top of page

Arama Sonuçları

"" için 1241 öge bulundu

  • Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi'ne İskoçya'da Veda Etti!

    Temsilcimiz Fenerbahçe , 3-1’in rövanşında Ibrox’ta Glasgow Rangers ’e konuk oldu. İlk maçtaki kadroya göre oldukça spesifik değişiklikler gördük. Dzeko ve Tadic ikilisi yerine Talisca ve Amrabat ilk 11'de yer aldı. Rangers v Fenerbahçe Maçın her iki takım adına da dengeli başladığını söylemek mümkün. Temsilcimiz Amrabat-Fred-Szymanski üçlüsü ile merkezde fizik üstünlüğünü elde etti. Ev sahibi ekipse tıpkı ilk maçta olduğu gibi kaptığı toplarla etkili olmaya çalıştı. Her iki takım da ilk devrede birbirine net fırsat vermezken Fenerbahçe, devrenin son dakikasında Kostic’in ortasında Szymanski’nin gelişine harika vuruşuyla devreyi önde kapattı. İkinci yarıya golün de etkisiyle doludizgin başlayan ekibimiz kenar ortalarıyla, ceza sahası koşuları ve bindirmeleriyle oldukça etkili oldu ancak son vuruşlarda yeterli kaliteyi gösteremedi. 73. dakikada Skriniar’ın harika pasında hareketlenen Mert Müldür’ün çevirdiği topta Szymanski kendisinin ve takımının 2. golüne imza attı. Golden sonra da baskımız devam ederken Rangers ise Cerny ise etkili olmaya çalıştı. Maçın son dakikalarında Tadic ve Nesyri ile fırsatlardan yararlanamadık. Maç uzatmalara gitti. Uzatma bölümünde iki takım da fırsatlar yakaladı ancak skor değişmedi ve penaltılar bizleri bekledi. Jose Mourinho Seri penaltı atışlarında Tadic, Fenerbahçe adına ilk atıştan yararlanamadı. Sonrasında Hagi’nin kaçırmasıyla durum dengeye geldi ancak devamında Fred ve Mert Hakan da yararlanamayınca temsilcimiz UEFA Avrupa Ligi 'ne hazin bir sonla veda etti. Futbol  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • UFC'de Magomed Ankalaev, Alex Pereira’nın Hükümdarlığına Son Verdi!

    UFC 313 PPV kartı, Las Vegas'daki T-Mobile Arena'da yapıldı. Gecenin ana maçında UFC hafif orta sıklet şampiyonu Alex Pereira ile Magomed Ankalaev karşı karşıya geldi. Ankalaev, Pereira'yı yenerek şampiyonluk kemerini beline taktı. Gecenin bir diğer önemli maçında ise Justin Gaethje ile Rafael Fiziev karşılaştı. Gaethje, üç raundluk keyifli mücadelenin galibi oldu. Alex Pereira vs Magomed Ankalaev eşleşmesi, hafif ağır sıklette uzun süredir beklenen bir eşleşmeydi. Pereira, orta sıkletten hafif ağır sıklete geçtikten sonra karşısına çıkan her dövüşçüyü rahat bir şekilde yenerek dominasyon kurdu. Karşılaştığı isimleri ayakta ezerek galibiyetler aldı. Aynı zamanda Magomed Ankalaev de sürekli Pereira'ya meydan okudu. Müthiş bir striker olan Pereira'nın Ankalaev gibi güçlü bir yer oyunu olan isme karşı ne yapacağı merak ediliyordu. Fakat bu zamana kadar UFC, Ankalaev'in kendini kanıtlamasını isteyerek bu eşleşmeyi öteledi. En sonunda Ankalaev sıklette gücünü kanıtladıktan, Pereira da Ankalaev dışında bütün güçlü isimleri yendikten sonra UFC bu maçı ayarladı. Magomed Ankalaev Bu maç öncesi herkesin üzerinde durduğu konu Alex Pereira gibi bir striker ile Magomed Ankalaev gibi bir grapplerın mücadelesinde hangisinin üstünlük kuracağı üzerineydi. Pereira, kick boks çıkışlı olsa da hocası ve mentoru Glover Teixeira sayesinde güreş savunmasını güçlendirdiğini geçmiş maçlarda göstermişti. Fakat bunun yeterli olup olmayacağı soru işaretiydi. Magomed Ankalaev'in de maçın ayakta geçen bölümlerinde Pereira karşısında ne yapacağı merak ediliyordu. Ankalaev son maçlarında ayakta iyi performans göstermişti fakat bu Pereira gibi sert yumrukları ve tekmeleri olan bir şampiyona karşı yetecek miydi? Maçta bu sorular cevabını buldu. Yer oyununa gitmesi beklenen Magomed Ankalaev, ilk üç raundda ayakta dövüşmeyi tercih etti ve Alex Pereira'ya karşı iyi bir oyun sergiledi. Özellikle ikinci raundda maçın en net raundunu geçirdi. Alex Pereira'yı sarsmayı başardı. Hızıyla ve takedown tehditleri ile Ankalaev, Pereira'nın geçen maçlardaki gibi keskin bir şekilde dövüşmesini engelledi. Pereira, güçlü olduğu yerde avantajı rakibine verdi. Alex Pereira'nın takedown savunması ise maçta onun adına en olumlu taraftı. Ankalaev, maçın başında çok zorlamasa da dördüncü ve beşinci raundlarda takedown yapmaya çalıştı. Pereira, burada yaptığı savunmayla oyunun yere gitmesini engelledi. Brezilyalı dövüşçü takedown savunması konusunda iyi bir görüntü çizdi fakat uzun süre tellerin önünde savunmada kalması Ankalaev'in puanlamada avantaj yakalamasını sağladı. Magomed Ankalaev Beş raundun sonunda puanlamaya giden maçı üç hakemin de ortak kararıyla (49-46, 48-47, 48-47) Magomed Ankalaev kazandı ve yeni UFC hafif ağır sıklet şampiyonu oldu. Ankalaev, böylece Alex Pereira'nın hafif ağır sikletteki dominasyonunu bitirdi. Ankalaev, UFC'nin Pereira üzerine kurduğu planları da şimdilik suya düşürdü. Pereira, bu sonuçla birlikte ağır siklete veya boksa geçişini ertelemek zorunda kalacak. Büyük bir ihtimalle önümüzdeki aylarda bu karşılaşmanın rövanşı yapılacak. Gecenin yan ana maçında Justin Gaethje ile Rafael Fiziev rövanşa çıktı. Normalde Gaethje, bu gecede Dan Hooker ile karşılaşacaktı fakat Hooker elinden sakatlanması sebebiyle maçtan çekildi ve yerine Rafael Fiziev maça çıkmayı kabul etti. Bu iki ismin 2 sene önceki ilk karşılaşmasını Gaethje puanla kazanmıştı. Bu karşılaşmayı da Justin Gaethje yine puanla (29-28, 29-28, 29-28) kazanmayı başardı ve Rafael Fiziev'e rövanşı vermedi. Gaethje, müthiş bir mücadeleye sahne olan bu maçı kazanarak son Max Holloway maçında aldığı ağır mağlubiyetin yaralarını sardı. Fiziev ise üst üste üçüncü yenilgisini alarak kötü gidişatını sürdürdü. Dövüş sporları ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • Fenerbahçe, İstanbul'da Rangers'a Karşı Mağlup!

    UEFA Avrupa Ligi Son 16 turunda temsilcimiz Fenerbahçe, İskoçya ekibi Rangers ile karşı karşıya geldi. İstanbul’da oynanan maça temsilcimiz; kalede İrfan Can Eğribayat, savunma üçlüsünde Çağlar Söyüncü, Milan Skriniar, Yusuf Akçiçek, orta alanda, Mert Müldür, Sebastian Szymanski, Sofyan Amrabat, Dusan Tadic, Filip Kostic, forvet hattında da Edin Dzeko ve Youssef En-Nesyri ile başladı. Rangers ise maça; Butland, Rıdvan, Pröpper, Souttar, Tavernier, Barron, Raskin, Jefte, Diomande, Cerny ve Dessers ile başladı. Gelin hep beraber bu maçın hikayesine bir göz atalım… Fenerbahçe v Rangers İlk yarı temsilcimiz için şanssız başladı. Daha ilk dakikalarda kalesinde tehlike görmeye başlayan Fenerbahçe, 6. dakikada şanssız bir gol ile geriye düştü. Szymanski’nin savunmada çıkaramadığı top, Skriniar’a çarpıp Dessers’ın önünde kaldı. Kalesini terk eden İrfan Can’ı kolayca geçen Dessers topu boş kaleye yuvarladı. Çağlar son anda müdahale etmeye çalışsa da gol çizgisi teknolojisi devreye girdi ve Rangers 1-0 öne geçti. Bu dakikadan sonra temsilcimiz ataklarını sıklaştırsa da aradığı golü dakika 30’da buldu. 18. dakikada sakatlanan Çağlar’ın yerine oyuna dahil olan Alexander Djiku, 30. dakikada köşe vuruşunda topa düzgün bir şekilde vurdu ve Fenerbahçe beraberliği yakaladı. Bu dakikadan sonra hücumda daha iyi olsak da kalemizde sık sık kontra atak görmeye de başladık. Dakika 42'yi gösterdiğinde kalemizde gelişen hızlı atakta Cerny topu getirdi ve Dessers ile verkaça girdi. Bu verkaçın sonunda kaleciyle karşı karşıya kalan Cerny düzgün vuruşla Rangers’ı ne yazık ki öne geçirdi. İlk yarı Rangers’ın 2-1 üstünlüğüyle sona erdi. Rangers’ta da ilk yarıda sakatlanan Pröpper 28. dakikada yerini Balogun’a bıraktı. İkinci yarıya Yusuf Akçiçek – Talisca değişikliğiyle başlayan Fenerbahçe daha sık ve daha kalabalık hücum etmeye başladı. Bu da tabii daha sık hızlı hücuma maruz kalmayı kolaylaştırdı. Dakika 53 ve dakika 60’ta kalemizde gelişen hızlı hücumlarda topu ağlarımızda görsek de iki gol de VAR’dan döndü. İkinci yarıda Szymanski’nin yerine oyuna dahil olan Saint-Maximin’in kanadından oldukça hücum edip oradan açılan ortalarla etkili olmaya çalışsak da başarılı olamadık. Bu ortaların hepsinde Rangers savunması başarılı oldu. Dakika 81’i gösterdiğinde yine ama yine kalemizde gördüğümüz hızlı hücumda, kendi sahasından koşuya başlayan Cerny topla buluştu ve kalecimizle karşı karşıya kaldı. Bu pozisyonda düzgün vuruşla hata yapmayan Cerny kendisinin iki, takımının üçüncü golünü attı ve skoru 1-3'e getirdi. Geriye kalan dakikalarda rakip ceza sahasını doldur boşalt ile tehlike arasak da Rangers savunması hata yapmadı ve maç bu şekilde bitti. Fenerbahçe v Rangers Büyük umutlarla başladığımız bu karşılaşmada, rakip bize oldukça iyi hazırlandığını söyleyebiliriz. Oyunu kendi sahalarında kabul ettiler ve hızlı oyuncularıyla etkili olmayı başardılar. Bu da onlara skor olarak geri döndü. Kaybetmiş olabiliriz, avantajlı skoru da vermiş olabiliriz ancak doğru teknik-taktik çalışmayla bu dezavantajlı skoru lehimize çevirebiliriz. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere… Sağlıkla kalın, Linesman’le kalın… Futbol  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • CEV Şampiyonlar Ligi Çeyrek Finalleri Başlıyor!

    Herkese merhaba! Grup aşamaları son derece heyecanlı geçen ve son maçlarda çok fazla ihtimalle kafamızı duman eden CEV Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finaller artık başlıyor. Sizlere eşleşmeleri ve detayları anlatacağım. Hazırsanız başlayalım! Geçen yıldan bildiğiniz üzere çeyrek finaller için eşleşme yolları biraz karmaşık. Öncelikle üst tura çıkma hakkı kazanan takımlar yukarıdan aşağıya doğru en az set kaybedenden en çok kaybedene doğru sıralanıyor. Bu sıralama önce grup birincileri için yapıldı ve bu takımlar direkt üst tura çıktı. 1.  Savino Del Bene Scandicci   18/0 (E grubu birincisi) 2.  Imoco Volley Conegliano 18/1 (A grubu birincisi) 3.  Eczacıbaşı Dynavit 18/1 (B grubu birincisi) 4.  Fenerbahçe Medicana   18/3 (D grubu birincisi) 5.  Vakıfbank 16/4 (C grubu birincisi) Rakiplerini belirlemek için de bu beş grubunun ikincileri ve eşleşmeyi sağlayabilmek için ligdeki en iyi üçüncü olan takım aynı hiyerarşiye göre sıralandı. 6.  Vero Volley Milano   15/4 (C grubu ikincisi) 7.  Devolopres Rzeszow 13/7 (A grubu ikincisi) 8.  LKZ Lodz 13/11 (D grubu ikincisi) 9.  Tent Obrenovac 10/12 (B grubu ikincisi) 10.  Allianz MTV Stuttgart 10/13 (E grubu ikincisi) 11.  SSC Palmberg Schwerin 9/11 (B grubunun üçüncüsü ve en iyi üçüncü) Çeyrek finaller 8 takımla oynandığı için sıralamada ikinci kısımda kalanlar kendi aralarında play – off oynadılar ve kazananlar bir üst tura çıkma hakkı kazandı. 6-11 eşleşmesini Vero Volley Milano, 7-10 eşleşmesini Devolopres Rzeszow ve 8-9 eşleşmesini LKZ Lodz kazandı. Böylelikle çeyrek final eşleşmeleri belli oldu. Eczacıbaşı Dynavit– Vero Volley Milano İlk maç: 04.03.2025 20.30, İtalya İkinci maç: 13.03.2025 18.00, Türkiye Çeyrek finallerin en büyük şeyler vaad eden karşılaşması olabilir. Eğer sezon başı takım incelemeleri yazılarına bakarsanız Türk ligi için en iyi kadroya sahip olan takımın Eczacıbaşı olduğunu söylediğimi görürsünüz. Sezon başında bu beklentiye göre başlayamadılar ama Plummer’ın takıma katılması ve Rettke’nin sisteme alışmış olması onları özellikle son bir aydır çok iyi bir takım haline getirdi. Hücumdaki güçlerinin yanında kusursuz şekilde ilerleyebilen bir blok kurguları var. Ligde neredeyse her maçta çift haneli blok sayısı alıyorlar ve özellikle Elif’in pasör eşleşmelerinde dezavantaj yaratmayacak kadar blokta iyi olması rakiplerini zor durumda bırakıyor. Eczacıbaşı Dynavit Milano ise bu yıl yeni anlaştıkları, bizimse geçen yıl Fenerbahçe’den tanışık olduğumuz Lavarini ile bir şeyler inşa etmeye çalışıyor. Bunu ne kadar başarabiliyorlar hala şüpheli durumda çünkü liglerindeki İmoco hegomonyasını normal bir lig maçında bile kıramıyorlar. Grup aşamalarında Vakıfbank ile karşılaştıkları maçlardan birini kazandılar diğerini ise kaybettiler. Yani bu maçlar referans olarak alındığında Eczacıbaşı Dynavit’in de turu geçme ihtimalini hiç de az görmemek gerekir. Pasör çaprazları kısmında denk sayılabilirler, kritik anlarda Boskovic daha öne çıkarılabilir. Orta oyuncularda Eczacıbaşı, smaçörlerde ise Milano bir adım önde. Liberolar da yine Eczacıbaşı öndeyken pasörler kısmı denklik olabilir belki bir adım Elif daha öndedir. Tüm bunlar göz önün alındığında zorlu ve zevkli iki karşılaşmanın bizi beklediği çok bariz. Umarım buradan kazanarak dörtlü finallere ulaşan temsilcimiz Eczacıbaşı Dynavit olur. Imoco Volley Conegliano – Developres Rzeszow İlk maç: 05.03.2025 20.30, Polonya İkinci maç: 12.03.2025 20.30, İtalya Gruplardan birbirine aşina olan iki takım çeyrek finallerde karşı karşıya geldi. A grubunu birinci sırada bitiren İmoco Conegliano,yine A grubunu ikinci sırada bitirdikten sonra playoffta Allianz WTV Stuttgart’ı toplamda 6-1 ile geçen Rzeszow ile eşleşti. Grupta oynanan maçlar içinde Imoco’dan set alabilmeyi başaran tek takım olsalar da iki maçı da kaybettiler. Son şampiyon kadrosuna yaptığı Gabi eklemesiyle daha da güçlendi. İki takımın oyun gücü, oyuncuları, koçları açısından yapılacak karşılaştırmada İmoco takımının üstünlüğü gözle görülebilecek bir seviyede duruyor. Sonu öncesinden belli olan bir eşleşme için analiz yapmak oldukça zor. İki takımda da başarılar diliyoruz. Bu karşılaşmanın kazananı yarı finalde Eczacıbaşı - Milano eşleşmesinin kazananı ile karşılaşacak. Savino Del Bene Scandicci - LKS Lodz İlk maç: 05.03.2025 18.00, Polonya İkinci maç: 12.03.2025 18.00, İtalya Grup aşamalarını set kaybetmeden lider bitiren Scandicci bunun ödülünü çeyrek finalde aldı. Elbette maçlar sahada kazanılıyor fakat grupların lideri ile sekizincisinin karşılaşmasından sürpriz beklemek biraz fazla hayal kurmak anlamına geliyor. Scandicci geçen yıl bıraktığı yerden devam etmeye çalışıyor ve bu eşleşmenin de mutlak favorisi konumunda. İki takıma da başarılar diliyoruz. Eşleşmenin kazananı Fenerbahçe Medicana - Vakıfbank karşılaşmasını kazanan temsilcimiz ile yarı finalde karşılaşacak. Fenerbahçe Medicana – Vakıfbank İlk maç: 05.03.2025 19.30, Türkiye İkinci maç: 12.03.2025 28.00, Türkiye Bizim açımızdan en heyecanlı geçecek eşleşmeye geldi sıra. Yıllardır birbirine olan rekabeti ile voleybolseverlerin gönlüne taht kuran iki takım şampiyonlar liginde tekrar karşılaşıyor. Bir önceki karşılaşmalarında yani 2023 Şampiyonlar Ligi yarı finallerinde Fenerbahçe ilk maçı 3-0 kazanmasına rağmen altın set sonunda rakibine mağlup olmuştu. Vakıfbank ise o yıl altıncı Şampiyonlar Ligi kupasını müzesine getirmişti. Bu yıl işler biraz farklı o sezonlardan. Fenerbahçe temelini o yıllarda kurmaya başladığı kadrosu ile dört senedir alışkanlık oluşturan bir oyun kurmaya çalışıyor. Bu dört sende değişen 3 pasör ve 3 hoca her ne kadar bu alışkanlığı zorluyor olsa da taraftarların Golden Trio dediği Arina, Vargas ve Ana Cristina üçlüsü oyunun temel yapıtaşları olarak büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Bu gelişim de Fenerbahçe’nin kupa kazanmasının en önemli etkenlerinden biri olarak ifade ediliyor. Geçen yıl yine altın sette kaybedilen final şansının ardından bir koç değişimi yaşandı ve takımın başına Marco Fenoglio getirildi. Alışma sürecini atlatan takım Sultanlar Liginde lider konumunda ve sezonu da lider tamamlamaya çok yakın. Bu geçen dört yıl içinde her zaman problemleri olan manşet alamama konusu hala devam etse de özellikle bu yıl oyunlarını biraz daha kötü manşete göre kurdukları da söylenebilir. Fenerbahçe Medicana Vakıfbank ise sezona oldukça dağınık başlamasına rağmen hızlı biçimde oyununu yükselterek yarışmacı haline geri döndü. Hatta bu yükselişin en büyük örneği ligin ilk yarısında kazandıkları Fenerbahçe maçı olabilir. Yıllardır beraber yürüdüğü kadrosundan yıl yıl oyuncuların ayrılmasıyla bir zorunlu kabuk değişimine gittiler. Sistem temelde aynı olsa da oyuncuların buna alışması biraz sancılı oldu. Özellikle yaz döneminde sakatlanan Cansu’nun sezonun ilk yarısında forma giyememesi takıma daha önceden bulunan oyuncuların bile bir adaptasyon sürecine girmesine yol açtı. Her şey yoluna girdikten sonra ise özellikle Markova takımın sürükleyici yıldızı olmaya başladı. Hücumda Markova’nın, serviste VAn Ryk’ın, karşılamada ise Bosetti’nin yetenekleri oldukça göz dolduruyor. File önünde milli yıldızımız Zehra’ya eşlik eden Çinli yıldız Yuan ile de oldukça yüksek bir blok hattı oluşturuyorlar. Giovanni ise her zamanki gibi takımın hala en büyük faktörü. Alıştığımız Vakıfbank kadrolarına oranla bu takımın en büyük defosu manşet alma sorunu. Hızlı oynamaya çalışan takım manşet alamadığı maçlarda hücumda da oldukça tahmin edilebilir ve verimsiz hala geliyor. Orta oyuncuların kullanımı ve pipe ataktan yapılan Markova hücumlarının manşete bağlı olarak azalması rakiplerinin işini kolaylaştırıyor. Vakıfbank Sultanlar Ligi'nde oynanan ilk maça Fenerbahçe Vargas’sız Vakıfbank Cansu’suz çıkmıştı. Kazanan 3-2 ile Vakıfbank olmuştu. İkinci maçta ise iki takım da tam kadroydu ve galip gelen 3-1 ile Fenerbahçe olmuştu. Yani oldukça birbirini tanıyan ve birbirine denk olabilen iki temsilcimizi izleyeceğiz. Kadrosu, oyu ezberi ve finalin kendi evinde olacağı bilgisiyle karşılaşmada %51 ile önde olan Fenerbahçe olsa da bu eşleşme her zaman ezber bozmaya meyillidir. İyi olan kazansın, kupa ülkemizde kalsın. Eşleşmelerinin ikisinin sonucu çok yüksek ihtimalle belliyken ikisinin sonucu oldukça karmaşık. Umarım en iyi iki temsilcimiz ortaya koydukları iyi oyunla yarı finale ulaşır. Unutmadan bu yıl yapılan format değişikliğiyle yarı finallerin ayrı eşleşme olarak değilde Final Four eşleşmesi olarak oynanacağını sizlere hatırlatmak isterim. Güzel bir mayıs gününde İstanbul’da, Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda ellerimizde Şampiyonlar Ligi kupasıyla mutlu olacağımız anları hayal etmekten geri kalmayalım. Çeyrek finaller sonucunda mutlu ve umutlu şekilde görüşünceye dek sağlıcakla kalın, Linesman’le kalın... Voleybol  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • San Antonio Spurs’un Geleceği

    Gregg Popovich … NBA yılın koçu ödülünü üç defa kazanan sadece üç isimden biri (Don Nelson, Pat Riley), en az beş şampiyonluğa sahip olan beş koçtan biri, 1401 galibiyet-170 Playoff galibiyet… Yaklaşık son 35 yıldır San Antonio Spurs ’ün bir parçası, 1996-97 sezonunda kendisini koç olarak atadığından bu yana Spurs'ü çalıştırırken birkaç on yılda NBA'deki en saygın ve başarılı takımlardan biri haline getirdi. 1999'dan 2014'e kadar beş NBA Şampiyonası kazanan Spurs organizasyonundan Tim Duncan ve Kawhi Leonard gibi birçok NBA efsanesi çıktı. Naismith Memorial Basketbol Onur Listesi'ne giren Popovich, 2023’te takımla beş yıllık sözleşme uzatması konusunda anlaşarak NBA tarihinin aktif en yaşlı koçu unvanına da sahip olmuş oldu 76 yaşıyla. Gregg Popovich 2 Kasım Minnesota Timberwolves'a karşı oynanacak maçtan önce takımın "hafif felç" olarak adlandırdığı bir rahatsızlık geçirdiğini açıklamasından sonra sahalardan uzak kalacağı söylenmişti. Popovich'in yokluğunda, 38 yaşındaki Johnson geçici baş antrenörlük görevine getirildi. Ancak Popovich, Johnson ve takım yetkilileriyle düzenli temas halindeydi ve bazı oyuncularla zaman zaman konuşuyordu – fakat felç geçirdiğinden beri maçlarda görülmedi veya herhangi bir antrenmanda bulunmadı. Spurs, Popovich'in rehabilitasyon sürecini bir süredir güncellemedi, sadece tamamen iyileşmesinin beklendiği ve felçten bu yana herhangi bir başka sorunla karşılaşmadığı söylendi. Popovich, Perşembe günü San Antonio Spurs ile bir araya gelerek bu sezon hakkındaki kararını ve gelecek sezona dair umutlarını dile getirdi, bu yaptığı tek kamuoyu duyurusu. Kaynaklar, toplantıda odadakilerin gözyaşlarını döktüğünü ve oyuncuların Popovich'in felçten bu yana neler yaşadığına dair fiziksel işaretler gördüğünü söylerken diğer farklı kaynaklar ise toplantının koçtan gelen motivasyon mesajları, şakalar, eleştiriler ve övgülerle dolu olduğunu söyledi. Victor Wembanyama Gregg Popovich : "Sağlığıma odaklanmaya devam edeceğim ve gelecekte koçluğa geri dönebileceğimi umuyorum. Mitch Johnson ve ekibi harika bir iş çıkardı ve oyuncuların zorlu bir sezonda bir arada kalarak gösterdikleri kararlılık ve profesyonellik olağanüstüydü’’ Popovich'in takıma ziyareti, Kia Defans Oyuncusu Ödülü'nün favorisi ve All-NBA takımına girmek için ciddi bir aday olan All-Star pivot Victor Wembanyama'nın sağ omzunda derin kan pıhtısı bulunmasının ardından bu sezon tekrar oynamayacağı açıklamasının şoku yaşandıktan bir hafta sonra gerçekleşti. San Antonio, Popovich'in takımdan ayrılmasından bu yana 21-30 ve şu anda 24-33 ile Batı Konferansı'nda 13. sırada. Ayrıca yıldız pivot olmadan takım son beş maçından dördünü de kaybetmiş bulunmakta. Victor Wembanyama : "Pop sadece bir koç veya patron değil, o bir lider." San Antonio Spurs, Wemby’nin boşluğunu doldurmak için Bismack Biyombo'yu sezonun geri kalanı için kadroya dahil ediyor. İkinci 10 günlük sözleşmesi sona erdikten sonra, takım deneyimli pivotu kadroya katmak için vakit kaybetmedi. Victor Wembanyama'nın kenarda kalmasıyla, Biyombo'nun boyalı alandaki varlığı paha biçilemez hale geldi. Savunmadaki sertliği ve performansı onun uzun bir süre almasını sağlayabilir. Beş maçta da ilk 11'de yer alarak sahada %66.7'lik şut yüzdesi ile 6.8 sayı, 6.0 ribaund ve 1.2 blok ortalamaları yakaladı. Dahası, bu süreçte üst üste iki kez double-double yaptı. San Antonio Spurs sahada ve saha dışında aksiliklerle dolu zorlu bir sezonla karşı karşıya. Her ne kadar De'Aaron Fox takası gerçekleşmiş olsa da istenilen ve hedeflenen bir şekilde sezonu tamamlamak birçok taraftar göre artık mümkün gibi durmuyor. Öte yandan ise Stephon Castle’ın birden fazla rolde oynama isteği ve hücum oyunundaki potansiyelinin henüz yüzeyi bile tırmalamıyor olması, onun olabildiğince çok yere yerleştirilmesini ve farklı yetenek setlerini sezonun geri kalan bölümünde elde edebilmesini sağlayacak. Chris Paul Sezonu geri sıralarda bitireceği düşünülen takım, Mayıs ayında NBA Draft Lottery’sini kazanma şansını daha da yükseltecek. Duke'den Cooper Flagg, 2025 Draft’ının en iyi adayı olarak görülüyor ve Spurs, Flagg'i Draft etmek için en iyi seçimi elde etme olasılığını önemli ölçüde artıracak. Piyangoyu kazanamasalar bile, Spurs'ün artık Draft adına daha etkili bir oyuncu elde etme şansı eskisine göre daha fazla. Tüm basketbol  ve spor haberleri için bizi takipte kalın!

  • UFC Mart Ayı (2025) Panoraması

    UFC mart ayında 3’ü dövüş gecesi 1’i de ana etkinlik olmak üzere toplamda 4 etkinlik gerçekleştirecek. Bir kemer maçına tanık olacağımız bu ayda UFC, Londra’ya da geri dönecek. UFC Vegas 103: Kape vs Almabayev (1 Mart – Las Vegas, NV) Gecenin ana karşılaşmasında sinek sıkletin huysuz çocuğu Manel Kape (20-7) ile son yıllarda UFC’de yükselen Kazak ekolünden Asu Almabayev karşı karşıya gelecek. Kape sert bir striking’e sahip 12 nakavtlı galibiyeti var. Son 6 maçının 5’ini kazandı. Almabayev ise UFC’ye hızlı giriş yaparak çıktığı 3 maçı da kazandı. Kontrollü bir seviyesi var. Ancak bu maçta submission yeteneklerine ihtiyacı olabilir çünkü Kape kafese bitirmek için çıkan birisi. Güzel bir karşılaşma olacaktır. Sahura kadar vakit öldürmek isterseniz bu maç size yardımcı olacaktır. Keyifli seyirler. UFC 313: Pereira vs Ankalaev (8 Mart – Las Vegas, NV) Gecenin ana karşılaşmasında UFC Hafif Ağır Sıklet Şampiyonu Alex Pereria (12-2) kemerini Magomed Ankalaev’e (19-1-1-1 NC) karşı korumaya çalışacak. Pereira’yı Linesman’de çoğu kez anlattık. Sert bir striker, rakibini sadece nakavt etmek için değil öldürmek için de yumruk atan birisi. Ama belki de bu sıklette en zor testlerinden biriyle karşı karşıya olacak. Ankalaev, UFC’de ramazan ayında dövüşen ilk Müslüman isim olmaya hazırlanıyor. Özellikle İslam Makhachev, Khabib Nurmagomedov gibi Müslüman Dağıstanlı dövüşçüler ramazan ayında maçlara çıkmazken Ankalaev bu teklifi kabul etti. Ankalaev her ne kadar güreş kullanmayacağım dese de bu Pereira gibi isimlere karşı intihar görevinden farksız olacaktır. Ankalaev maçı ve kemeri almak istiyorsa güreşini kullanmak zorunda. Pereria ise mesafede kalıp takedownları savuşturmaya çalışarak maçı almaya çalışacaktır. Keyifli bir maç olacak. İyi seyirler. UFC 313: Pereira vs Ankalaev (8 Mart – Las Vegas, NV) Gecenin yan ana maçında Justin Gaethje (25-5) ile Rafael Fiziev (12-3) karşı karşıya gelecek. İkili daha önce UFC 286’da karşılaşmış ve Gaethje bir hakemin berabere puanladığı maçı çoğunluk kararıyla kazanmıştı. Justin’in bu maçtaki rakibi aslında Dan Hooker idi ancak Hooker elini kırdı ve maçtan çekilmek zorunda kaldı. Rakibi ise 2023’ün sonlarında dizindeki çapraz bağı yırtığı sonrası iyileşme sürecini tamamlayan ve kasımdan beri kendine rakip arayan Fiziev oldu. İkilinin önceki karşılaşması halen akıllarda. Oldukça yakın geçen maçı Gaethje kazanırken iki taraf da bizlere striking dersi vermişti. Bu maç da önceki maçtan farksız olacaktır. Striking ziyafeti kesin. Ancak Fiziev önceki maçtan farklı olarak sadece 2 haftalık bir hazırlık süreciyle kafeste olacak. Fiziev bu nedenle önceki maçtaki gibi hızlı olamayabilir. Gaethje ise bizlere her zamanki gibi striking şov yapacaktır ama sert bir nakavttan geldiği için de temkini elden bırakmayacaktır. Süper ama süper bir maç olacak. Keyifli seyirler. UFC Vegas 104: Vettori vs Dolidze 2 (15 Mart – Las Vegas, NV) Gecenin ana karşılaşmasında Marvin Vettori (19-7-1) ile Roman Dolidze (14-3) karşı karşıya gelecek. İkili daha önce UFC 286’da karşılaşmış ve maçı hakem kararıyla Vettori kazanmıştı. Vettori şu sıralar sallantıda. Bir galibiyet bir mağlubiyet şeklinde giden maçları var ve kemer potasının filesinin son düğümünden tutuyor. Yani bir yenilgi daha alırsa işi zor. Dolidze ise Vettori ve Imamov yenilgileri sonrası iyi toparladı ve kemere yaklaşmak için Vettori’yi bir kez daha karşısına aldı. Vettori ilk maçtaki gibi mesafede kalıp güreşten kaçarak puanları almak ve maçı kazanmak isteyecektir. Dolidze ise bu maçı almak için ilk maçlarında yapamadığı güreşi sisteme sokacaktır. İyi bir eşleşme. Güzel bir maç bizleri bekliyor. UFC Vegas 104: Vettori vs Dolidze 2 (15 Mart – Las Vegas, NV) UFC Fight Night 255: Edwards vs Brady (22 Mart – Londra, İngiltere) Gecenin ana karşılaşmasında eski UFC Yarı Orta (Velter) Sıklet Şampiyonu Leon Edwards (22-4-1 NC) ile Sean Brady (17-1) karşı karşıya gelecek. Edwards geçtiğimiz yıl kemerini kaybetmişti ve uzun bir sürenin ardından kafeste olacak. İlk rakibi Jack Della Maddalena’ydı ancak UFC, Shavkat’ın sakatlığı sonrası onu bu karttan aldı ve şampiyon Belal ile eşleştirip UFC 315’e yolladı. Edwards kemeri kaybettiği maçta oldukça sönüktü ve Belal’e karşı hiçbir şey yapamamıştı. Kemer için iddiasını sürdürmek istiyorsa kazanmalı. Brady ise yükselişini sürdürüyor. Belal yenilgisi sonrası Gastelum ve Burns gibi kemer maçlarına çıkmış isimleri yendi. Brady bu maçta submission ve grappling yeteneklerini kullanmak isteyecektir. Edwards ise mesafede kalıp striking ile puanları toplayarak maçı almak ve kemer potasında iddiasını sürdürmek isteyecektir. İftar sonrası güzel bir eşleşme. Keyifli seyirler. UFC Fight Night 255: Edwards vs Brady (22 Mart – Londra, İngiltere) Gecenin yan ana karşılaşmasında Eski UFC Hafif Ağır Sıklet Şampiyonu Jan Blahowicz (29-10-1) ile Carlos Ulberg (11-1) karşı karşıya gelecek. Jan’ı yıllar aldı, yıllar götürdü yaş da artık 42’ye dayandı. Bu sefer gatekeeper’lık zamanı. Rakibi de tabiri caiz ise uçuyor. Carlos Ulberg. Ulberg, debut maçı hariç UFC’de çıktığı tüm maçları kazandı ve 7 maçtır bu adama kimse dur diyemiyor. Nakavt gücü de yüksek zira 7 nakavtlı galibiyeti var. Nakavt çıkması olası bir maç. Blahowicz belki güreş yeteneklerinin bir kısmını devreye sokabilir. Maçın gidişatına göre farklı farklı taktikler görebiliriz. Zevkli bir maç olabilir. Keyifli seyirler. UFC RAMAZAN’DA DA EĞLENCELİ! UFC, ramazan ayında da bizlerle birlikte olacak. Zaman zaman sahurda zaman zaman da iftar sonrasında keyif yaparken bizlerle birlikte olacak. Bizde Linesman ekibi olarak hayırlı ramazanlar dileriz. Keyifli seyirler! Dövüş sporları  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • Victor Wembanyama, Sezonu Kapattı!

    San Antonio Spurs , All-Star yıldızı Victor Wembanyama'nın sağ omzunda derin damardaki kan pıhtısı tespit edilmesinin ardından sezonun geri kalanını kaçıracağını duyurdu. Takımdan yapılan açıklamada, Wembanyama'daki bu sakatlık durumunun All-Star haftasının dönüşünde tespit edildiği belirtildi. Wembanyama, Yılın Savunma Oyuncusu ödülü ve En İyi NBA Beşlisi'ne girme yolunda ilerliyordu ancak NBA'in ödül kazanma şartlarında 65 maç oynama zorunluluğu olduğu için Victor Wembanyama sezon sonu ödüllerine seçilmeye uygun olmayacak. Victor Wembanyama Wembanyama bu sezon 46 maçta maç başına 24.3 sayı, 11 ribaunt ve 3.8 blok ortalamaları tutturdu. NBA tarihinde bir sezonda maç başına 24+ sayı ve 3+ blok ortalaması tutturan yedinci oyuncu olurken, 1999-2000 sezonundan beri Shaquille O'Neal'dan bu yana bunu başarabilen ilk oyuncu oldu. Michigan Üniversitesi'nden uzman Dr. Geoffrey Barnes'a göre, Wembanyama'nın yaşadığı sakatlık uzun boylu sporcularda sıkça rastlanan bir durum. Barnes açıklamalarının devamında ameliyat gerektiren yapısal bir sorun olmadığı sürece bu durumun tipik olarak sadece ilaçla tedavi edilebileceğini ekledi. Victor Wembanyama NBA tarihinde bu benzer sakatlığı yaşayıp, sakatlık sonrası korkunç bir şekilde emekli olmaya zorlanan Chris Bosh gibi bir örnek olsa da benzer sakatlıktan sonra parkelere dönen oyuncular da mevcut. Medyada yazılanlara göre Spurs tarafı oyuncunun gelecek sezon başlangıcına sağlıklı bir şekilde döneceğinden çok emin. Basketbol  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • İbo Aslan, UFC’deki İlk Yenilgisini Aldı!

    UFC'deki temsilcimiz İbo Aslan, UFC kariyerindeki üçüncü maçına UFC Seatle kartında çıktı. İbo, sıkletin tecrübeli isimlerinden Ion Cuteleba ile karşı karşıya geldi ve rakibine ilk raundda submission ile mağlup oldu. UFC'ye 2023 yılında Dana White's Contender Series'de aldığı kontratla giren temsilcimiz İbo Aslan, ilk iki maçında Anton Turkalj ve Rafael Cerqueira'yı nakavt etmeyi başarmıştı. UFC , İbo Aslan’a üçüncü maçı için ilk iki maçındaki rakiplerinden daha tecrübeli bir isim olan Ion Cuteleba'yı verdi. Cuteleba, yeni gelen veya sıralamaya yükselme aşamasındaki dövüşçüleri test etmek için iyi bir dövüşçü olarak ortaya çıkıyordu. Cuteleba’nın geçmişinde judo ve güreş tecrübesi olması da İbo Aslan’ın yer oyunun da test edileceği anlamına geliyordu. İbo Aslan v Ion Cuteleba Maç öncesi tahminlerde Ion Cuteleba’nın rakibinin aklına girmeyi seven, boğuşmalardan faydalan bir dövüşçü olduğu ve bu yüzden İbo Aslan’ın kontrollü ve sakin bir şekilde dövüşmesi gerektiği söyleniyordu. İbo, bunların aksine rakibinin üstene giderek maça başladı. Maçın hemen başında Cuteleba ile kırışmaya girdi. Bu kırışmalarda rakibini hafif sarssa da yıkmayı başaramadı. Cuteleba, tecrübesiyle birlikte takedown denemeleri yaparak İbo’nın ataklarından kurtulmayı başardı ve sonrasında attığı bir yumrukla İbo’yu yere aldı. Hem yumruğun etkisiyle hem de rakibinin güreşteki üstünlüğüyle birlikte İbo Aslan , yerde dezavantajlı bir duruma düştü. Sonrasında Ion Cuteleba, arm triangle choke ile İbo Aslan’ı pes ettirdi. Bu maç İbo Aslan için büyük bir tecrübe oldu. İbo Aslan’ın bu dövüşte neleri yanlış yaptığını iyice etüt etmesi gerekiyor. Öncelikle güreşine ve jiu jitsusuna çok yoğunlaşmalı. Maçın başında takedown savunmasında fena olmasa da, ters bir yumrukta bu savunması bozuldu. Yerde mount pozisyonundan kurtulamadı. Eğer gard pozisyonuna çekebilseydi, soluklanma ve yeniden toparlanma şansı yakalayacaktı fakat bunu başaramadı. İyi bir güreşi ve jiu jitsusu olsa bunu yapabilirdi. İbo’nun bunlara çalıştığı görülüyor fakat daha da çok çalışması gerektiği ortada. İbo Aslan v Ion Cuteleba İkinci olarak maç taktiğindeki hataları düzeltmeli. Maçın başında rakibinin direkt üstüne gidip nakavt araması taktiksel bir hataydı. Rafael Cerqueira’ya karşı bu plan işledi fakat o Ion Cutelaba tecrübesinde bir isim değildi. Bugün Cuteleba’ya işlese yarın başka bir tecrübeli dövüşçü de aynı duruma düşülebilirdi. İbo’nun yumruk gücü çok yüksek, bunu hızlı bir şekilde kullanıp rakiplerini nakavt ederek kendini göstermeye çalışması da anlaşılabilir. Fakat bu yumrukları rakibinin boşluk verdiği anlarda kullanması daha iyi olabilir. Burada örnek olarak alması gereken kişi Alex Pereira. Onun gibi yumruklarını seçerek atması, acele etmeyip doğru zamanı beklemesi İbo Aslan için daha uygun olabilir. İbo Aslan için bu maç bir test maçıydı ve bu test iyi geçmedi. Fakat İbo’nun UFC yolculuğunda henüz hiçbir şey bitmedi. Alacağı üst üste galibiyetlerle yukarılara tırmanma şansı var. Bu maçtaki hatalarından çıkaracağı derslerle birlikte daha fazla çalışıp yoluna devam etmeli. Bizlerin ona desteği sürmeye devam edecek. Onun bu mağlubiyeti geride bırakıp, kendini geliştirerek yola devam edeceğine inanıyoruz. Dövüş sporları  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi'nde Tur Atladı!

    Temsilcimiz Fenerbahçe , UEFA Avrupa Ligi play-off turu rövanş maçında Kadıköy’deki 3-0'lık galibiyetin dönüşünde Belçika deplasmanına konuk oldu. Maça neredeyse as kadrosu ile çıkan Jose Mourinho, kupaya ne kadar önem verdiğini göstermiş oldu. Fenerbahçe Maçın henüz ilk dakikalarında Anderlecht stoperi Hey’in hatasında Dzeko’nun pasında En-Nesyri topu boş kaleye gönderdi ve temsilcimiz maça neredeyse 1-0 önde başlamış oldu. Golden yalnızca 1-2 dakika sonra tribünlerde çıkan olaylar sebebiyle hakem Scharer iki takım oyuncularını da soyunma odasına gönderdi. Yaklaşık 20 dakikalık bir bekleyişin ardından oyun yeniden hareketlendi. Kısa bir süre sonra savunmamızda İrfan Can Eğribayat’ın pas hatası sonucu Vazquez topu ağlarla buluşturdu ve skora denge geldi. Golden sonra temsilcimiz topa sahip olduğu anlarda tempoyu düşürerek ayağında tutmayı amaçladı. Genel skor avantajının etkisiyle Mourinho’nun böyle bir oyun anlayışına gitmesi onun oyun mentalitesinde olan bir şey. Gole ihtiyacı olan ev sahibi ekip topa hakim olduğu anlarda kenar ortalarıyla etkili olmaya çalıştı ancak savunmamız geçit vermedi. Çektikleri şutlar oldukça cılız kaldı. Sarı lacivertli ekip ise topu kaptığı anlarda direkt paslarla rakip kaleye gitmeyi, gidemiyorsa da oyunu soğutmayı amaçladığını ve genel olarak bunu başardığını söylemek mümkün. Böylelikle ilk devre 1-1’lik eşitlikle sona ermiş oldu. Fenerbahçe İkinci devreye tur için gollere ihtiyacı olan Belçika ekibi etkili başladı. Bir net gol pozisyonundan yararlanamadıktan kısa bir süre sonra organize paslaşmalar sonucu topu ağlara gönderdiler ve skor 2-1’e geldi. Golden sonraki Anderlecht baskısını duran top kazanarak kıran temsilcimiz golden yaklaşık 10 dakika sonra kullanılan kornerde genç Yusuf Akçiçek’in kafasında golü buldu ve skoru dengeye getirdi. Bu golle rakibimizin momentumunu iyiden iyiye kırdığımız söylenebilir. Sonrasında yapılan değişiklikler ve oyunu düşük tempoda tutmanın da etkisiyle temsilcimiz Fenerbahçe rakibine üstünlük kurdu. Kalan dakikalarda rakibine çeyrek gol fırsatı dahi vermezken yetenekli ayaklarıyla bazı fırsatlar üretti ancak sonuç alamadı. Doksan dakika 2-2’lik eşitlikle sona erdi ve Fenerbahçe adını son 16 turuna yazdırdı. Futbol  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi'ne Veda Etti!

    Yıllardır görülmemiş ve görülmeye hasret olan kar yağışının etkisini hissettirdiği bu günlerde, bir başka hasret olan Avrupa’da başarı hasretinin dinmesi için temsilcimiz Galatasaray sahaya çıktı. Sakat olan ve kadroda olmayan isimlerden yoksun bir şekilde kendi hatasını bir mucize ile telafi etme çabasında olan Sarı Kırmızılılar, rövanş maçında sahaya kalede Günay Güvenç ile çıktı, dörtlü defansa sol bekte Jelert, sağ bekte ise Cuesta yer aldı. Stoperlerde ise Sanchez ve Abdülkerim yer aldı. Önlerinde ise Sara, Torreira, kanatlarda Barış Alper ve Sallai, ileride ise Mertens ve Osimhen ile bugün AZ Alkmaar karşısında idi. Kar yağışı altında oynanan mücadelenin hakemi ise İngiliz Anthony Taylor. Galatasaray “Türk Olmayan Takımları Yenmek” AFAS Stadyumu’nda kırılan umutların yeşerdiği bir hafta geçiren Galatasaray taraftarı, anlaşılan bu umutları kendi içerisinde bir başına yeşertmiş gibi gözüküyor. İlk yarının ilk düdüğünden itibaren bu umudu beslemeyen bir teknik heyet ve oyuncu grubu ile mücadele eden Sarı Kırmızılılar, kulübün kuruluş tüzüğüne aykırı hareket ederek turu çoktan kafada bitirmiş gibi gözüktüler. Maçın ilk anından itibaren dengeli olmayan bir baskı ve acelecilik ile rakibe bol fırsat veren Galatasaray, dakika 5’te Mijnans’ın tehlikeli atağında Günay Güvenç’in kurtarışı ile oyunda kaldı. Dakikalar 13’ü gösterdiğinde ise üst üsvte iki net fırsat bulan AZ, geriden pasla çıkmak yerine uzun vurarak bu akınlarını istikrarlı hale getirmeye çalıştı. Galatasaray’ın çok cılız denemeleri bir sonuç getirmeyince, iştahı daha da artan AZ, 20 ile 30. dakikalar arası çok net pozisyonlar buldu ve bunlara Günay kalesinde devleşti. Carlos Cuesta, Dries Mertens, Barış Alper Yılmaz gibi oyuncuların bir hayli etkisiz olduğu oyunda dakikalar 43’ü gösterirken, AZ Alkmaar Japon sağ beki Maikuma ile öne geçti: 0-1. Bu gol ile tur umutları iyice tükendi ve devre bu sonuçla bitti. Galatasaray İkinci Yarı Kerem Demirbay ve Metehan Baltacı oyuna girerken, Davinson Sanchez ve Dries Mertens oyundan alınan isimler oldu. İkinci yarının başlaması ile oyunun dengeli seyri devam etti, etkisiz birkaç akın dışında etkili olamayan temsilcimiz, dakikalar 55’i gösterdiğinde, oyuna ikinci yarıda giren Kasius’un uzaktan şutu ile farkı 2’ye çıkardı. Bu golden bir dakika sonra ise etkili bir atakta Lucas Torreira’nın pasında, topu bırakan Sara’nın ardından topla buluşan Osimhen, tek vuruşla topu ağlara gönderdi ve skoru 1-2’ye getirdi. Bu golden sonra da çok değişiklik olmayan maçta AZ yine tehlikeli fırsatlar yakaladı ama Günay’ı geçemediler. Günay Güvenç bugün gösterdiği performans ile Galatasaray’ı kendi evinde tarihi bir skordan korudu. 70. dakikaya gelindiğinde hızlı atak sonucu Barış Alper’in pasında ceza sahası çizgisinden çektiği şut ile golü kaydeden Sallai durumu eşitledi: 2-2. İkinci yarının geri kalan bölümünde Okan Buruk pek çok as oyuncusunu, Fenerbahçe maçını düşünerek oyundan aldı ve maç öncesi teknik heyetin tura hiçbir şekilde inanmadığını tekrardan kanıtlamış oldu. AZ Alkmaar’ın 26 şut attığı ve 3.33 XG (Gol Beklentisi) ürettiği bir maçı geride bırakan Sarı Kırmızılılar, Avrupa’ya erken bir veda etmiş oldu. Futbol  ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • Jannik Sinner’e Men Cezası

    Geçtiğimiz yıl iki kez doping testi pozitif çıkan dünya 1 numarası Jannik Sinner’in davası, normal şartlarda Nisan ayında görülecekti. Ancak WADA ile Sinner arasında anlaşma sağlandı ve tenisten derhal başlamak şartıyla 3 ay men edildi. Bahsi geçen uzlaşmanın içeriğinde Jannik Sinner ’in fizyoterapistinden geçen clostebol maddesinin performansına etki etmeyeceği vurgulanmış. Bilim adamları tarafından da incelenen bu olayda İtalyan’ın performansında artış yaşanmayacağı belirtilmiş ve milyarda 1 şeklinde bir ifade de yer almıştı. Jannik Sinner ’in fizyoterapistinden geçen bu yok denilecek madde onu masum yapmıyor. En azından spor ahlakı açısından. Sinner’in bile isteye bu maddeyi almadığında ortak bir görüş hâkim olsa dahi bir profesyonel sporcu çevresinden, daha da önemlisi çalıştığı ekipten de sorumlu tutuluyor. Tüm algılarınız ve benliğinizle yaşamın içinde kalmalısınız. Aksi takdirde kamuoyundaki negatif havayı dağıtmak imkansıza yakın oluyor. Jannik Sinner Normalde doping ile suçlanan tenisçilerin daha önce 2 yıl kadar uzaklaştırıldıklarını biliyoruz. Bu noktada Sinner’in 3 aylık bir ‘ceza’ alması insanlara ateş püskürttü. Bunun bir ceza değil, tam tersine tatil olduğunu savunanlar bile var. Çünkü genç tenisçi, herhangi bir Grand Slam kaçırmayacak. Yani Roland Garros ve Wimbledon’da kortta olabilecek. Sinner bu süreçte: Indian Wells, Miami, Monte Carlo ve Madrid’i kaçıracak. Elbette Sinner’in mevcutta dünya 1 numarası olması bu karardaki önemli bir ölçüt olmuştur. 3 büyüklerden iki tanesinin olmadığı, Djokovic’in ise kariyerinin son zamanlarını geçirdiğini düşündüğümüzde eski tenisi özlüyor olduk. En yükseklerde yaşanan tutku, heyecan gibi kavramlar biraz maziye karışmış gibi. Elbette modernleşen dünya ile birlikte tenisin de dinamikleri yön değiştirdi. Artık fantastik vuruşları, nefes kesen rallileri veyahut estetik file önü oyunları az görüyoruz. Artık daha makineleşen, tek tip oyuncuları izliyoruz. Tüm bunlara paralel olarak, insanlar artık tenis izlemekten uzaklaşıyor. Tam bu noktada da tenisi -tabiri caizse- rekabetleri ile ayakta tutmaya çalışan Jannik Sinner ve Carlos Alcaraz karşımıza çıkıyor. Bir tanesinde dünya 1 numarası apoleti de olunca çifte standart uygulamasından kaçınılmıyor. Bu karar doğrudur demiyorum. Sözde 3 aylık men cezasının hafif kalmasını Sinner’in bu maddeyi istemeden almış olması ve vücudunda milyarda bir olması (yani performansına etki etmemesi) ile açıklayabiliriz ama diğer bir nokta ise yöneticilerin bu sporu canlı tutma çabaları. Bu tarz kararlar tenisi gerçekten canlı tutmak için yeterli mi? Ya da gerekli mi? Bunları sormak gerekiyor… Jannik Sinner Dünya bir numarasına gelen bu 3 aylık men cezasından sonra çevresinden sesler yükseldi. Nick Kyrgios: ‘’WADA 1 ya da 2 yıllık ceza olması gerektiğini söylüyordu. Ne kupa geri alındı ne de para ödülü. Suçlu mu değil mi? Teniste adalet diye bir şey yok.’’ Wawrinka: ‘’Artık temiz spora inanmıyorum.’’ Gazeteci Piers Morgan: ‘’Bir anlaşma mı?? Sporda uyuşturucu suçlarına verilen cezaların pazarlık konusu olabileceğini bilmiyordum. Ne şaka ama!’’ Daniil Medvedev: ‘’Umarım bundan sonra herkes WADA ile konuşabilir ve size ‘bunu bulduk cezası 2 yıl’ derlerse siz ‘hayır 1 ay istiyorum’ diye cevap verirsiniz.’’ Tenis ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • Galatasaray-Fenerbahçe Derbisinde Hakem Yönetimi Son Durum: Yabancı mı Yoksa Yerli mi?

    Derbi haftasına girmiş bulunmaktayız, Galatasaray ve Fenerbahçe arasındaki rekabet sadece saha içi mücadeleye değil, hakem yönetiminin kim tarafından yapılacağı konusundaki tartışmalara da yansıyor. Futbol camiasında son zamanlarda, derbi maçının hakem yönetiminin yabancı mı yoksa yerli mi olacağı konusunda çeşitli iddialar gündeme geldi. Fenerbahçe’nin Yabancı Hakem Talebi Fenerbahçe taraftarları ve yöneticileri, derbi maçında tarafsızlık iddiasıyla yabancı hakem tercih edilmesi gerektiğini savunuyor. Özellikle Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı’nın, Kasımpaşa maçının ardından yaptığı açıklamalarda, yabancı hakem tercihi öne sürülüyor. TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu da, henüz iki kulüpten yazılı bir talep gelmediğini belirtse de, resmi başvuru olması durumunda konuyu “enine boyuna değerlendirip” karar vereceklerini ifade etti. Ünlü Yorumcuların İddiaları Öte yandan, futbol yorumcuları iddiaları alevlendiriyor. Rıdvan Dilmen , “derbiye yüzde 1 milyon yabancı hakem gelecek” diyerek, bu ihtimalin neredeyse kesin olduğunu öne sürerken, Erman Toroğlu  da benzer şekilde derbinin yüzde 100 yabancı hakem tarafından yönetileceğini iddia etti. Bu açıklamalar, özellikle derbi öncesinde taraftarlar arasında tartışmaları körükledi. Bazı yorumcular ise, Sloven hakem Slavko   Vincic’ in görevlendirilebileceğini öne sürüyor. Yerli / Yabancı Yerli Hakem Tercihini Savunan Sesler Fakat tüm bu iddiaların yanında, yerli hakem tercih edenler de var. Ünlü eski hakem ve yorumcu Ahmet Çakar , derbi maçının yerli bir hakem tarafından yönetilmesinin daha uygun olacağı görüşünde. Çakar , “Galatasaray bu akşam, yarın ya da öbür gün asla ‘Biz de yabancı hakem istiyoruz’ demeyecek; çünkü bu durum kulüp menfaatine aykırı” diyerek yerli hakem yönetiminin savunulması gerektiğini belirtti. Bazı yorumcular ise derbiyi Mehmet Türkmen’ in yöneteceğini öne sürüyor. Ayrıca Galatasaray yönetimi, TFF’ nin resmi açıklamalarına bağlı kalarak, yabancı hakem talebi konusunda herhangi bir girişimde bulunmayacaklarını bildiriyor. Kulüp yöneticileri, federasyondan gelecek açıklamaları dikkatle beklediklerini ifade ediyor. UEFA’nın Rolü ve Elit Hakem Çalışmaları Birkaç raporda ise UEFA’ nın, Türk futbolundaki hakem tartışmalarına çözüm getirebilmek adına elit 5 hakemi değerlendirdiği iddia ediliyor. TFF’ nin bu doğrultuda çalışmalar yapmaya başladığı ve UEFA’ nın elit isimlerinin derbi maçında görev alabileceği ileri sürülüyor. Bu gelişme, hakem yönetiminin tarafsızlığı konusunda yeni bir tartışma başlatabilir. Son durum hakkında; Henüz resmi bir karar açıklanmamış olsa da, Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde hakem yönetimi konusunda iki farklı görüş öne sürülüyor. Fenerbahçe’nin, maçta tarafsızlık iddiasıyla yabancı hakem tercihine yönelik talepleri ile Rıdvan Dilmen  ve Erman Toroğlu gibi ünlü isimlerin öne sürdüğü yabancı hakem ihtimali, diğer yandan Galatasaray ve yerli hakemi savunanların görüşleri arasında ciddi bir tartışma yaşanıyor. Bu konunun önümüzdeki günlerde TFF  toplantılarında netleşmesi ve resmi kararın açıklanması bekleniyor. Futbol dünyasında derbi maçları kadar tartışmalı olan bu konu, kulüplerin ve taraftarların gözünde adaletin sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Hangi kararın alınacağı ise, önümüzdeki günlerde Türk futbolunun nabzını tutacak. Futbol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

bottom of page