Postecoglou yönetiminde adeta peri masalını yaşayan Tottenham ligin namağlup lider unvanıyla kendi evinde Chelsea'yı konuk ediyor. Maç kadrolarına baktığımızda sol kanatta Richarlison yerine Brennan Johnson'u gördük. Bunun dışında bu sezon nezdinde izlediğimiz as kadroları ile sahaya dizildiler. Konuk Chelsea ise son haftalarda kadro istikrarını oturtsa da gol yollarında henüz net bir form grafiği çizemedi. Colwill bu maç Cucurella yerine sol bekte görev alırken merkez Caicedo-Enzo ve Callagher üçlüsünden oluştu. Kanatlarda Sterling ve son dönemin parlayan ismi Palmer yer alırken en uçta Jackson forma giydi.
Maça ev sahibi Tottenham adeta fırtına gibi başladı. 6. dakikada kendi yarı alanının solundan merkezdeki Sarr'a muazzam bir pas atan Maddison bu tek topla takımını atağa kaldırdı. Sarr'ın verdiği pasta ceza alanına giren Kulusevski'nin şutunda top Colwill'den sekerek ağlarla buluştu. Hem golün etkisi hem de taraftarıyla beraber oyunu rakip yarı alana yıkmaya çalışan Tottenham savunma arkasında bazı boşluklar vermeye başladı. Bu boşluklardan Sterling ve Jackson ile maksimum şekilde yararlanmaya çalışan Pochettino'nun ekibi kaptıkları toplarda rakip kaleye direkt giderek etkili olmaya çalıştı. Yaklaşık 2 dakika sonra Son ile bir gol bulan ev sahibinin golü ofsayta takıldı. Maç son derece yüksek tempoda devam ederken topun orta sahada kaldığı bölümlerin az olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü her iki takım da direkt olarak hızlı hücumu düşündüler. 21. dakikada Sterling sol kanattan tek başına getirdiği topta golü bulsa da öncesinde eliyle avantaj sağladığı gerekçesiyle gol VAR'dan döndü. İlk 20 dakikada biri geçerli toplam 3 gol izledik. Yaklaşık 8 dakika sonra Caicedo ceza sahası dışından çektiği şutta topu ağlara gönderdi ancak yine gol VAR'dan döndü. Jackson kalecinin görüş açısını kapattığı için gol geçerli sayılmadı. Ancak ofsayt öncesinde Romero'nun Enzo'ya yaptığı sert harekette hakem Michael Oliver beyaz noktayı gösterdi ve Romero kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Penaltıda hata yapmayan Palmer skoru dengeye getirdi. 37. dakikada yine bir gol oldu ancak yine iptal kararı geldi. Jackson'un attığı golde ofsayt tespit edildi. 10 kişi oynayan Tottenham, kalesinde atakları görmeye devam ederken maç onlar için daha da kötü hale geldi. Van De Ven'in sağ arka adelesinde yaşadığı sakatlık sebebiyle zorunlu bir değişiklik yapmak zorunda kalan Postecoglou oyuna Emerson'u aldı. VAR sistemi teknolojisinin sonuna kadar kullanıldığı bu devre 1-1'lik eşitlikle sona erdi.
İkinci devreye beklendiği gibi Chelsea baskılı ve topa hâkim başladı. Tam baskısını kurmuşken Udogie'nin gördüğü kırmızı kartla rakibi 10 kişi kalınca işleri bir hayli kolaylaştı. Vicario bu bölümde tam anlamıyla libero kaleci tabirinin anlamını bizlere sundu. Savunma arkasına atılan toplarda sürekli açılarak defansına yardımcı oldu. Ancak dakika 75'e kadar dayanabildiler. 2 kişi olmanın avantajını kullanan Chelsea, Jackson ile bu kez geçerli bir gole imza attı. Golden yalnızca 3 dakika sonra bir duran topta Eric Dier topu kafayla ağlara gönderdi ancak yine yine ve yine gol VAR'dan döndü. Son dakikalara girilirken 1 puan için bastıran Tottenham zaten eksikken bir de ileri çıkınca maç farka gitti. Jackson 2 gol daha atarak skoru 4-1 olarak tayin etti. Var sisteminin son zamanlarda bu denli aktif kullandığı bir maç şahsen hatırlamıyorum. İsmine yakışır bir şekilde oynanan Londra Derbisi'nde gülen taraf Chelsea oldu. Bu mağlubiyetle Tottenham'ın namağlup serisi sona ererken, liderliği de Manchester City'e kaptırmış oldular. Önümüzdeki hafta Stamford Bridge'de oynanacak Chelsea - Manchester City maçı nefes kesecek gibi duruyor.
Comments