top of page
Kerim Şakarcan

Avrupa Süper Ligi Projesinde Neler Oluyor ?

Avrupa Süper Ligi konusu, 18 Nisan 2021’de olduğu gibi, bir kez daha gündeme bomba gibi düştü. 2 yıl önce Real Madrid başkanı Florentino Perez ve dönemin Juventus başkanı Andrea Agnelli bir bildiri ile UEFA’ya baş kaldırmıştı. İngiliz ve İtalyan kulüplerini de yanına alan ikilinin karşısında PSG ve Bayern başta olmak üzere Fransız ve Alman takımları UEFA’nın yanında saf tutmuştu.

 

Bu bildiri ile Perez ve Agnelli, Avrupa Süper Ligi adında bir organizasyon düzenleyeceklerini ve bu organizasyonun FİFA’nın organizasyonlarına rakip olacağını, aynı zamanda Avrupa’nın büyük kulüplerinin davetli olduğunu açıklamışlardı. UEFA bu organizasyonu tereddütsüz yok saymıştı.


Agnelli ve Perez

Avrupa Süper Ligi girişimi, başta taraftarlar olmak üzere futbolseverlerin çoğunun tepkisine maruz kalmış ve bu nedenle yarıda kalmıştı. İngiliz ve İtalyan takımlarının desteği çekmesi ve UEFA’nın bu lige katılım sağlayan takımlara yaptırım uygulayacağına dair tehdit etmesi, birçok kulübün geri adım atmasının başlıca sebebi olmuştu. Yani 3 gün gündemde kalan Avrupa Süper Ligi projesi başarısız olmuştu.


Pes etmeyen Perez ve Avrupa Süper Ligi yönetimi bu olayı mahkemeye taşıdı. Yaklaşık 2 yıl sonra konu karara bağlandı ve Avrupa Adalet Divanı’nın aldığı bu karardan dolayı Avrupa Süper Ligi tekrar gündemimizde ve olay bu sefer çok daha ciddi.


Avrupa Süper Ligi

Avrupa Adalet Divanı Kararı

Avrupa Adalet Divanı, Avrupa futbolunun yönetim organı UEFA ve üst kuruluşu FIFA'nın, Avrupa Süper Ligi’nin (ESL) kurulmasını engelleyerek AB rekabet yasasını ihlal ettiğine karar verdi. Geçtiğimiz gün alınan bu karar ile adeta ESL’nin önü açıldı. Muhtemeldir ki böyle bir kararın çıkacağı bekleniyordu çünkü Real Madrid Başkanı Perez ve Barcelona Başkanı Laporta karar açıklanır açıklanmaz kulüp hesaplarından video mesajlar yayınladı. Onlardan hemen sonra ise bütün bu işin arkasındaki şirket olan A22 Sports Management isimli spor yönetim şirketi ESL’nin lansmanını yaptı. A22‘ye daha sonra değineceğim.

 

Yani kısacası Avrupa Adalet Divanı, FIFA’nın ESL’nin kurulmasına karşı gelerek AB’nin rekabet kurallarına karşı çıktığını açıkladı. Mahkeme, ESL’nin rekabet etmesi yasaklanarak hakim gücün kötüye kullanıldığına hükmetti. Bu şekilde olası farklı spor organizasyonlarının kurulmasının önü açılmış oldu.

 

Avrupa Süper Ligi

Temel olarak ESL, FIFA’dan ziyade Şampiyonlar, Avrupa ve Konferans Ligi’nin karşılığı. Ancak bu lige katılmayı kabul eden takımlar aynı anda hem bir FIFA organizasyonu olan Şampiyonlar Ligi’ne hem de ESL’ye katılımı gösteremez. Aslında FIFA’nın da en büyük endişesi de bu.

 

Süper Lig, ilk kez 2 yıl önce gündem olduğunda 20 takımlı -15’i Avrupa’nın büyük liglerinin büyük takımları olmak üzere- bir ligden bahsedilmişti. Bu sistemi şu an Avrupa basketbolundaki EuroLeague sistemine benzetmemiz mümkün. Büyük takımların kendi arasında bol bol maç yapacağı, lig usulü bir sistem. Açıklanan sistem çok detaylandırılamamış, fikir olarak ortada kalmıştı. 

 

2021 yılında Perez ve Agnelli önderliğindeki bu atılıma en büyük desteği İngiliz ve İtalyanlar vermişti. Ancak en büyük tepkiyi de onlar görmüştü. Zaten 2 yıl önceki girişimin başarısız olmasındaki nedenler biri de İngilizlerin Florentino Perez’e başta destek verip tepkilerden sonra teker teker desteklerinin geri çekmesiydi. Bu tepkiden ders çıkarmış olacaklar ki bu kez Napoli hariç hiçbir İngiliz veya İtalyan takımdan destek açıklaması gelmedi. 


Avrupa Süper Ligi

Juventus’un desteği Agnelli başkanlık koltuğundan çekildiği için geçtiğimiz yıl sona ermişti. Bu durumda ESL kanadının en güçlü figürleri olarak Perez ve Barcelona başkanı Laporta kaldı. Diğer tarafın kanaat önderi ise PSG başkanı Nasser Al Khelaifi.

 

Avrupa’da UEFA’nın tekelini kırma iddiası ile yola çıkan ESL bu kez daha doğru bir iletişim ile kendini kamuoyuna inanılmaz derecede iyi anlattı. Bu iletişimin bir numaralı aktörü ise A22.

 

Spor yönetim şirketi olarak geçen A22, ESL’nin sponsorluk ve kuruluş aşamasındaki idari işlere bakacağını söylüyor. Kısacası ESL’nin sahipleri de diyebiliriz. A22, Barcelona ve Real Madrid tarafından fonlanıyor ve aynı zamanda genel merkezleri Madrid’de. Şirket 2021 yılındaki Avrupa Süper Ligi girişiminin aksine, Avrupa Adalet Divanı’nın kararı açıklanır açıklanmaz sosyal medya hesaplarından paylaşımlara başladı ve kamuoyunu bilgilendirdi. Bunun yanı sıra da Youtube üzerinden hemen canlı yayına geçip, bütün dünyaya ligin sistemini anlatılar. 


Peres, Reichart ve Laporta 

Peres, Reichart ve Laporta 

CEO Bernd Reichart, lansman havasında geçen bilgilendirme videosunda UEFA’ya sallarken, ‘Futbol artık serbest, fikirlerimiz yaptırımlar ile engellenemez.’ dedi. Reichart aynı zamanda, ‘Avrupa futbolunun geçmiş mirasını biliyoruz, gelecekteki değişimler ile bunu daha da yukarıya taşıyacağız.’ diyerek ligin sistemini ve güzelliklerini anlattı.

 

Reichart’ın konuşmasındaki en çarpıcı bölüm, bütün maçların ücretsiz şekilde kendi çıkaracakları uygulama üzerinden yayınlanacağını söylemesiydi. Özellikle futboldan uzaklaşan toplumu futbola çekmek için güzel bir hamle. Ancak hem bedava yayın deyip hem de büyük gelirler vaat etmek biraz zor. Aslında bedava yayın çok ciddi bir reklam durumunu da beraberinde getirecek ki ESL’nin kulüplere vaat ettiği gelirlerin büyük bir bölümünü de bu sponsorluk ve reklam anlaşmaları oluşturuyor. Yani kısacası bedava yayın demek seyircinin göreceği daha fazla reklam demek.


Bernd Reichart

Temelde amaç izlenme seviyeleri düşen bu sporu tekrardan izlenebilir hale getirmek ve aynı zamanda da kulüplerin gelirlerini yukarı çıkarmak. Konuşulan rakamlar Şampiyonlar Ligi’nden alınan gelirlerin 10 katından fazla. Zaten ESL de en başından beri kulüpleri bu şekilde yanına çekmeye çalışıyor ancak kulüpler taraftarın direnişine henüz karşı koyabilmiş değil.

 

Avrupa Süper Ligi Sistemi

Açıklanan formata göre kadınlarda 32 erkeklerde 64 takım yarışacak. Erkeklerde 64 kulüp; yıldız, altın ve mavi olmak üzere sırasıyla üç ayrı lige ayrılacak. Kadınlarda en alt seviye olan mavi lig yer almayacak. Yıldız ve altın liglerinde sekizer takımdan oluşan iki gruba ayrılmış 16 takım bulunurken, mavi ligde sekizer takımdan oluşan dört gruba ayrılmış 32 kulüp yer alacak. Her takım kendi grubundaki diğer takımlarla, içerde ve dışarda olmak üzere toplam 14 maç yapacak. Eylül-Nisan ayları arasında oynanacak bu maçlar, Şampiyonlar Ligi’nde olduğu gibi hafta içleri oynanacak. Yıldız ve altın liglerindeki her iki grubun ilk dörtleri, mavi ligin ise her dört grubun en iyi ikileri, çeyrek finalden başlamak üzere iki ayaklı maçlar yapacak ve finalde kazanan şampiyon olacak. 


Avrupa Süper Ligi Sistemi

Bunun dışında Reichart’ın sürekli vurguladığı denge ve fırsat eşitliği ilkesine göre her ligin finalistleri bir üst lige çıkarken, yıldız ve mavi ligin en kötü 4 takımı bir alt lige düşecek. Mavi ligteki 32 kulübün 20’si ise her sene takımların kendi liglerindeki performanslarına göre değişim gösterecek.

 

Kısaca sistem bu şekilde. 2 yıl öncesine göre çok daha kapsamlı bir çalışma yürüten ESL yönetimi bu kez çok daha fazla insanın dikkatini çekmiş gibi. Ancak bu sistemde yine de birkaç tane eleştiriye açık nokta var gibi.


Avrupa Süper Ligi Sistemi

Örneğin sisteme göre Real Madrid, PSG, Barcelona ve Bayern seviyesindeki takımlar asla alt lige düşmeden sonsuza kadar yıldız liginde mücadele etmesi muhtemel kulüpler. Yani kulüplerin çoğu kendi liglerinde oynayacaklar. Alta düşen bütçesi ile takımları ezecek, üste çıkan ise ezilecek Veya mavi ligde her yıl değişecek 20 takım tam olarak hangi standartlara göre alınacak, diğer ligler ile mali dengesi nasıl sağlanacak? Gibi sorular da hala cevapsız.

 

2025 için tarih veren Perez ve A22, bu vaadini yerine getirebilecek mi? Şu an da imkânsız. Çünkü katılacak takım bile bulamadılar. Ama bunca hazırlığın boşa olmadığını ve yakın bir gelecekte herkesin Florentino Perez’in noktasına geleceğini düşünüyorum.

 

Lige Katılmayı Reddedenler Ve UEFA

ESL girişimini kınayıp, UEFA’ya destek mesajı açıklayan ilk ülkelerden biri de biz olduk. 4 büyükler, Başakşehir ve TFF resmi hesabı da UEFA’ya destek verdiklerini ve ESL’yi kabul etmeyeceğini açıkladı. 

 

İngiliz hükümeti de ilk konuşanlardan oldu. 2020’deki Brexit anlaşması ile AB’den ayrılan ve doğal olarak Avrupa Adalet Divan’ın verdiği karara uymayabileceği düşünülen İngiltere’de, Premier Lig takımları hükümeti onayladıklarını ve Avrupa Süper Ligi’ne destek vermeyeceğini açıkladı. Aslında 2 yıl önceki ESL girişiminde en büyük destekçilerdendi İngilizler. O dönem -şu an olduğu gibi- Arsenal, United ve Liverpool’un sahipleri ABD’li isimlerdi ve bu projedeki Amerikan finansmanını da düşününce geçtiğimiz gün ki açıklamaları bir hayli şaşırtıcı oldu. Belli ki 2 yıl önce destek verdikten sonra karşılaştıkları taraftar baskısından ciddi şekilde çekinmişler.

 

İtalyan takımları ise İngilizler ile benzer şekilde 2 sene önce destek veren ancak taraftarların baskısıyla geri çekilen kulüpler arasında. Özellikle ESL’nin en önemli isimlerinden Agnelli, geçtiğimiz yıl Juventus yönetim kurulu başkanlığından yollandıktan sonra, Juventus da ESL’yi reddedenler kervanına katılmıştı. İtalya’daki tek sivrilen tip Napoli başkanı Aurelio De Laurentiis oldu. De Laurentiis hızını alamayıp benzer bir sistemin Serie A’da da uygulanmasını gerektiğini savundu. Marjinal bir çıkış ancak ESL’yi destekleyen güçlü bir figür olması açısında önemli.

 

Son olarak Fransa, Almanya ve İspanya da herhangi bir fire vermedi. Burada dikkat çekilmesi gereken en önemli isim ise PSG başkanı Nasser Al Khelaifi. Kendisi ilk günden beri bu lige tamamen karşı. Karşı tarafa en sert eleştirileri o yapıyor ve bundan dolayı da karşı bloğun lideri konumunda. Khelaifi – Perez soğuk savaşını Mbappe transferinde zaten görmüştük. İkili Avrupa futbolunda bir liderlik çekişmesi içinde. Florentino Perez zaten doğal bir lider çünkü 40 yıldır futbolun içinde ve Avrupa’nın en başarılı kulübü Real Madrid’in başkanı. Khelaifi ise PSG’yi satın aldığından beri kurduğu iyi ilişkiler ile ciddi bir figür. Aynı zamanda da Avrupa Kulüpler Birliği başkanı. O nedenle de kendisine bir liderlik atfedilmiş durumda.


Khelaifi – Perez

Khelaifi, mahkeme kararından sonra Madrid hesabından paylaşılan ve Florentino Perez’in ESL hakkında konuştuğu videonun arka planında duran Şampiyonlar Ligi kupalarına yönelik, ‘Şampiyonlar Ligi kupalarının önünde durup Süper Lig hakkında konuşmak çok garip değil mi?’ diyerek Perez’i eleştirdi.

 

UEFA başkanı Aleksander Ceferin ise, ‘Futbol satılık değildir. Avrupa Adalet Divanı, umarım ne yaptığını biliyordur ama bundan tam olarak emin değilim.’ diyerek mahkeme kararını eleştirdi.


Aleksander Ceferin ve Nasser Al Khelaifi

Aslında UEFA ilk cevabını 2021 yılında patlak veren olaydan sonra vermişti. Hem ESL tarafına geçen takımların az da olsa gazını almak için hem de ESL’ye bir cevap niteliği taşıması için olaydan hemen sonra Avrupa müsabakalarının değişeceğini açıklamıştı. O sistem ise adeta ESL’ye bir kontra olarak ortaya çıkan, yine 36 takımlı bir lig sistemi şeklinde uygulanacak ancak herkesin birbiri ile oynamayacağı karmakarışık bir düzen. UEFA işi aceleye getirdi ve bu sistemin 2024-2025 sezonunda, yani önümüzdeki sezonda uygulanmaya başlayacağını açıkladı.


Şimdi ne olacak?

ESL ve Florentino Perez, arkasına mahkeme kararını da alıp ikinci kez UEFA tekelini zorladı. Ancak yine duvara çarpmış gibi. Bunların hepsinin bir strateji dahilinde olduğuna ve zamanla Perez’in diğer Avrupa takımlarını yanına çekeceğini düşünüyorum.


Florentino Perez

Bir futbol izleyicisi olarak bu işin fayda/zarar tarafına bakmamız gerekirse de iki seçenekte sıkıntılı durumda. Bir tarafta yozlaştığından emin olduğumuz ve saygınlığını tamamen yitirmiş kurumlar olan FIFA ve UEFA, diğer yanda ise asıl amacının ne olduğu belli olmayan ve futbolu Amerikan oyunu haline getirmeye çalışan bir organizasyon.


ESL özünde, taraftar sayısını arttırırken bunu futbol aşkından ziyade kendi cebine giren parayı arttırmak için yapıyor. Ancak diğer taraftan baktığımız zaman da futbolun en önemli paydaşı olan kulüplerin ekonomik ihtiyaçlarını artık karşılayamayacak hale gelen bir FIFA/UEFA düzeni var.


Avrupa Süper Ligi'ne bir eleştiri

Yani bu kulüplerin paraya ihtiyacı var. ESL’de Amerikan pazarlama teknikleri ile kulüplere bunu vadediyor. Ancak kulüpler ise taraftar baskısı sebebi ile henüz UEFA tekelinden çıkabilmiş değil.

 

Ben de bir Avrupa takımı taraftarı olarak, Avrupa’ya ait bir sporun Amerikan tarzı tekniklerle geliştirilebileceğine inanmıyorum. Futbolun romantikliği diye tabir edilen durumdan ziyade, büyük kulüplerin artan giderlerine karşın gelirlerinin bu düzende az olduğunu ve bu durumun sürdürülemez olduğunu anlıyorum. Ancak bu döngünün çıkış yolu kesinlikle NBA’leşme değil.

留言


bottom of page