Premier Lig’de bu sezon gerçek bir şampiyon adayı haline gelen Unai Emery’nin önderliğindeki Aston Villa, 16 hafta sonunda 35 puanla lider Liverpool’un 2 puan gerisinde 3. sırada yer alıyor. Bu takımı bu hale getiren en büyük faktör Unai Emery. Steven Gerrard ayrılığı sonrası teknik direktörlüğe getirilen Unai Emery, son Premier Lig deneyiminde Arsenal’in başında pek başarılı olduğu söylenemez. Büyük kulüplerde eleştiri odağı olan, orta üst takımları ile başarılar elde etmiş bir teknik adam. Geçmişte çalıştırdığı Sevilla ile 3 kez, Villarreal ile ise 1 kez Avrupa Ligi Şampiyonluğu elde etti. Bu tarz takımlarda daha rahat başarı yakalayabilmesinin sebebi kendi istediği oyun stilini yansıtabilmesi, disiplinli ve daha çok çabalayan oyuncularla iletişime açık olması diyebiliriz. Büyük takımlardaki gibi egoların çarpışmadığı, taktik anlayışını istediği şekilde takıma benimsetebildiği ortamlarda Emery, kesinlikle başarıya yakın bir isim. PSG’den ayrılışında zaten istenileni veremeden Arsene Wenger’den sonra Arsenal’in başına geldi. Zor bir ortam ve beklentiler çok yüksek. Bask asıllı İspanyol teknik direktör, Arsenal’in başına geldiğinde dil bilmeme sıkıntısı da yaşıyordu. İletişimi yüksek bir hoca için bazı durumlarda kendisini sıkıntıya sokacak bir durum. Arsenal’de kabus gibi günler geçirse de UEFA Avrupa Ligi finali görmüş bir hoca. Avrupa Arenası’nda her daim farkını ortaya koyduğunu söyleyebiliriz. Premier Lig’de Arsenal günleri ile Aston Villa günleri arasında dağlar kadar fark mevcut. Aston Villa’yı 1 senede şampiyonluk adayı haline getirdi. Big Six altındaki takımlarda başarılı olma potansiyelininde daha yüksek olduğu ortada. Aston Villa’yı şu an hedef maçlarda aldığı galibiyetlerle psikolojik açıdan da başka bir evreye getirdi. Potansiyeli yüksek bir takıma Unai Emery gibi doğru bir teknik adamın dokunuşu takımı bu noktalara taşıdı.
UNAI EMERY’NİN ASTON VILLA'DA KADRO YAPISI VE OYUN PLANI
Emery, 4-4-2 formasyonunu tercih eden ve bu dizilişi daha efektif kullanan bir takım yarattı. Geçen sene takıma geldiğinden beri oyun planını çok iyi kurguladı. Bu sezon başı da yapılan transferlerde geçen sezonun iskelet kadrosuna eklenmiş oldu. Diaby, Zaniolo transferlerine baktığımızda; Emery, kanat pozisyonuna hızlı ve geçiş oyununda fark yaratabilecek isimler tercih etti. 33 milyon Euro bonservis bedeli ödenerek stopere Villarreal’deki öğrencisi Pau Torres’i getirdi. Gayet doğru bir transfer hamlesi. Barcelona’dan kiralanan Lenglet, henüz beklenen forma şansını ligde bulamadı. Herkesin performansını merakla beklediği Tielemans, son haftalarda daha fazla forma şansı bularak kalitesini gösterdi. Emery, bu yeni transferleri geçen sezonki kadroyla çok doğru harmanladı.
Son haftalarda Konsa’yı sağ bek pozisyonunda kullanarak oyun kurulumunda savunma hattını 3’leyerek sol bek oynayan Digne kenardan oyunu daha rahat genişletme fırsatı bulmaya başladı. Orta alanı dinamik tutmaya gayret ediyor ve Kamara-Luiz tandemini bozmadan devam etmeye çalışıyor. Bu sistemde iki 6’lı oynamanın rakip oyun kurulumunda adam adama eşleşerek pas bağlantılarını engelleme de ve dar alanda pres yaparken orta alanı kalabalıklaştırarak rakibin opsiyonlarını azaltmayı sağlıyor. Douglas Luiz, savunma önünde oyun kurmada meziyetleri olan bir isim. Kamara ise daha çok orta alanda top kesici rolünü üstleniyor. Emery’nin bu açıdan çok dengeli bir orta saha tandemi oluşturduğunu söyleyebiliriz. Kanat oyuncularına bakacak olursak; Leon Bailey, Diaby gibi isimlerin hücum kabiliyetlerini biliyoruz. Aynı şekilde ofansif orta saha oyuncusu olarak Zaniolo, McGinn ve Tielemans’ın da rakip oyun kurulumunda merkezi kapaması çok önemli. Presle top kazanarak gol pozisyonu şansı artıyor. Bailey, top sürme ve adam eksiltme kabiliyetleri yüksek bir oyuncu. Hızlıca kazanılan toplarda aynı şekilde McGinn, yaratıcılığı ve fiziksel açıdan üstünlüğü takıma büyük avantaj sağlıyor. Zaniolo’da aynı özellikleri barındıran bir isim fakat son haftalarda Bailey’e forma kaptırmış durumda. Skor katkısı açısından zayıf kalsa da oyuna olumlu katkılarını gördük. Geçen seneden beri takıma sağladığı gol katkısı ve hücumdaki hareketliliği ile Watkins, takımın vazgeçilmez isimlerinin başında geliyor.
Takımı çok iyi koordine eden ve rol dağılımını tam kafasındaki gibi sahaya oyuncuları tarafından yansıtabilen bir teknik direktör. Gerrard döneminde de kadro bu oyuna elverişliydi fakat potansiyeline ulaşamayan bir takım vardı. Şimdi hem Premier Lig’de hem de Konferans Ligi’nde ciddi aday olduğunu söyleyebiliriz. Sezon sonunda bu peri masalı gerçekleşecek mi, hep birlikte göreceğiz.
Comments