtüşür kılmak için yoğun çaba gösteriyor.
Doğru Satış Yapmak
Ticari tarafta ise Benfica kulübü, akademisi için tüm dünyada kullanılabilecek özel bir model geliştirdiklerine inanıyor. Geçen yıllardaki bir röportajda Küresel Genişleme Direktörü olarak görev alan Faria de Carvalho, Benfica'nın Avrupa'nın en büyük kulüplerinin ticari erişimine veya çekiciliğine sahip olmadıkları için “ana varlık” olarak akademiyi konumlandırdıklarını açıklıyor. Bir başka değişle tüm dünyanın gözünün üzerinde olduğu hatta Portekiz liginin total bilinirliğinin ötesinde bir marka değeri yaratılmak amaçlanıyor ki bu sayede hem kulübün global varlığı oluşsun hem de hem sisteme dahil olacak gençler ve sistemden son ürün talep edenler için kulüp çekici hale gelsin.
"Portekiz ligi, sahip olmak istediğimiz küresel izleyici kitlesine sahip değil. Diğer büyük liglerdeki takımlar şanslı çünkü geniş bir izleyici kitlesine sahipler ve mümkün olduğunca çok taraftar kazanarak B2C (business-to-consumer yani işin son kullanıcı taraftara ulaştığı iş modeli) düzeyinde tüm dünyada genişleyebiliyorlar. Bu alanda rekabet etmenin çok zor olduğunu anlıyoruz.”
Benfica ise altyapıdaki sistemin getirdiklerinden yararlanarak ticari sponsorluklar satmak yerine, futbolun temelleri hakkında bilgi birikimi ihraç ediyor. Son yıllarda yetişen futbolcuların ne kadar üst düzey teknik becerilere sahip olduğunu tüm dünya görüyor. Hatta doğru ellerde Joao Cancelo’nun belki de futbolda çığır açacak bir role büründüğünü her gün tüm dünya görebiliyor. Ya da Renato Sanches ve João Félix gibi iki tane Golden boy ödülü kazanan genç oyuncuyu bu kadar kısa sürede peşpeşe çıkarmak akademinin öğretileri sayesinde oluyor. Aslında yıllardır herkesin diline dolanmış Benfica modeli işte bu sayede dillere dolanıyor. Kulüp içinde de bu duruma yeni bir kavram geliştirilmiş ve “Business 2 Football” (B2F) olarak adlandırdıkları bu modeli diğer tüm büyük futbol kulüplerine satıyorlar.
Günümüzde bünyesinde 400’den fazla genç futbolcunun yer aldığı akademinin dünyanın pek çok farklı yerinde futbol okulları, eğitim kampları ve tüm dünyanın izlediği, gözlemlediği tıkır tıkır işleyen genç takımlar sistemi var.
Avrupa'nın ve muhtemelen dünyanın da en iyi akademilerinden biri olan - en azından alınan ödüller bunu gösteriyor - Benfica özellikle son yıllarda akademiden yetiştirip sattığı oyuncularla emsalsiz bir duruma imza attı. Benfica futbol sistemi, “Made in Benfica” ve “Benfica Campus” markaları belki de dünyadaki her kulüpte varlığını giden isimlerle birlikte sürdürmeye devam ediyor.
Ayrıca altyapıdaki oyuncuların Avrupa'nın en büyük kulüplerinde oynama istekleri yani Bernardo Silva ve Renato Sanches gibi oyuncuların ayak izlerini takip etme hayali sistemin devamlılığını da sağlıyor. Günümüzde futbolcuların Hollywood starları gibi şaşalı hayatlar sürmeleri ve sosyal medya ile bu aldatıcı ışıltıları herkesin görebiliyor olması futbolcuların geleceklerini köreltebilecek tehlikeler. İşte bu tehlikelerden uzak durmaları için adeta bir ekol yaratmak ve iyi futbolcu kadar iyi insanlar da yetiştirmeye önem veriyorlar. Pedro Marques’in bu konuda da değerli görüşleri var:
“İyi oyuncular yetiştirmek ve her şeyden önce iyi insanlar yetiştirmek için burada olduğumuzu düşünmekten hoşlanıyoruz. Benfica Campus’te ömür boyu sürecek bir futbol okulumuz olduğunu düşünmeyi seviyoruz."
Benfica Campus sisteminin parçası olarak son yıllarda satılan yıldız oyuncular:
Bernardo Silva – Man City – 16 mio Euro
Ruben Dias – Man City – 68 mio Euro
Joao Felix – Atl. Madrid – 126 mio Euro
Joao Cancelo – Valencia – 15 mio Euro
Ederson – Man City – 40 mio Euro
Gonçalo Guedes – PSG – 30 mio Euro
Renato Sanches – Bayern Munih - 35 mio Euro
Andre Gomes – Valencia – 20 mio Euro
Nuno Tavares – Arsenal – 8 mio Euro
Nelson Semedo – Barcelona – 35 mio Euro
Victor Lindelof – Man Utd – 35 mio Euro
Ivan Cavaleiro – Monaco – 15 mio Euro
Helder Costa – Wolves – 15 mio Euro
Jota – Celtic – 7 mio Euro
Benfica bunun yanı sıra gözlemleyip – parlatıp - sattığı oyuncularla da devasa bir gelirin sahibi olarak modelin sürekliliğine olan inancını her fırsatta tazeliyor. Takımdan ayrılan yıldızlar yerine ya özkaynak sisteminden sıradaki hazır isim geliyor ya da en doğru hmlelerle parlaması muhtemel yeni isimler takıma katılıyor. Bu durumun örneklerini Jan Oblak, Angel di Maria, Ramires, Raul Jimenez, Axel Witsel ve son olarak da Darwin Nunez’de gördük.
Özetle nasıl Roma bir günde kurulmadıysa bu başarılı sistem de aynı şekilde bir günde inşa edilmedi. Yukarıda bahsettiğimiz bir çok dinamiğin yıllarca sabırla işlenmesi sonucu Benfica modeli dünyanın en elit altyapı modeli olarak kendini kanıtladı.
Tüm futbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!
Comments